Kim Soo Hyun ve Kim Sae Ron davası geçtiğimiz mart ayından bu yana tüm dünya gündeminde yerini alıyor. Kim Soo Hyun, Kim Sae Ron’un ölümünün ardından şüpheli olarak gösterilmişti. Kim Sae Ron’un bir ses kaydında henüz ortaokuldayken Kim Soo Hyun tarafından istismara uğradığını itiraf ettiği öğrenilmişti. Kim Sae Ron davasıyla mart ayından bu yana gündemde olan Kim Soo Hyun’un Kim Sae Ron’a yazdığı mektuplar ortaya çıktı. İşte Kim Soo Hyun’un Kim Sae Ron’a yazdığı mektuplar mektuplar…
Kdrama.magazin sayfasının haberine göre; Kim Soo Hyun’un ‘gerçek’ sevgilisine yazdığı mektuplar ortaya çıktı. Hukuk firması, ilişkilerinin onun reşit olmasından sonra başladığını açıkladı.
Phil Hukuk Bürosu’ndan Avukat Ko Sang Rok’a göre, Kim Soo Hyun Ekim 2017’de askere katıldıktan sonra görev yaptığı süre boyunca fırsat buldukça sevgilisine mektuplar yazdı. Ocak 2018’den terhis olana kadar yaklaşık 150 mektup yazdığı, izin dönemlerinde bunları bizzat teslim ettiği belirtildi.
Kim Soo Hyun’un, 30 Temmuz 2018 tarihli günlük notunda ise su satırlar yer aldı: “Önümüzdeki yıl bu zamanlar kesinlikle onunla bir tatile gideceğim. Onunla daha önce hiç yapmadığım her şeyi yapacağım. Uzun bir süre uzaklara gideceğiz. Birbirimizi derinden sevmek ve değer vermek istiyorum, ama bazen kavga edip barışmak da… Onunla yasamak istediğim o kadar çok şey var ki.”
Kim Soo Hyun’un, 3 Ağustos 2018 tarihli notunda ise şu yazılar yazıyordu: “Askere geldiğimden beri gerçeklerle yüzleşiyorum ama bir şey çok net. Onu askere gitmeden öncekinden daha iyi davranarak seviyorum. Hâlâ onu özlüyor ve görmek istiyorum. Onu mutlu edebildiğim ve iyi hissettirebildiğim için minnettarım. Beklediği her gün için derin bir şekilde düşünüyor ve minnet duyuyorum.”
Avukat Ko, kayıtları inceledikten sonra su değerlendirmeyi yaptı: “Bunlar, o dönemdeki koşullarını yansıtan samimi yazılar. Bu nedenle hukuki delil olarak oldukça güvenilirler ve manipülasyon ihtimali yoktur.”
Askerlik hizmeti sırasında Sae Ron’a gönderilen ve tartışma oluşturan mektup ise farklıydı. Bu mektup bir aşk mektubu değil, askerlik hayatına dair düşüncelerin bir derlemesiydi. Soo Hyun, dış dünyayla bağını korumak için sık sık tanıdıklarına mektuplar yazıyordu; merhum oyuncuya yazdığı mektup da bu çabanın bir parçasıydı.
Soo Hyun ve Sae Ron, onun reşit olmasının ardından, 2019’un ikinci yarısında çıkmaya başladılar. 14 Aralık 2019, 24 Aralık 2020 ve 22 Ocak 2022 tarihlerinde çekilen fotoğraflar doğrulandı. Bu fotoğrafların tamamının Sae Ron’un üniversiteye başladıktan sonra çekildiği belirtildi.
Aylardır Güney Kore gündeminden düşmeyen şüpheli olayda; Avukat Ko, ilişkinin ortaokul yıllarında başlamış olması halinde o döneme ait fotoğraflar ve belgeler bulunması gerektiğini, ancak böyle ek belgelerin sunulmadığını da belirtti. Buna karşılık, mevcut tüm kanıtların ilişkinin onun reşit olmasından sonra başladığını gösterdiğini vurguladı.
Ünlü oyuncu Kim Sae Ron, 16 Şubat 2025 tarihinde evinde ölü bulunmuştu. Genç oyuncunun ölümünün ardından şüpheli olarak eski sevgilisi Kim Soo Hyun gösterilmişti. Geçmişte birlikte olduğu söylenen Kim Sae Ron ve Kim Soo Hyun çifti hakkında birçok iddia ortaya atılmıştı. Kim Soo Hyun’un Kim Sae Ron’a gönderdiği mektuplarda gündemdeydi.
Aylardır süren bu dava, merhum oyuncunun 25 Mart 2024’te bir tanıdığına gönderdiği taslak bir açıklama ile başladı. Belgede ilişkinin “2015’ten 2021’e kadar” sürdüğü yazıyordu, ancak kronolojik gerçeklerle çelişkiler tespit edilmişti.
Kim Soo Hyun’un tarafı, daha sonra fotoğraflar, mektuplar ve kartpostallardan elde edilen nesnel kanıtlarla ilişkinin gerçek zamanlamasını ve niteliğini netleştirdi.
Avukat Ko, “Gerçekler açıktır” dedi. Bu dava hakkında Ko su açıklamayı yaptı: “Kim Soo Hyun’un askerlik hizmeti sırasında bıraktığı 150 mektup, belirli birini savunmak için sonradan uydurulmuş belgeler değil, zamanın doğal akışı içinde yazılmış kayıtlardır. Bu materyaller ayni olguları desteklemekte ve hukuken delil olarak kabul edilebilmektedir.”
Ayrıca Avukat Ko, şu ifadeleri de ekledi: “Askerlik hizmeti sırasında merhum oyuncuya gönderilen tek mektup, ilişkilerini kanıtlayan bir belge değildir. O dönem tanıdıklarına gönderdiği genel mektuplarla ayni kategoride değerlendirilir. Zaten fotoğraflar ve kartpostalların yayımlanmış olması da ilişkinin onun reşit olmasının ardından gerçekleştiğini açıkça ortaya koymaktadır.”