Diyetisyen Büşra Çalışkan marketten asla almamanız gereken unlar konusunda uyardı. Marketten alacağınız unlar yüzünden kansere karşı savunmasız hale gelebileceğinizi söyledi. Marketten asla almamanız gereken unların içeriğini söyledi. Diyetisyen Büşra Çalışkan, marketten aldığınız unların içeriğinde benzoil peroksit veya potasyum bromat var ise o unları derhal çöpe atın dedi. Çalışkan, bu maddelerin kanserojenik maddeler olduğunu vurguladı. Bu maddeleri aldığınızda vücudunuzun kansere karşı savunmasız kalacağını söyledi. İşte detaylar…
Diyetisyen Büşra Çalışkan’dan günlük yaşamımızın vazgeçilmezi olan, evlerimizde yemeklerimizde eksik olmayan o ürünün aslında bizi kansere karşı zayıf hale getirebileceği hakkında açıklama yaptı. Büşra Çalışkan, unların aslında bizi kansere karşı savunmasız hale getirebileceğini vurguladı.

Peki her un zararlı mı? Büşra Çalışkan, unların içeriğinde benzoil peroksit veya potasyum bromat var ise o unları derhal çöpe atın dedi. Marketten alırken özellikle unların içeriğine dikkat etmenizin sağlığınız açısından büyük önemi var.

Diyetisyen Büşra Çalışkan, bazı beyaz unlara sırf daha beyaz görünsün diye potasyum bromat ve benzoil peroksit gibi kanserojen maddeler eklendiğini söyledi.
“Bu maddeler uzun vadede bağırsak ve sindirim sistemine zarar verir.”dedi. Etiket okumadan, içeriğini bilmeden beyaz un kullanılmaması konusunda uyardı.
Çölyak hastaları ve buğday alerjisi olan bireyler için geliştirilen glütensiz ürünlerin beğenilme oranı arttı. Araştırmalarda bir un türü, nemlilik ve dokusal uyum açısından dikkat çekti. Farklı glütensiz unlarla hazırlanan çöreklerin tüketici beğenisi karşılaştırıldı.

Yulaf, esmer pirinç, siyah pirinç, pirinç unu ve karabuğday unuyla yapılan çörekler değerlendirmeye alındı. Bulgular, karabuğdayın hem tat hem de dokusal açıdan en çok beğenilen seçenek olduğunu ortaya koydu. Araştırmada, çölyak hastaları veya buğday alerjisi olan bireyler için geliştirilen glütensiz ürünlerin, genel tüketici beğenisinde de yüksek puan aldığı görüldü. Özellikle karabuğday unu, lezzet, nemlilik, doku ve aroma açısından buğdayla yapılan çöreklerle yarışabilecek düzeyde kabul gördü. Glüten; buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan ve fırın ürünlerine hacim kazandıran bir proteindir. Ancak bu protein bazı bireylerde çölyak hastalığı, glüten ataksisi veya dermatitis herpetiformis gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Bu durum, glütensiz alternatiflere olan ilgiyi artırmaktadır.

Araştırmacılar, glütensiz ürünlerin yalnızca sağlık açısından değil, aynı zamanda yeni tat arayışındaki tüketiciler için de cazip hale geldiğini belirtti. Ancak bu ürünlerin üretimi, glütenin viskoelastik özelliklerinin yerini alabilecek bileşenler bulmayı zorlaştırdığı için hâlâ teknik bir meydan okuma olarak görülüyor.