Yıldız Tilbe’den kötü haber! Çeşme konserinde açıkladı
Ünlü şarkıcı Yıldız Tilbe Çeşme konserinde sevenlerine kötü bir haber verdi. Türk müziğinin güçlü sesi sağlığı hakkında ilk kez açıklama yaptı.
Ezgi Sezer
Başarılı sanatçı Yıldız Tilbe Çeşme konserinde hayranlarını korkuttu. Sahnede hastalığı hakkında ilk defa konuşan ünlü isim sosyal medyada gündem oldu.
YILDIZ TİLBE İLK KEZ AÇIKLADI
Çeşme konserinde ilk defa sağlığı hakkında açıklama yapan Yıldız Tilbe doktorunun kendisine pilates ve yoga önerdiğini söyledi. Tansiyonunun sürekli değiştiğini ifade eden Tilbe, “59 yaşına girdim, kaslar kısalıyormuş. Mikrofon tutmamı bile yasakladı” diyerek yaşadığı süreci seyircisiyle paylaştı. Türk müziğinin sevilen ismi önceki akşam Çeşme’de verdiği konserle hayranlarıyla bir araya geldi.
Her zaman renkli kişiliğiyle dikkat çeken Tilbe, sahneye pembe mini bir elbiseyle çıkarak dikkatleri üzerine çekti. Konserde seslendirdiği parçalarla kulakların pasını silen Tilbe şarkı aralarında samimi sohbetleriyle seyirciyi mest etti.
Sağlık durumuyla ilgili ilk defa konuşan Yıldız Tilbe, tansiyon hastası olduğunu açıkladı. Uzun süredir tansiyonunun düzensiz olduğunu ifade eden Tilbe, bir gün evine gelen doktorun bu konuda teşhis koyduğunu anlattı.
“PİLATES VE YOGA YAPMAMI ÖNERDİ”
Sanatçı, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı, “Doktor bana bazı tavsiyelerde bulundu. Pilates ve yoga yapmamı önerdi. 59 yaşına girdim. Yaşımdan dolayı kaslarımın kısaldığını söyledi. Hatta mikrofona zarar gelmesin diye mikrofon tutmamı bile yasakladı. Tansiyon hastalığı gerçekten zormuş. Bu hastalıkla mücadele eden herkese şifa diliyorum.”
Konser boyu enerjisiyle beğeni toplayan Yıldız Tilbe sağlık sorunlarına rağmen sahnede olmanın kendisine motivasyon sağladığını söyledi.
“VAR GÜCÜMLE BAĞIRA BAĞIRA ŞARKI SÖYLÜYORDUM”
Yıldız Tilbe bir röportajında şarkıcılığa nasıl başladığını şu şekilde anlatmıştı:
“Çocukluğumdan başlıyor. Biz gecekonduda oturuyorduk. Mahallemizde elektrik yoktu. Televizyon izleyeceğim diye akşamları 4-5 mahalle öteye gidiyordum. Sonra da geceleri eve dönerken korkudan ödüm patlıyordu. Var gücümle bağıra bağıra şarkı söylüyordum. Duyan ışığını yakıyordu. Sonunda annem çıkıyordu, “Gel gel, bağırma, herkesi uyandıracaksın!” diyordu. İşte şarkıcılık aşkı böyle başladı. Sonra mahalle düğünlerinde söylemeye başladım. Ablalarım plak dinliyordu, onların dinlediği şarkıları ezberliyordum. Yani bu, çocukluğumdan beri yaptığım bir şey aslında. Sonra evlendim, ekonomik durumumuz kötüydü, tek yapabildiğim şey bu, “Bari şarkıcı olayım!”
