Sıcak havalarla birlikte serinlemek için denize girmek isteyenler sahillere akın etmeye başladı. Ancak uzmanlardan gelen son uyarı, özellikle hamile kadınları yakından ilgilendiriyor. Türkiye’nin bazı kıyı bölgelerinde tespit edilen deniz canlıları ve su kirliliği riskleri, bebek bekleyen kadınlar için ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Uzmanlar, özellikle hamilelerin belirli sahillerde denize girmeden önce mutlaka su kalitesini araştırması gerektiğini vurguluyor.
Özellikle Akdeniz ve Ege kıyılarında yaz aylarında artış gösteren denizanaları, sadece rahatsızlık vermekle kalmıyor aynı zamanda temas halinde ciltte yanık benzeri reaksiyonlara, kaşıntıya, hatta enfeksiyona neden olabiliyor.
Gebelik döneminde bağışıklık sisteminin daha duyarlı çalıştığını hatırlatan uzmanlar, bu tip deniz canlılarına temasın hamilelikte daha ciddi sonuçlara yol açabileceğini belirtiyor. Gözle görülmeyen küçük canlılar dahi ciltte tahriş, ateş, döküntü ve ileri vakalarda enfeksiyon gibi sorunlara yol açarak hem anne hem de bebek sağlığını tehlikeye atabiliyor.
Her yıl yaz sezonu açıldığında deniz suyu temizliğiyle ilgili tartışmalar da gündeme gelir. Özellikle Marmara ve Karadeniz sahillerinde, zaman zaman yüzeyde herhangi bir kirlilik görünmese bile su analizlerinde çıkan sonuçlar alarm veriyor. Kanalizasyon atıklarının doğrudan denize verilmesi ya da dere yataklarından gelen evsel atıklar, mikrobiyolojik açıdan ciddi kirlilik oluşturuyor. Bu durum da idrar yolu enfeksiyonları, mantar oluşumu, bakteriyel hastalıklar ve parazit enfeksiyonları gibi pek çok sağlık sorununu tetikleyebiliyor.
Gebelik sürecinde bu tür enfeksiyonlar daha uzun sürede iyileşebileceği gibi, bazıları ilaç tedavisi gerektirdiğinden, bebeğin gelişimi açısından da ekstra hassasiyet gerektiriyor.
Kadın doğum uzmanları ve cilt hastalıkları konusunda uzman doktorlar, anne adaylarının denize girmeden önce bazı kritik noktalara dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatıyor. İlk olarak denizin suyu ne kadar temiz görünürse görünsün, bölgedeki belediye veya sağlık müdürlükleri tarafından yayımlanan yüzme suyu analiz raporları incelenmeli. Bu raporlar halk sağlığı açısından önemli bir rehber niteliğinde.
Ayrıca suyun sıcaklığı kadar içeriği de önemli. Bazı bölgelerde görünmeyen tehlikeler, özellikle yaz ortasında artış gösteriyor. Bu yüzden güvenilir kaynaklardan su kalitesi bilgisi edinmeden denize girilmemesi öneriliyor.
Mavi bayraklı plajlar, su kalitesi, çevre temizliği ve can güvenliği kriterleri açısından uluslararası standartlara göre denetleniyor. Uzmanlar, hamile kadınların mümkünse mavi bayraklı sahilleri tercih etmeleri gerektiğini belirtiyor. Bu bölgelerde deniz suyu düzenli olarak analiz ediliyor ve potansiyel riskler erkenden tespit edilebiliyor.
Ayrıca açık deniz yerine sakin koylar, akıntısı az olan alanlar daha güvenli olarak kabul ediliyor. Güneşin dik geldiği saatlerde denize girmemek, sudan sonra mutlaka duş almak ve mayo değişimini ihmal etmemek, basit ama etkili koruma önlemleri arasında sayılıyor.
Hamilelik süreci, vücudun dış etkenlere karşı daha hassas olduğu bir dönem. Bu süreçte alınacak küçük önlemler, hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını korumak açısından büyük önem taşıyor.