Genetik olarak duyarlı olduğumuz tatlar, bilinçaltımızda daha güçlü bir şekilde hatırlanabilir, çünkü bu tatlar bizim için daha belirgindir ve daha yoğun duygusal bir bağ oluşturabilir. Bilinçaltımızı oluşturan faktörlerden biri beslenme şeklimizdir. Bilimsel araştırmalarda kişilik testlerinde elde edilen bazı sonuçlara göre damak zevki kişinin bilinçaltında sakladıklarını ele verir.
Damak zevkinin bilinçaltı sırlarını anlamak, insanların yemek tercihlerinin, tat alışkanlıklarının ve lezzet tercihlerinin, yalnızca fiziksel tat alma yeteneğinden çok daha fazlasına dayandığını keşfetmekle ilgilidir.
Duyusal hafıza, özellikle tat duyusuyla güçlüdür. Bir yeri ziyaret ettiğinizde veya geçmişte bir deneyim yaşadığınızda, o yerin yemekleri veya kokuları ile bağlantılı bir tat hafızası oluşabilir. Bir yerin, tatların ve kokuların hafızası, o yerle ilgili geçmiş deneyimlerinizi çağrıştırarak tat seçimlerinizi etkileyebilir.
Tat alma alışkanlıklarımızın temelleri genellikle çocuklukta atılır. Annenizin mutfakta pişirdiği yemekler, ailenizle birlikte yapılan yemekler ve çocukken aldığınız yiyecekler, büyüdüğünüzde hangi tatları sevdiğinizi etkileyebilir.
Çocukken belirli bir yemekle ilgili mutlu bir anınız varsa, o tatla ilgili duygusal bir bağ geliştirebilirsiniz. Örneğin, annemizin yaptığı zeytinyağlı yemeklere olan düşkünlüğümüz, mutlu anılarla bağlantılı olabilir.
Yiyecekler, bir tür duygusal rahatlık veya kaçış sağlayabilir. Bu yüzden bazı yiyecekler, farkında olmadan bize güven ve rahatlama hissi verebilir.