Tıbbın babası olarak bilinen İbn-i Sina, yüzyıllar önce kaleme aldığı eserlerinde sadece hastalıkların tedavisine değil, bedenin doğal dengesini korumaya da büyük önem vermiştir. Ona göre sağlık, sadece dış görünüşle değil, iç organların temizliği ve dengesiyle de doğrudan bağlantılıydı. Özellikle bağırsakların temizliği, bedenin genel sağlığı açısından hayati bir yer tutuyordu. Bugün hâlâ geçerliliğini koruyan önerileri, doğallığıyla dikkat çekiyor.
İbn-i Sina’nın El-Kanun fi’t-Tıbb (Tıbbın Kanunu) adlı eserinde, bağırsakların temiz tutulmasının hem zihinsel hem de bedensel enerji için olmazsa olmaz olduğuna yer verilir. Sindirim sisteminde biriken toksinlerin zamanla kana karışarak çeşitli rahatsızlıklara yol açabileceğini savunan ünlü hekim, bu nedenle belirli aralıklarla doğal yollarla “iç temizlik” yapılmasını tavsiye ederdi.
İbn-i Sina’nın önerdiği doğal yöntemlerin başında, sabah aç karnına içilen ılık su gelir. Ancak bu suya bir tutam rezene, kimyon ya da sinameki gibi bitkiler eklemek, sindirimi kolaylaştırır ve bağırsak hareketlerini destekler. Özellikle sinameki otu, yüzyıllardır doğal bir müshil olarak kullanılmakta ve bağırsakların nazikçe temizlenmesini sağlamaktadır.
Buna ek olarak kuru incir ve zeytinyağı karışımı da İbn-i Sina’nın sıkça önerdiği bir karışımdır. Akşamdan 2-3 kuru incirin zeytinyağında bekletilip sabah tüketilmesi, bağırsakları yormadan çalıştırır ve düzenli bir boşaltım sistemine katkı sağlar.
Günümüzde yapılan araştırmalar da, İbn-i Sina’nın önerilerini destekler nitelikte. Lifli besinlerin, bitki çaylarının ve doğal müshil etkili bitkilerin bağırsak sağlığı üzerindeki olumlu etkileri bilimsel olarak da kanıtlanmış durumda. Bu nedenle hem geçmişin bilgeliği hem de bugünün bilimi, sağlıklı bir bedenin öncelikle sağlıklı bağırsaklardan geçtiğini vurguluyor.
Unutmayın, zaman zaman bedeninize içten bir nefes aldırmak sadece fiziksel sağlığınız için değil, ruhsal dinginlik için de önemli. İbn-i Sina’nın asırlardır geçerliliğini koruyan reçeteleriyle doğanın sunduğu şifaya kulak verin