Ekranların sevilen yarışma programı Survivor için geri sayım başladı TV8 ekranlarının sevilerek takip edilen yarışma programında bu sezon kadroda yer alacak olan isimlerde yavaş yavaş açıklanmaya başladı. Survivor 2026 All Star kadrosunda bu sezon Aleyna Kalaycıoğlu’da var. Kısa süre içerisinde yaptığı single çalışmaları ile geniş bir hayran kitlesine sahip olan Aleyna’nın yarışmaya katılmasıyla birlikte hayatı yeniden merak edildi. Peki ‘Survivor 2026 yarışmacısı Aleyna Kalacıoğlu kimdir, kaç yaşında? Survivor Aleyna kimin kızı?’ İşte hayatına dair merak edilenler…
Aleyna Kalaycıoğlu, 1998 yılında Bursa’da dünyaya gelmiştir. Çocukluk yıllarını Yalova’da geçiren Kalaycıoğlu’nun annesi ve babası ayrıldıktan sonra İstanbul’da yaşamaya başlamıştır. Liseyi bitirdikten sonra dil eğitimi almış ve ABD’de Uçak Mühendisliği bölümünü kazanmıştır.
Aleyna annesi Zuhal Kalaycıoğlu ve kardeşiyle İstanbul’da yaşamını devam ettiriyor. Kariyerine müzik çalışmaları ile devam eden Aleyna ‘Beceremedim’ adlı single çalışmasını çıkarmış, Sinan Akçıl’la düet yapmıştır.
Aleyna Kalaycıoğlu kardeşinin doktor ihmali sonucu engelli kaldığını açıklamıştı. Kalaycıoğlu kardeşiyle ilgili şu açıklamalarda bulunmuştu:
“2013 yılında Cansu’yla yazlıktaydık, o zamanlar hiçbir engeli yoktu sizin gibi normal sağlıklı bir bireydi. Biraz da balık etliydi. Yaz ortalarına doğru biraz kilo kaybetmeye başladı fakat bir yandan sürekli canı tatlı istiyordu, sürekli tatlı yemek istediğini söylüyordu.”
“Ben de Cansu’nun bir haftada verdiği kiloları görünce (sürekli tatlı yiyerek) hastaneye götürdüm. Babam geldi o zaman fakat ilgilenmedi, bu süreçte Cansu sürekli uyuyor ve şeker tüketmek istiyordu. Babam geldiği halde kardeşimi hastaneye götürmek gibi bir harekette bulunmadı.”
Ben o zaman 15 yaşındaydım. Cansu’yu hastaneye götürdüm tek başıma taşıyarak. Akçay’da götürdüğüm 2 hastane de ilgilenmedi ‘psikolojik’ deyip gönderdiler. Sonunda annem ‘Hemen yanıma gelin Cansu’yu ben götüreceğim’ dedi. Aldım Cansu’yu bindik otobüse İstanbul’a geldik.”
“Annem Cansu’yu gördüğü halde ‘Kardeşin nerede?’ dedi bana. Cansu o kadar zayıflamıştı ki, tanıyamadı. Apar topar Ataşehir’de bir hastaneye gittik her hastane farklı bir teşhis koydu.”
En sonkinin adını veremeyeceğim, hukuki sureci devam ediyor düşünün 12 sene olacak neredeyse…Yarı özel bir hastaneye gittik o akşam. Olay tam olarak Kadir gecesi gerçekleşiyor. Doktor o gece tatile çıkacağı için kardeşime acil bir tedavi yapmaya çalıştı. Çünkü birkaç saat sonra sevgili eşi ve çocuklarıyla tatile çıkacaktı acelesi vardı! ‘Apandisit patladı’ dedi ve ameliyata aldı. Halbuki sadece apandisti kalınlaşmış çekilen röntgen ve raporlarında sadece kalınlaşma olduğu yazıyor neyse Cansu ameliyattan çıktı, hepimiz bekliyoruz. Doktor şeker tüketmesi gerektiğini söyledi biz de meyve yedirdik. Cansu iki güne yakın uyanamadı fenalaştı. Sonra sonunda şekerine bakmak akıllarına geldi ve meğer kardeşim günlerdir 500 şekerle komadaymış.”
“Cansu apar topar yoğun bakıma alındı. Sözde doktor da tatilden döndü. Kardeşimin kalbi 70 dakika boyunca durmuştu her şey için çok geçti yani artık. Beynin yüzde 70 den fazlası hasarlıydı. Yaşasa bile birkaç ay ömür biçtiler kardeşime. Zaten o süreçte de yatağa bağımlı, göremez, konuşamaz ve hareket edemeyecekti. Anneme fişini çekmek için soru sordular ya inanabiliyor musunuz? Yani zaten ölecek dediler. Annemle baş başa kaldık göz göze geldik. Babam çoktan yok olmuştu ortalıktan…”
“Annem ağlayarak ‘Ben Cansu’yu hayata döndürürüm yeter ki evladımı verin bana’ dedi. Hâlâ hatırlıyorum o anı. O süreç yoğun bakımda gecti hep. Okuldan çıkıp Cansu bugün nefes alabiliyor mu diye hastaneye gidiyordum. Ergenliğim çok kötüydü. Okulda her gün ağlıyordum ‘Neden?’ diye. Neyse çok uzatmayacağım sağlam götürdüğüm kardeşimi bu halde geri aldık hastaneden. Şu an göremiyor, konuşamıyor, hareket edemiyor. Yani Cansu doğuştan böyle değil arkadaşlar. Kardeşim bir doktor ihmali sonucu bu halde!”