Yaz aylarında gördüğümüz bağırsak enfeksiyonları, bu yıl daha da erken başladı. Acil servislerde yoğunluk aldı başını gidiyor. Özellikle çocuk polikliniklerinde yaşanan artış bu yaz daha dikkat çekici. Sebebi ise karın ağrısı, iştahsızlık ve halsizlik! Bu rahatsızlıklar günlerce de sürebiliyor, geçmek bilmiyor. Uzmanlar çocuklarda yaşanan bağırsak ağrısına karşı dikkat çekiyor. Peki salgının başını alıp gittiği şu günlerde nasıl önlem almalı? İşte dikkat etmeniz gereken kritik detaylar…
Yaz aylarında görülen bağırsak enfeksiyonları bu yıl tavan yapmış durumda. Hastaneler doldu taştı her 3 çocuktan 1’i acil servislerde. Karın ağrısı çocuklarda sık görülen bir durum olsa da uzun süreli olması, ağrının şiddeti önemlidir.
Karın ağrısı yanında ateş, kusma, ishal ve iştahsızlık varsa mutlaka doktora gidilmeli. Bazen aileler böyle bir durumla karşılaştıklarında gaz sancısı diyip geçiştirebiliyor. Fakat burda dikkat edilmesi gereken, çocuk 5 yaşın altında ise, sıvı kaybı oluşabiliyor. Bu durum maalesef hastanede ciddi bir müdahale gerektirebiliyor.
Bağırsak enfeksiyonlarının taşıyıcısı çocuklar oluyor. El yıkama alışkanlığının olmaması, evde ortak kullanılan alanların temiz olmaması ya da açıkta satılan ürünlerin tüketilmesi virüslerin oluşmasına ve yayılmasına neden oluyor.
Okullar kapanınca, çocuklar yaz kamplarına, parklarda, tatillerde ve kalabalık ortamlarda daha çok bulunuyor. Okul zamanı okulda yayınlan virüs, şimdi yerini değiştirdi. Çocuklar taşıyıcı olarak parklardan yada kamp gibi yerlerden kolaylıkla virüsleri yayabiliyor.
Bağırsak enfeksiyonu ciddi bir hastalıktır. Yaz mevsiminde çocuklar arasında hızla yayılan bağırsak enfeksiyonları, önlem alınmazsa ciddi sonuçlarla karşılaşılabiliyor. İlk belirti ortaya çıktığı anda doktora gitmek, hastalığın yayılmasını önlüyor ve hastalığın şiddetini azaltıyor. Yaz aylarında hijyen kurallarına ekstra dikkat etmek gerekiyor.
Bağırsak enfeksiyonuna karşı alınacak önlemler arasında, ilk olarak el yıkama alışkanlığı geliyor. Dışarda satılan gıdalardan mümkün olduğunca uzak durmak, yeterli sıvı alımı da koruyucu faktörler arasında bulunuyor.