Türk pop müziğinin sevilen ismi Ziynet Sali, geçtiğimiz günlerde sahne aldığı konser sırasında yaşadığı rahatsızlıkla gündeme geldi. Şarkısını seslendirdiği sırada fenalaşan sanatçı, sahnede dengesini kaybederek yere yığıldı. İzleyenleri endişeye sürükleyen bu ani durumun ardından sağlık ekipleri hızla müdahale etti. Sali, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla “İyiyim” mesajı vererek hayranlarını rahatlattı. Bu olayın ardından sadece sağlık durumu değil, özel hayatı ve müzik kariyeri de bir kez daha gündeme taşındı. Ziynet Sali’nin hayatı, kökeni, eşi ve sanat yolculuğu yeniden merak konusu haline geldi. İşte Ziynet Sali’nin hayatına dair merak edilen tüm detaylar…
Ziynet Sali’nin öyküsü, 1975 yılında Lefkoşa’da başlıyor. Kıbrıs Türkü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Sali, çocukluk yıllarını İngiltere’de geçiriyor. Londra’daki yaşamı ona çok kültürlü bir bakış açısı kazandırırken, ilerideki sanat yolculuğuna da güçlü bir altyapı oluşturuyor. 1981 yılında ailesiyle yeniden Kıbrıs’a dönüyor ve eğitimini burada sürdürüyor.
Henüz küçük yaşlardayken müziğe ilgisini keşfeden Sali, ilk adımını KKTC Kültür Bakanlığı’nın müzik korosunda atıyor. Yıllar sonra, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’na girerek Türkiye’deki müzik yolculuğunu resmileştiriyor.
Ziynet Sali’nin kökeni, müzikseverlerin sıkça merak ettiği bir konu. Aslen Kıbrıs Türkü olan sanatçı, 1975 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa’da dünyaya geldi. Çocukluk yıllarının bir bölümünü İngiltere’de geçirmiş olsa da, hem kültürel hem de sanatsal gelişimini Kıbrıs ve Türkiye arasında kurduğu köprüyle şekillendirdi.
Resmi olarak İngiltere vatandaşlığı da bulunan Sali, müzik kariyerini Türkiye’de inşa etti. Türk Musikisi eğitimi almış olması ve eserlerinde Türkçe’ye verdiği ağırlık, onu Türk müziğinin en güçlü kadın seslerinden biri haline getirdi.
Ziynet Sali’nin hayatındaki en özel ortaklıklardan biri, kuşkusuz eşi Erkan Erzurumlu ile olan birlikteliği. 2021 yılında nikah masasına oturan çift, yalnızca bir hayat değil, aynı zamanda müzikal bir uyumu da paylaşıyor. Londra doğumlu ve Kıbrıs kökenli olan Erzurumlu, müzikle iç içe bir aileden geliyor. Gitar başta olmak üzere pek çok enstrümana hâkim olan Erzurumlu, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde aldığı müzik eğitimiyle dikkat çeken bir isim.
Ziynet Sali’nin müzik yolculuğu, sıradan bir çıkış hikayesinden çok daha fazlası. İlk albümü “Ba-Ba” ile adını duyurduğunda yıl 2000’di. Ardından gelen “Amman Kuzum” albümündeki Yunanca şarkılar onu yalnızca Türkiye’de değil, komşu ülkelerde de tanınan bir isim haline getirdi. “Mor Yıllar”, “Sonsuz Ol” ve “No.6” gibi çalışmalar, hem içerik hem de yorum gücü açısından kariyerinin önemli dönüm noktaları oldu.
Hit haline gelen “Zordur Oğlum”, “Rüya”, “Herkes Evine” ve “Alışkın Değiliz” gibi şarkıları, farklı kuşaklardan müzikseverleri ortak bir çizgide buluşturmayı başardı.
Ziynet Sali, aldığı ödüllerle de başarısını perçinledi. 2009’da “Beş Çayı” ile İstanbul FM Ödülü’nü kazandı, 2011’de “Rüya” ile yılın en çok çalınan şarkısına imza attı. 2016 yılında ise uluslararası bir platform olan DAF BAMA’da Akdeniz’in En İyi Kadın Sanatçısı seçilerek başarısını küresel alana taşıdı.
Ziynet Sali’nin sahnede yaşadığı baygınlık, hayranlarını endişelendirdi ve sanatçının sağlık geçmişine dair soruları gündeme getirdi. Önceki yıllarda da benzer durumlar yaşayan Sali, bu tür olayların nedenlerini daha önceki açıklamalarında paylaşmıştı.
2018 yılında Beylikdüzü’nde verdiği bir konserde de benzer bir baygınlık geçiren Sali, o dönem yaptığı açıklamada, sahne öncesi yemek yememe alışkanlığının ve yoğun tempolu çalışmalarının etkisiyle zaman zaman tansiyon düşüklüğü yaşadığını belirtmişti. Ayrıca, hipoglisemiye yatkınlığının da bu tür rahatsızlıklara zemin hazırladığını ifade etmişti. Son yaşanan olayda da benzer bir durumun söz konusu olduğu düşünülüyor.