Konya’nın Akşehir ilçesinde 1 Nisan 2025’den bu yana kendisine ulaşılamayan “Temsili Nasreddin Hoca” olarak tanınan 62 yaşındaki Mehmet Tural ile ilgili canlı yayında cinayet itirafı geldi. Şüphelerin üzerinde olduğu Kenan Yılmaz, cinayeti işlediğini Müge Anlı İle Tatlı Sert programında canlı yayında itiraf etti.
Konya’nın Akşehir ilçesinde ikamet eden 62 yaşındaki Mehmet Tural’a 1 Nisan 2025’den bu yana ulaşılamıyordu. Mehmet Tural’ın ani kaybının ardından, yaklaşık bir hafta aramaya rağmen sonuç alınamayınca Tural’ın 89 yaşındaki annesi Melahat Tural, Müge Anlı İle Tatlı Sert programına başvurdu.
Melahat Tural, oğlu Mehmet Tural’ın hayatta olmasından ciddi kaygılar yaşadığını dile getirerek Müge Anlı’dan yardım istedi. Programda ortaya çıkan detaylar ise olayın beklenenden daha karanlık ve karmaşık yönleri olduğunu gözler önüne serdi.
Programın 17 Haziran tarihli yayınında flaş gelişme yaşandı. Şüpheli ifadeleri ile dikkatleri üzerine çeken Kenan Yılmaz, Mehmet Tural’ı öldürdüğü itirafında bulundu.
Kenan Yılmaz, arabada tartışma yaşadığı Mehmet Tural’ı öldürdüğünü canlı yayında itiraf etti. Kendisine Mehmet Tural tarafından silah doğrultulduğunu öne süren Yılmaz, 62 yaşındaki yaşlı adamı öldürdüğünü açıkladı.
Kenan Yılmaz, programda şu ifadelerde bulundu “Mehmet Tural, kendisine kadın getirdiğimi sandı. Ama kadını görmeyince sinirlendi. Silah çekti arbede sırasında silah patladı’ dedi.
Programda cinayete kurban giden 62 yaşındaki Mehmet Tural’ın sosyal medya üzerinden tanıştığı Gülşen Dal’a evlenme vaadiyle yaklaşık 200 bin TL para ve 160 bin TL değerinde altın gönderdiği de belirlendi. Mehmet Tural, kaybından önce bıraktığı bir notta, “Dolandırıldım. Bana bir şey olursa Değirmenköylü Kenan isimli şahıstan bilin” paylaşmıştı. Müge Anlı’nın programında günlerdir kendisini savunan Yılmaz, uzun süre iddiaları reddetti. Yılmaz’dan bugün cinayet itirafı geldi.
Kenan Yılmaz şu ifadelerde bulundu:
“Mehmet Tural, kendisine kadın getirdiğimi sandı. Ama kadını görmeyince sinirlendi. Bana silah çekti ve ‘Sür’ dedi. Issız bir yerde durduk. Silahı bana doğrulttu. Elinden almaya çalıştım, arbede yaşandı. Boğazına yapıştım, o da silahı çevirmeye çalışıyordu. O anda silah patladı. Kafasına mı geldi, omzuna mı geldi bilmiyorum. Sonra aşağı düştü, ben atmadım, kendi düştü. Orası yüksek bir yerdi, aşağıda dere akıyordu.”