Yeşilçam’ın usta isimlerinden Perihan Savaş, yıllar önce kaybettiği eşi Yılmaz Zafer’i unutmadı. Katıldığı bir galada, “Onun hayatı film olmalı” sözleriyle duygulandıran Savaş, sinema camiasında ve sosyal medyada dikkatleri bir kez daha Zafer’in yaşamına çevirdi. Bu açıklamanın ardından “Yılmaz Zafer kimdir? Hangi filmlerde oynadı, mesleği neydi?” gibi sorular yeniden gündeme geldi. İşte Yeşilçam’ın unutulmaz ismi Yılmaz Zafer hakkında merak edilen her şey…
1956 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Yılmaz Zafer, sanatla tanışmasını tesadüfe değil, hayranlığa borçluydu. Oyunculuğa ilk adımı Fatih Halkevi’nde attıktan sonra, tiyatro sahnelerinde kendini kanıtladı.
Daha sonra Şehir Tiyatroları’na girerek profesyonel kariyerine resmen adım atan Zafer, aynı zamanda Gülriz Sururi Engin Cezzar Tiyatrosu gibi önemli topluluklarda da görev aldı. Sinemaya geçişi ise 1976 yılında “Babanın Suçu” adlı filmle oldu. Bu projede Cüneyt Arkın ile aynı kadroda yer alması, onun sektördeki yükselişinin ilk göstergelerinden biri oldu.
Yılmaz Zafer, profesyonel anlamda tiyatro ve sinema oyunculuğu yapıyordu. Ancak bununla sınırlı kalmadı. Zamanla yapımcılık ve yönetmenlik alanında da aktif görevler üstlendi. 1987 yılında hayatını birleştirdiği oyuncu Perihan Savaş ile birlikte kurduğu “Yönetim Film ve Reklamcılık Şirketi” sayesinde kamera arkasında da söz sahibi oldu.
Yılmaz Zafer’in Perihan Savaş’a duyduğu hayranlık, onu tiyatroya yönlendiren en önemli etkenlerden biriydi. Bu hayranlık yıllar sonra gerçek bir aşka dönüştü. Çift, 1987 yılında nikah masasına oturdu. 1994 yılında oğulları Savaş Zafer dünyaya geldi. Aile hayatı kadar sanatsal iş birlikleriyle de dikkat çeken ikili, hem özel hem mesleki anlamda örnek gösterilen çiftlerden oldu.
Yılmaz Zafer, sinema kariyerine 1976 yılında Cüneyt Arkın’ın başrolünde yer aldığı “Babanın Suçu” filmiyle adım attı. 1980’li yıllar boyunca art arda birçok projede yer alarak adından söz ettiren Zafer, 1984 yapımı “Karanfilli Naciye” ile dönemin duygusal sinemasına damga vurdu. 1985’te ise “Adı Vasfiye”, “Dul Bir Kadın”, “Tele Kızlar”, “Kahreden Gençlik” ve “Suçlu Gençlik” gibi yapımlarda boy gösterdi. 1986 yılı onun için oldukça yoğun geçti; “Aaahhh Belinda”, “Dayak Cennetten Çıkma”, “Oteldeki Cinayet”, “Bir Günlük Aşk”, “Değişim”, “Elmayı Kim Isırdı”, “Genç ve Dul”, “Sevmek Neye Yarar” ve “Bir Daha Umut” gibi birçok filmde rol aldı. 1987’de ise kariyerinde bir başka dönüm noktasıydı; “Vur Hançerini Kadınım”, “Sarışınım”, “Toprağın Gelini”, “Yavrumu Kurtarın”, “Ölesiye Sevmek” ve “Yabancı Bir Sevgi” ile ekranlarda yer aldı. Aynı yıl hayatını Perihan Savaş ile birleştirdi.
1988’de “Yaşamak”, “Kızım ve Ben” ve “Arka Evin İnsanları” gibi projelerde izleyici karşısına çıktı. 1989 yılında ise “Acı Yıllar”, “Türkmen Düğünü”, “Kaldırım Serçesi” ve “Medcezir Manzaraları” gibi yapımlarda yeteneğini konuşturdu. 1991’de “Ateş Üstünde Yürümek”, “Yarına Gülümsemek” ve “Kurt Kanunu” ile dikkatleri yeniden üzerine çekerken, 1992 yılında “Bir Daha Asla”, “Bir Zamanlar Sarhoştu”, “Talaz” ve “Dağ Çiçeği” filmleriyle kariyerine hız kesmeden devam etti. 1993 yılı da onun için oldukça üretken geçti; “Al Dudaklım”, “Göç”, “Ufukta Bir Ağaç”, “Zirvedekiler” ve özellikle “İskilipli Atıf Hoca” filmleri o yılın öne çıkan projeleri oldu. 1994 yılında ise “Kurtuluş” filmiyle ekranlara veda etti.
1994 yılının Nisan ayında geçirdiği iki kalp krizi, Yılmaz Zafer’in yaşamını derinden etkiledi. Beyninde oluşan hasar nedeniyle 1,5 yıl boyunca yoğun bakım ve özel tedaviye ihtiyaç duydu. Eşi Perihan Savaş, o dönemde verdiği bir röportajda, Yılmaz Zafer’in bir iş ortağıyla yaşadığı ciddi tartışmanın ardından bu sağlık sorununu yaşadığını açıklamıştı. Ne yazık ki 9 Kasım 1995 tarihinde, henüz 39 yaşındayken İstanbul’da hayata gözlerini yumdu.
Yılmaz Zafer’in aramızdan ayrılışı, yalnızca ailesi için değil, Türk sineması için de büyük bir kayıptı. Hem yeteneği hem de duruşuyla örnek bir sanatçı olan Zafer, bugün hala saygıyla anılmaya devam ediyor. Perihan Savaş’la kurdukları güçlü bağ ve sanata olan tutkuları, Türkiye’nin hafızasında silinmeyecek izler bıraktı.