Türkiye’de koku sektörüne yönelik üretim yapan markalardan biri olan Bargello, kökeni 1950 yılına dayanan Gonca Kolonyalarının devralınmasıyla faaliyetlerine başladı. 2001 yılında iş insanı Cemalettin Can tarafından satın alınan firma, kolonyadan parfüm üretimine yönelerek markalaşma sürecine girdi. Kurumsal olarak merkezini Bursa’ya taşıyan şirket, günümüzde hem yurt içinde hem de yurt dışında ürünlerini pazarlayan bir yapı haline geldi.
Cemalettin Can, yaptığı açıklamalarda firmanın dönüşüm sürecini şöyle özetliyor: “2001 yılında kolonya üretimi yapan firmamızı zamanla parfüm ağırlıklı üretim yapan bir markaya dönüştürdük. Yaklaşık 16 yıldır üretimimizi Bursa’da sürdürüyoruz.” Bargello’nun şu anki üretim kapasitesi aylık 1 milyon şişe parfüm civarında.
Bargello, sadece iç pazarda değil, Avrupa başta olmak üzere birçok ülkeye ihracat yapıyor. Parfüm sektöründe yurt dışına açılmayı başaran markalardan biri olarak gösterilen firma, farklı zevklere hitap eden geniş ürün çeşitliliğiyle biliniyor. Parfüm dışında kolonya ve oda kokusu gibi tamamlayıcı ürünler de sunuluyor.
“Bargello” ismi, Floransa’da bulunan tarihi bir devlet binasına atıfta bulunuyor. Markanın bu ismi tercih etmesinde, uluslararası pazarda tanınırlık sağlama ve Avrupa estetiğini çağrıştırma amacı olduğu düşünülüyor. Firma tarafından isim seçiminde kültürel bir çağrışım oluşturmak istendiği ifade ediliyor.
Bargello’nun üretiminde dikkat çeken noktalar arasında kalite kontrol süreçleri, uygun fiyat politikası ve tüketici memnuniyetine odaklı çalışma prensibi yer alıyor. Şirket, doğa dostu malzemeler kullanmaya ve insan sağlığına zarar vermeyen içeriklerle üretim yapmaya özen gösterdiğini belirtiyor. Bu yaklaşım, özellikle son yıllarda sürdürülebilirlik konularına duyarlı tüketicilerin ilgisini çekiyor.
Bugün geldiği noktada Bargello, Türkiye merkezli bir üretici olarak hem yerel hem de uluslararası pazarda faaliyet gösteriyor. Firma, geçmişten gelen kolonya kültürünü parfümle birleştirerek, kokunun evriminde kendine yer açmaya çalışıyor. Ancak sektördeki rekabetin yoğunluğu ve global dev markaların baskınlığı göz önünde bulundurulduğunda, önümüzdeki yıllarda nasıl bir büyüme stratejisi izleyeceği merak konusu.