Yaz sıcakları bastırdı, serinlemenin en cazip yolu yine havuzlar oldu. Ancak berrak suyun altında gizlenen tehlike, her geçen gün daha da yayılıyor. Özellikle artan sıcaklıklarla birlikte çoğalan mikroorganizmalar, fark edilmeden ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Peki bu tehlike tam olarak ne ve nasıl korunmalı? İşte detaylar..
Günümüzde hijyenik görünen birçok havuz, sıcaklıkla birlikte çoğalan bakteriler ve parazitler için adeta üreme alanına dönüşüyor. Uzmanlar, özellikle ortak kullanılan havuzlarda, cilt enfeksiyonlarından bağırsak hastalıklarına kadar uzanan risklere karşı uyarıyor. Havuz suyu ne kadar temiz görünürse görünsün, sıcaklık arttıkça tehlike de sessizce büyüyor.
Yüksek sıcaklıklar, bazı bakteri ve virüslerin çoğalması için uygun zemin hazırlıyor. Özellikle kulaktan bulaşan yüzücü kulağı enfeksiyonu, ishal ve göz enfeksiyonları sıcak havalarda sıkça karşılaşılan sorunlar arasında. Klor seviyesi yetersiz ya da sürekli test edilmeyen havuzlar bu riski daha da artırıyor.
Ortak kullanılan havuzlarda temas yoluyla bulaşan mantar ve döküntü benzeri cilt problemleri de yaygınlaşıyor. Havlu, şezlong ve havuz kenarındaki yüzeylerin sık dezenfekte edilmemesi durumunda bulaşma riski artıyor.
Uzmanlar, mümkünse kendi havlusunu ve terliğini getirmeyi, duş almadan havuza girmemeyi ve çocukların yutabileceği su miktarına dikkat edilmesini öneriyor. Ayrıca havuzun pH ve klor seviyelerinin düzenli olarak test edildiğinden emin olmak da hayati önem taşıyor. Sıcak havalarda ferahlamak isterken sağlığınızdan olmayın. Berrak suların ardındaki görünmez riskleri bilmek, yazı hem keyifli hem güvenli geçirmenin ilk adımı.
Bağışıklık sistemleri henüz tam gelişmemiş çocuklar ile kronik rahatsızlıkları olan yaşlı bireyler, havuzlarda en çok etkilenen grupların başında geliyor. Bu nedenle ailelerin özellikle çocukları havuza sokmadan önce ortamın hijyen koşullarını sorgulaması ve şüpheli durumlarda uzak durması hayati önem taşıyor.