Sanayi Bakanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı, TÜBİTAK, T3 Vakfı, ASELSAN gibi kurumların yanında birçok üniversite de projeleriyle yer aldı. Gençlerin teknolojiye tutkusu, Türkiye’nin küresel rekabet gücünü artırdığını kaydeden Uluslararası Sanayici İş Kadınları Derneği (USİKAD) Danışma Kurulu Üyesi, akademisyen ve teknoloji uzmanı Ecehan Ersöz, “Aile içi teknoloji bilincinin güçlenmesi, ülkemizin geleceğini şekillendirecek” ifadelerini kullandı. Özellikle bu senenin “Aile Yılı” olması vesilesiyle de Teknofest 2025 ‘Ailede Teknoloji Farkındalığına’ önemli katkı sağladı.
Her yıl binlerce genci teknolojiyle buluşturan, Türkiye’nin yerli ve milli üretim vizyonuna ivme kazandıran TEKNOFEST, bu yıl da büyük bir coşkuyla gerçekleşti. Uluslararası Sanayici İş Kadınları Derneği (USİKAD) Danışma Kurulu Üyesi, akademisyen ve teknoloji uzmanı Ecehan Ersöz, festivalin gençlere sadece teknoloji değil, milli değerler ve özgüven kazandırdığını vurguladı.
Etkinliğin Türkiye’nin teknoloji vizyonu açısından stratejik önem taşıdığını vurgulayan Ecehan Ersöz, “Yapay zekâdan biyoteknolojiye, çip tasarımından eğitim teknolojilerine kadar geniş bir yelpazede düzenlenen yarışmalar, gençlerimizin üretim süreçlerine katılımını teşvik ediyor. Bu katılım, teknolojik özgüvenin yanı sıra milli değerlerin teknolojiye entegrasyonunu da beraberinde getiriyor” dedi.
Ersöz, teknoloji alanındaki gelişmelerin Türkiye’nin kalkınma stratejilerinde giderek daha kritik bir unsur haline geldiğini belirterek, “Yapay Zeka başta olmak üzere birçok teknoloji dalında hızlanan gelişim yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi potansiyelini de artırıyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önemini vurguladığı üzere ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonerliği doğrultusunda Türk milleti ve gençliğinin teknolojiyle ülkesine güç katmaya devam ettiğini görmek gerçekten gurur verici. Kendi adıma hem elektrik-elektronik yüksek mühendisi hem de Savunma Sanayii’nde Milgem Projesi’nde yer almış, uzun yıllardır teknolojik gelişmeye katkı sağlamayı amaçlayan bir vatandaş olarak yerli ve milli teknolojilerimizin dünya sahnesinde daha çok yer alacağına gönülden inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Özellikle gençlerin bu alana yönelmesini sağlamak için sınıf eğitimlerinin yanında yarışmalar, sergiler ve proje grupları gibi uygulamalı deneyim alanlarının kritik öneme sahip olduğuna dikkat çeken Ersöz, TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar,ın hitabını da hatırlattı: “Bayraktar, ‘Sizler medeniyetimizin ufkuna bir güneş gibi doğacaksınız. Tam bağımsız ve müreffeh Türkiye’yi sizler inşa edeceksiniz. Gelecek sizlersiniz, siz geleceksiniz sevgili arkadaşlar’ sözleriyle gençlere seslendi.”
Ersöz, gençlerin teknolojiye olan ilgisinin somut projelerle desteklendiğinde kalıcı hale geldiğini vurgulayarak, “Teknofest, TÜBİTAK yarışmaları gibi ulusal organizasyonlar, üretilen sistemlerin sergilenmesi ve üniversitelerin teknoloji ekipleri gençlere teknoloji üretme süreçlerinde deneyim kazandırmakta; özgüvenlerini artırmakta, ‘ben de varım’ diyebilmelerini sağlamakta. Yenilikçi fikirlerin ortaya çıkmasına katkı sağlayan böyle büyük organizasyonlarda yaşanan teknoloji farkındalığının bir diğer önemli katkısı da gençlerin ve çocukların kullandıkları teknolojik uygulamalara dair ‘çözümleyicilik’ kazanmalarıdır” dedi.
Organizasyonda kritik alanlarda teknolojik gelişimi destekleyen yarışma kategorileri öne çıktı. Bu kapsamda 58 ana, 137 alt kategoride yarışmalar gerçekleştirildi. Psikolojide Teknolojik Uygulamalar, Onkolojide 3T, Finansal Teknolojiler, Çip Tasarımı, Biyoteknolojide İnovasyon, Eğitim Teknolojileri ve Engelsiz Teknolojiler bu alanlardan bazılarını oluşturdu.
Ersöz, Teknofest alanında göze çarpan bir diğer detayın çocukların ve gençlerin aileleriyle birlikte katılımı olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
“Dolayısıyla ailece ziyaret, özellikle ‘dijital yerli’ olarak tanımladığımız tamamen teknoloji ile büyüyen yaş grubunun aile üyelerinin de teknoloji dünyasına dair gündeme şahit olmalarına katkı sağlıyor. Bunun sonucunda da aile içi ‘teknoloji açığını’ telafiye katkı sağlıyor. Bu durum çocukların evde aileleriyle proje konuşup tartışabilecekleri, velilerin çocuğun teknolojik konularda ne anlattığına dair yabancı kalmayıp belli bir farkındalık sahibi olmasında da pay sahibi oluyor. Özellikle bu senenin ‘Aile Yılı’ olması vesilesiyle de Teknofest 2025, bence ‘Ailede Teknoloji Farkındalığına’ önemli katkı sağladı.”
Ersöz, teknoloji motivasyonunun sürdürülebilirliği için milli değerlerin sürece entegre edilmesinin de oldukça kıymetli olduğunu belirterek, “Milli Teknoloji Hamlesi ve Milli Yetkinlik Hamlesi konseptleri bu motivasyona, birlik ruhuna dair kapsayıcılık sağladı. Gençler, geliştirdikleri projelerin ülke güvenliği, ekonomik bağımsızlık veya küresel rekabette stratejik bir katkı sunduğunu fark ettiklerinde daha güçlü bir aidiyete sahip oluyorlar. Bu durum, motivasyonu artırmakla birlikte üretim süreçlerinde de süreklilik sağlıyor. Yerli üretim, dışa bağımlılığın azaltılmasında ve ekonomik kalkınmada belirleyici bir rol almakta ki ‘teknoloji ihracatı’ da bu anlamda ülkemizin öncelikleri arasında” dedi.
Ersöz, Teknofest’in sunduğu vizyonu şu sözlerle özetledi: “Gençlerin bu süreçlere katılımı, ‘teknolojik özgüvenlerini’ güçlendirerek Türkiye’nin küresel ölçekte rekabet edebilirliğine de katkı sunacaktır. Doğru soru şu: ‘Gençlerimizin, çocuklarımızın neyin içinde olmasını sağlıyoruz?’. Benim cevabım ise; ‘Hem kendinin hem de ülkesinin geleceğine tutku ve aidiyetle odaklanmış bir gençlik kadar kıymetli ne olabilir?’. Gelecek, işte o sahneye çıkmak için cesaret eden gelecek tasarımcısı gençlerin ellerinde şekillenecek. Nice Teknofestlere!”