Türk spor dünyasının deneyimli isimlerinden Sabri Ugan, sosyal medya hesabında yayınladığı video ile kansere yakalandığını duyurdu. Ugan, yaşadıklarını “ Bu artık benim değil, 11. katın hikayesi. Hiç moralim bozuk değil. Hayata sıkı sıkı tutunuyorum” sözleri ile paylaştı. Spor camiası ve hayranları tarafından büyük üzüntüyle karşılanan bu olay sonrası Sabri Ugan’ın kim olduğu merak konusu oldu. Sabri Ugan kimdir? Sabri Ugan ne kanserine yakalandı? Ayrıntılar haberimizde.
Sabri Ugan Türk spor spikeri ve spor yazarıdır. 1963 senesinde Adapazarı’nda dünyaya geldi. İskenderun Demir Çelik Lisesi’ni bitirdi. Gazi Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun oldu. Gazetecilik kariyerine 1985 yılında Sakarya Gazetesi’nde muhabir olarak başladı. 1985 – 1991 yıllarında Spor Gazetesi’nde spor müdürü olarak görev yaptı.
Sakarya Gazetesi’nde çalıştığı dönem, Sakaryaspor’un maçını anlatarak spor spikerliği kariyerine başlangıç yaptı.
1991 yılında ilaç mümessiliği görevinde bulundu. 1992 – 1994 tarihlerinde Adapazarı ART Radyo’da, 1994 – 1996 yılları arasında ise Kanal 6’da görev aldı.
Star TV’de uzun yıllar spor spikerliği yaptıktan sonra Radyospor ve TGRT Haber’de çalışan Ugan, Türk spor dünyasının unutulmazlar seslerinden biri olarak hafızalara kazındı.
Sabri Ugan evlidir, Doruk, Arslan ve Pars adında 3 oğlu bulunmaktadır.
Sabri Ugan, Suzan Altıparmak ile evlidir.
Başarılı spor spikeri Sabri Ugan sosyal medya hesabından 3 aydır kanser tedavisi olduğunu açıklamasının ardından gözler Ugan’ın üzerine çevrildi. Sabri Ugan’ın kanser olduğunu öğrenenler ne kanseri olduğunu araştırmaya başladı.
Sabri Ugan’ın ne kanseri olduğu bilinmiyor. Ugan’ın sağlığı hakkında ileriki günlerde paylaşım yapması bekleniyor.
62 yaşındaki deneyimli spor spikeri Ugan, sosyal medyada yayınladığı videoda yaşadıklarını ağlayarak şu sözler ile dile getirdi:
“”Yaklaşık 3 aydır sağlık sorunlarım var. En ağır hastalıklardan bir tanesi. Bu artık benim değil, 11. katın hikayesi. Hiç moralim bozuk değil. Hayata sıkı sıkı tutunuyorum. Biliyorum ki bu hastalığın öznesi benim. Bana düşen kuvvetli kalmak. Birinci kemoterapiyi tamamladık. Yediğim baklavalar, börekler şekerimi 500’ün üzerine çıkarmış. Hemşireler hayatımı kurtardı. Onlara nasıl teşekkür edeceğim bilmiyorum.”