Hepimiz zaman zaman uyku problemleriyle karşı karşıya kalırız. Fakat son günlerde herkesin en büyük ortak problemi olan uykusuzluk, gün geçtikçe artış gösteriyor. Yoğun iş temposu ve hayat mücadelesi insanların uykusunu da etkiliyor. Sizde uykuya dalamadığınız ya da rahat bir uyku çekemediğiniz için şikayet ediyorsanız, doğru yerdesiniz. Peki, herkes neden uykusuz? Son günlerde artan uykusuzluk probleminin nedenlerini sizin için araştırdık. İşte uykusuzluk probleminin nedenleri…
Son günlerde toplumsal bir sorun haline gelen uykusuzluk, sadece bireysel sağlığı değil, günlük üretkenliği ve ruh halini de etkiliyor. Hepimiz zaman zaman uyku problemleriyle karşı karşıya kalsak da son zamanlarda bu durum bir hayli artış göstermeye başladı.
Yoğun iş temposu ve hayat mücadelesi insanların uyku düzenini de etkiler oldu? Peki, sadece aşırı yorgunluk ya da stres mi uyku düzeninizin bozulmasına neden oluyor? Sizce, bu toplu uykusuzluk halinin arkasında ne var? İşte son günlerde artan uykusuzluk probleminin nedenleri…
Sizde uyku bozukluğunuzun neye bağlı olduğunu merak ediyor musunuz? Uykusuzluk probleminiz sandığınızdan çok daha farklı nedenlerden dolayı karşınıza çıkıyor olabilir. İşte uykusuzluk probleminin nedenleri…
Gecenin bir yarısı, elimizde telefon, algoritmaların sonsuz akışında kayboluyoruz. Uzmanlara göre, özellikle mavi ışık maruziyeti melatonin üretimini baskılıyor ve uykuya geçiş sürecini geciktiriyor. TikTok, X ve Instagram’da geçirilen sadece “bir 5 dakika daha” bile uykunun katili olabiliyor ve uykusuzluk problemi oluşturabiliyor.
Ekonomik krizler, savaş haberleri, yapay zekanın geleceği gibi birçok düşünce sizin de zihninizi kurcalıyor mu? Psikologlar, toplumsal kaygının hiç olmadığı kadar arttığını ve bunun uyku düzenini doğrudan etkilediğini belirtiyor. Özellikle genç yetişkinler arasında “uyuyamıyorum çünkü kafam susmuyor” cümlesinin yaygınlaştığı söyleniyor.
Pandemi sonrası hibrit ve freelance çalışma modellerinin artmasıyla birlikte gündüz-gece dengesi kayboldu. Sabah 9, gece 1 fark etmiyor; işler her an, her yerde yapılabiliyor. Bu esneklik, uyku düzenine sert bir darbe vuruyor ve uykusuzluk problemine yol açıyor.
Bir yandan fast food, diğer yandan yatmadan birkaç saat önce içilen “son kahve” rutini. Oysa uzmanlar, kafeinin etkisinin 6-8 saate kadar sürdüğünü ve akşam saatlerinde tüketilen her bir fincanın gece uykusunu böldüğünü söylüyor. Ayrıca dengesiz beslenme, gece midede hareketliliğe neden olarak uyku kalitesini de düşürüyor.
Arkadaşlar dışarıdayken evde yatmak mı? Sosyal medyada olup biteni kaçırmak mı? Sizde arkadaşlarınız dışarıdayken kendinizi hiçbir şeye veremeyenlerden misiniz? “Uyursam bir şeyleri kaçırırım” düşüncesi, özellikle genç kuşakta uykuya karşı bilinçaltı bir direnç oluşturuyor. Bu da hem geç saatlere kadar uyanık kalmaya hem de uyku kalitesinin düşmesine neden oluyor.
Uyku uzmanları, günlük rutinin yeniden yapılandırılmasını, dijital detoks uygulamalarını, kafein alımının sınırlandırılmasını ve zihinsel detoks için ruhu dinlendiren tekniklerin yaygınlaştırılmasını öneriyor. Sizde sıklıkla uykusuzluk problemi çekiyorsanız, mutlaka söylediklerimize kulak vermelisiniz.