Bayramda sadece şeker dağıtılmadı! Eskiden evlerde bu 3 şey hazır olurdu
Bayramlar sadece şekerle değil; el emeğiyle hazırlanmış ikramlarla da zenginleşirdi. Eskiden her evde bayram sabahı misafirler için mutlaka hazır tutulan üç geleneksel lezzet vardı.
Sena Çelebioğlu
Bayram denince akla ilk gelen şeyler şeker ve çikolatalar olsa da eskiden evlerin kapıları sadece tatlılarla değil, misafir ağırlamak için hazırlanan daha birçok ikramla da açılırdı. Geleneksel bayram sofraları misafirlere sunulan ikrmalar ve her evde özenle hazırlanan lezzetler, bayramların vazgeçilmez bir parçasıydı. İşte unutulmaya yüz tutmuş o üç bayram klasiği…
EV YAPIMI BAKLAVA
Bayram sofralarının yıldızı her zaman ev yapımı baklava olurdu. Anneannelerimizin, babaannelerimizin ellerinde açılan incecik yufkalar, özenle serilir ve aralarına bolca ceviz veya fıstık serpiştirilirdi. Üzerine gezdirilen tereyağı, fırında nar gibi kızarırken mis gibi kokusuyla mahalleyi sarardı. Şerbeti dökülüp dinlenen baklava, bayram sabahı gelen misafirlerle birlikte ilk ikram edilen lezzet olurdu. O dönemlerde baklava almak yerine evde açmak marifet sayılır, el emeği göz nuru olarak görülürdü.
MİSAFİRLERE HAZIRLANAN KÖPÜK KAHVELER
Bayram sabahından itibaren misafir eksik olmazdı. Eve gelen herkese ikram edilecek kahve için özel takımlar özenle yıkanır, parlatılır, fincan altlıkları bile itinayla hazırlanırdı. Kahve yanında lokum veya bayram şekeri olmazsa olmazdı. Kahve ikramı, hem sohbetin hem misafirperverliğin simgesiydi. Her eve girenin önce eli öpülür, ardından kahveyle ikram edilerek gönüller alınırdı.
ŞERBET VEYA LİMONATA
Yaz aylarında denk gelen bayramlarda ise ev yapımı limonata veya gülsuyu şerbeti vazgeçilmez olurdu. Gazoz ve hazır içecekler henüz yaygın olmadığı için, anneler mutfakta bolca limonata sıkıp şişelere doldururdu. Kimi evlerde gülsuyu ile hazırlanan şerbetler de eksik olmazdı. Bu içecekler sadece susuzluğu gidermekle kalmaz, bayram ziyaretlerine ferahlık ve hoş bir koku katardı. Soğuk ikramlar, sıcak yaz günlerinde hem çocukları hem büyükleri sevindirirdi.
ESKİDEN BAYRAMLAR DAHA SICAKTI
Eskiden bayram demek, sadece şeker dağıtmak değil; el emeğiyle hazırlanmış lezzetler, misafirperverlik ve paylaşma ruhu demekti. Şimdi çoğu kişi marketten alınan hazır tatlılarla geçiştiriyor olsa da, o dönemin sıcaklığı, komşuluk ilişkileri ve samimiyeti hala hatırlarda yerini koruyor. Ev yapımı baklavanın kokusu, kahve sohbetlerinin tadı ve soğuk şerbetlerin ferahlığı belki de bugün en çok özlenen detaylardan biri.
Bayram ruhunu yeniden yaşatmak isteyenler için o eski gelenekleri hatırlamak ve evde bu lezzetleri yeniden denemek, geçmişe uzanan lezzet dolu bir yolculuk gibi hissettiriyor.
