Yeşilçam’ın usta ismi Ediz Hun’un oğlu Burak Hun, yıllardır gözlerden uzak bir yaşam sürse de geçmişte yaşadığı olaylar ve yurtdışındaki hayatı zaman zaman gündeme geliyor. İşte Burak Hun’un merak edilen hayatı…
1981 yılında dünyaya gelen Burak Hun, 2025 yılı itibarıyla 44 yaşında. Lise eğitimini Türkiye’de tamamladıktan sonra, yükseköğrenimini Malta Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde tamamladı. Üniversite sonrası Avrupa’da kariyerine yön veren Hun, dijital pazarlama ve yazılım sektöründe görev aldı.
Burak Hun, eğitim hayatının ardından Avrupa’da bir yazılım firmasında internet pazarlama departmanında çalışmaya başladı. Daha sonra Amerikan merkezli GFI Software adlı şirkette pazarlama direktörü olarak görev aldı. Kariyerini uzun süredir Malta’da sürdüren Hun’un özel hayatı da burada şekillendi.
2010 yılında hayatını eğitim koordinatörü olan Maltalı Elaine ile birleştiren Burak Hun, Malta’da sade ama şık bir törenle dünyaevine girdi. Düğünlerinde Türkiye’nin Malta Büyükelçisi Ethem Tokdemir’in de yer aldığı 300 kişilik bir davetli grubu hazır bulundu. Çiftin, yoğun iş temposu nedeniyle balayını Karayipler’de yapmayı planladığı belirtilmişti.
Burak Hun’un adı, 2000’li yılların başında bir hukuki süreçle de anılmıştı. “Uyuşturucu kullanmak ve satmak” suçlamasıyla yargılanan Hun, ilk mahkemece yalnızca “kullanmak” suçundan ceza almayarak beraat etmişti. Ancak Yargıtay kararı bozdu ve Burak Hun, 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza sonrası Türkiye’ye dönerse yaklaşık 1.5 yıl cezaevinde kalması gerektiği belirtilmişti.
Ediz Hun’un oğlu Burak Hun, yaşadığı hukuki sürecin ardından Türkiye’deki kamusal hayattan tamamen uzaklaştı. Şu anda sosyal medya veya medya platformlarında aktif değil. Hayatını Malta’da sürdüren Burak Hun, eşiyle birlikte sessiz ve mütevazı bir yaşam sürüyor.
Usta sanatçı Ediz Hun, geçmişte verdiği bir röportajda oğlu Burak Hun’la gurur duyduğunu ifade etmiş, yaşadığı zorluklara rağmen ayakta kalabilmesini takdir ettiğini söylemişti. Hun, oğlunun Malta’daki hayatını yakından takip ettiğini ve onun her zaman yanında olduğunu da vurgulamıştı. Bu açıklamalar, baba-oğul arasındaki güçlü bağın altını bir kez daha çizmişti.