Toros Dağları, sadece büyüleyici manzaralarıyla değil, aynı zamanda doğanın adeta gizli kalmış olayları ile de dikkat çekiyor. Bu olaylardan biri de halk arasında “taşın suyu” olarak bilinen doğa olayı. Efsane gibi anlatılsa da taşın suyunun ardında tamamen gerçek bir bilimsel süreç yatıyor ve bu su, geçmişte halkın günlük yaşamında önemli bir yere sahip oluyor. İşte Toros Dağları hakkında bilinmeyenler…
Toroslar’ın eteklerinde yürürken, kayaların arasından usulca akan berrak sulara rastlamak hiç de şaşırtıcı değildir. Bu sular, bölgedeki kireçtaşı (kalker) gibi gözenekli kayaçların yağmur ve kar sularını içine çekmesi ve zamanla bu suyu yavaş yavaş dışarı sızdırmasıyla oluşuyor. Taşlar adeta bir sünger gibi suyu tutuyor ve yılın en sıcak zamanlarında bile serin, taptaze bir kaynak sunuyor. Bu yüzden halk arasında “taşın bile suyu olur” denilmiş, zamanla bu doğa olayı efsaneleşmiştir.
Ancak taşın suyu sadece hayranlıkla izlenen bir doğa olayı olmaktan öteye geçmiş. Toroslar’ın köylerinde yaşayan insanlar bu suyu günlük yaşamlarında aktif olarak kullanmışlar. Özellikle çamaşır yıkamak için taşın suyundan faydalanmak, bölge halkı için vazgeçilmez bir gelenekmiş.
Taşın suyunun yumuşak ve doğal arıtılmış olması, onu çamaşır yıkamak için ideal kılıyordu. Yumuşak su sabunun daha kolay köpürmesini sağlıyor, kıyafetler hem daha temiz hem de daha dayanıklı hale geliyordu. Özellikle özel günler için hazırlanan kıyafetler, mutlaka taşın suyunda yıkanırdı. Halk arasında bu suyla yıkanan kumaşların daha uzun ömürlü olduğuna inanılırdı.
Çamaşır yıkama günleri Toros köylerinde adeta küçük bir şenlik havasında geçerdi. Kadınlar sabahın erken saatlerinde büyük kazanlar ve sabunlarla taşın suyunun aktığı kaynaklara gider, gün boyu şarkılar eşliğinde çamaşırlarını yıkarlardı. Soğuk suyun serinliği, sıcak yaz günlerinde bir yandan iş yaparken bir yandan da rahatlamalarını sağlardı. Yıkanan beyaz çarşaflar, işlemeli örtüler ve mis kokulu giysiler, köy meydanındaki iplerde kurutulurdu. Bu bilgilerde Taşın suyu efsanesini gerçekleştirmiş gibi oluyor.
Bugün modern çamaşır makineleri sayesinde işler kolaylaştı belki ama Toros Dağları’nın taşın suyuyla yapılan o eski zaman çamaşır günleri, bölge halkının hafızasında sıcak bir anı olarak yaşamaya devam ediyor.
Toroslar’ın sessizliğinde kayaların arasından sızan o berrak sular hem doğanın sabrını hem de insanın doğayla kurduğu kadim ilişkiyi hatırlatıyor. Eğer bir gün yolunuz Toroslar’a düşerse, kayanın içinden doğan o serin suya avuçlarınızı uzatın. Belki de zamanın durduğu, doğanın kalbinin attığı o anı hissedersiniz.