Arabesk müziğin efsane ismi Ferdi Tayfur’un ardından geriye bıraktığı miras, ailesiyle kamuya yönelik kurumlar arasında devam eden hukuki süreci de beraberinde getirdi. Vasiyetnamenin açılmasına ilişkin davanın ikinci duruşması, Muğla’nın Marmaris ilçesinde görüldü. Mahkeme salonu bu kez hem Tayfur’un yakınları hem de kamu yararına çalışan kuruluşların temsilcileriyle doluydu. Mirasçıların itiraz ettiği duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
Marmaris 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada, Tayfur’un bazı taşınmazlarını Türk Silahlı Kuvvetleri, Darüşşafaka Cemiyeti ve LÖSEV’e bırakmış olması dikkat çekmişti. Duruşmada söz alan taraflar, önceki beyanlarını tekrarlarken, bazı mirasçıların bu dağılıma yönelik itirazlarını sürdürdüğü gözlemlendi.
Mahkeme heyeti tarafından ardı ardına ele alınan üç dosyadan biri karara bağlandı. Diğer dava dosyasının ise 28 Mayıs tarihinde yeniden ele alınmasına karar verildi. Sürecin tamamı, kamuoyunun dikkatle izlediği bir hukuki mücadeleye dönüşmüş durumda.
Hatırlanacağı üzere 5 Şubat tarihinde görülen ilk duruşmada Ferdi Tayfur’un vasiyetinde kamuya katkı sunan kurumlara önemli taşınmazlar bıraktığı ortaya çıkmıştı. İstanbul Fatih ve Muğla Marmaris’teki taşınmazların Darüşşafaka’ya, Bolu Mudurnu’daki dört taşınmazın Türk Silahlı Kuvvetlerine, Yalova’daki sekiz villanın ise LÖSEV’e verileceği belirtilmişti. Bunun dışında, sanatçının telif hakları ve müzik eserlerinin gelirleri ise Nilüfer Turanbayburt’a bırakılmıştı.
Ferdi Tayfur’un biyolojik ve hukuki mirasçıları arasında yer alan Ferdi Taha Tayfur, Derin ve Ulaş Dınız gibi isimler, mülkiyet paylaşımına ilişkin itirazlarını sürdürüyor. Bu durum, mahkeme sürecinin daha da uzayabileceğine işaret ediyor.
1945 yılında Adana’nın Hürriyet Mahallesi’nde dünyaya gelen Ferdi Tayfur, ismini, babası Cumali Turanbayburt’un hayranı olduğu ünlü sanatçıdan aldı. Babasının en büyük arzusu, oğlunun iyi bir eğitim almasıydı. Ancak Tayfur’un yaşamı, çocuk yaşta büyük bir travmayla sarsıldı; babasının öldürülmesi okul hayatını yarıda bıraktırdı. Geçim derdine düşen genç Ferdi, ailesine destek olmak için çiftlikte çalışmaya başladı.
Henüz 16 yaşındayken şarkıcı olma hayaliyle İstanbul’un yolunu tuttu. Ancak o dönemde çocuk şarkıcılara fazla ilgi gösterilmediğinden, hayalini gerçekleştiremeden Adana’ya dönmek zorunda kaldı. Yılmadı, vazgeçmedi. Birkaç yıl sonra tekrar İstanbul’a döndü ve Seda Plak ile iki 45’lik plak çıkardı, fakat beklenen ilgiyi göremedi. Umudunu kaybetmeyen Tayfur, tekrar Adana’ya dönerek çiftlikteki işlerine devam etti. Ferdi Tayfur, sabrın ve inancın gücünü göstererek zamanla ‘Çeşme’, ‘Seni Dilendim’, ‘Emmoğlu’ gibi efsaneleşen eserleriyle milyonların gönlünde taht kurdu.