Çayı ikinci kez kaynatanlar tehlikenin farkında mı? Çayı tiryakileri çayın ikinci kez kaynatıldığı zaman oluşan tehlikeyi duyunca şoke olacak.
Bayat çayın içilmesine Çinliler yılan zehriyle kıyaslayarak dikkat çekiyor. Çayın mide bağırsak sistemine ve karaciğere verdiği zararları saymakla bitmiyor. Çay demlendiğinden hemen sonra taneler ve çözülmesi zor nitrojenli bileşikler sıvıda birikir. Ayrıca çay yüzeyinde , kalsiyum, demir, magnezyum, protein içeren bir oksit filmi oluşur. Oluşan bu film kafein, guanin ve teofilin gibi maddeleri içerir. Bu da çayı sağlık açısından riskli bir hale getirir.
Oda sıcaklığında bekleyen çayda yer alan organik bileşikler ve tanenler oksitlenir. Ayrıca patojenik mikroflora için uygun bir ortam oluşturur. Böyle bir filmde 24 saat içinde küf meydana gelir. Bayat çay, kaynar suya maruz kalsa bile zararlı bileşenler içermeye devam edecektir. Bu da alerjilere, çeşitli tahrişlere, mide ağrılarına hatta mide ülserine neden olabilir
Çaydan maksimum fayda sağlamak için şu kurallara uymak gerekir:
İlk olarak çayı kaliteli seçmek gerekir. Diğer önemli unsur ise suyun taze filtrelenmiş su olmasıdır. Yabancı maddeler içeren su kullanılmamalıdır.
Çayın sıcaklığı da çay türlerine göre değişmektedir. Bu yüzden paket üzerindeki talimatlara uymak önemlidir.
Çayın 3-4 dakika demlenmesini bekleyin. Böylece tat ve aroma en güzel şekilde ortaya çıkar.
Demleme yeniden kullanılmamalıdır. Sağlık açısından büyük riskler oluşturur.
Çayı demlemek için özel porselen ya da toprak kaplar tercih edilir.
Yemekten sonra hemen çay içilmemelidir. Vücudun çayı sindirmesi için zamana ihtiyaç vardır.
Bitki çaylarının yan etkilerine karşı uyaran Dr. Öğretim Üyesi Eylem Ezgi Fadıloğlu, bitki çayını doğru demleme yönteminden bahsetti.
Yaşar Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Eylem Ezgi Fadıloğlu, bitki çaylarını tüketirken her bitkinin yan etkilerinin de olduğu bilinerek bilinçli ve dikkatli kullanılması gerektiğini ifade etti.
Kullanılan bitki çaylarının kalitesinin de çok önemli bir etken olduğunu anlatan Fadıloğlu, bitki çayını doğru demleme yöntemini şu şekilde anlattı:
“Bu anlamda taze bitki çayları tercih edilmeli ve satın alınmalıdır. Serin ve kuru yerlerde saklanmalı ve 1 yıl bekletilmelidir. Ihlamur, adaçayı, gül, papatya gibi yaprak bitki çayları 4-5 dakika demleme usulüyle zencefil, tarçın gibi kök bitki çayları ise 1-2 dakika kaynatılıp süzülerek içilmelidir. Daha uzun süre demleme ya da kaynatma, çeşitli zararlı yan etkilere neden olabileceği gibi bitkinin içindeki yararlı maddelerin kaybolmasına ve beklenilen faydalı etkinin görülmemesine yol açacaktır. Demlenen çay hemen tüketilmeli, üzerine su eklenerek tekrar kullanılmamalı ve tekrar ısı uygulanarak saatlerce bekletilmemelidir. Su kaynatılmamalı ve su sıcaklığı 80 derece olmalı veya kaynatıldıktan sonra en az 1 dakika dinlendirilerek kullanılmalıdır. Kullanılan suyun klor oranı düşük olmalı, kaliteli içme suyu kullanılmalıdır. Şeker kullanmak yerine bal tercih edilerek öksürük şikayeti de hafifletilebilir, ancak bal sıcakken değil çayınız ılık olunca eklenmelidir. Her bitkinin zararsız olmadığından ve yan etkilerinin olduğundan yola çıkarak birçok bitkiden karışım hazırlanarak yapılan bitki çayları tercih edilmemelidir.”