Zorbalık bir güç gösterisi değil, yardım çağrısıdır! Uzman Psikolog Dilara Çalışkan Karadeve’den Çarpıcı Açıklamalar

Bir çocuğun zorlandığı durumlar kelimelere dökülemiyorsa, davranışları konuşmaya başlar. Uzman Psikolog Dilara Çalışkan Karadeve, Mavi Kadın Özel Haber ekibinden Melisa Aslı Bekerenli’ye anlattı. Zorbalık, kötü niyetten değil çoğu zaman görülmeyen duygusal ihtiyaçlardan, bastırılmış hislerden doğar.

27 Ekim 2025
0 Yorum
Asli 6 1

Zorbalık Bir Güç Gösterisi Değil, Yardım Çağrısıdır Bir çocuğun zorlandığı durumlar kelimelere dökülemiyorsa, davranışı bağırmaya başlar. Biz yetişkinler o sesi duymayı öğrenirsek, zorbalığın yerini şefkat, anlayış ve sınır dengesi alır. Her çocuk doğru bir bakışla yeniden güvenli hissedebilir. Yeter ki biz önce duymayı, sonra göstermeyi bilelim Mavi Kadın Özel Haber ekibinden içerik editörü Melisa Aslı Bekerenli, konuyu Uzman Psikolog Dilara Çalışkan Karadeve’a sordu

BİR ÇOCUK NEDEN BAŞKA BİR ÇOCUĞA ZARAR VERİR?

Bu sorunun cevabı, çoğu zaman “kötülük” değil; görülmeyen duygusal ihtiyaç, bastırılmış bir duygu ya da öğrenilmiş bir modeldir. Çocuklar dünyayı kelimelerle değil, davranışlarıyla anlatırlar. Ve bazen “vurdu”, “itti” ya da “dışladı” dediğimiz davranışlar aslında “beni duyun” diyen bir çocuğun çığlığıdır.

Asli 7 1


ZORBALIĞIN PSİKOLOJİK KÖKENİ

Zorbalık yapan çocuklar genellikle güçsüz, değersiz ya da görünmez hissettikleri bir ortamda bu duygularla baş edebilmek için kontrol kurmaya çalışırlar. İçsel olarak şunları düşünebilirler:
“Beni dinlemiyorlar.” “Ben kimseye güvenemem.” “Ben güçlü olmalıyım, yoksa ezilirim.” Bu içsel diyalog, çoğu zaman agresyon davranışına dönüşebilir. Bazı çocuklar öfkelerini yönetmeyi öğrenememiştir, bazılarıysa çevresinde gördükleri agresif davranışlarını tekrar eder. Kimi çocuk için bu dikkat çekme girişimidir; kimi içinse yalnızca öğrenilmiş bir savunmadır.
Zorbalığın altında çoğunlukla bastırılmış bir duygusal ihtiyaç vardır:
– görülmek,
– anlaşılmak,
– kontrolü yeniden kazanmak,
– ya da değerli hissetmek.

Asli 8 2


ZORBALIK YAPAN ÇOCUĞU NASIL UYARMALIYIZ?

Bir çocuğu “zorba” olarak etiketlemek yerine, davranışını doğru biçimde sınırlandırmak gerekir.
Çünkü her uyarı aslında bir öğretim fırsatıdır. Olay anında:
• Sakin ama net ol
• Davranışı isimlendir, kişiliği değil
• Tutarlı sonuçlar uygula
Olaydan sonra:
• Duygu keşfileri yapılmalı: “Ne hissettin o anda?”, “Sence neden böyle yaptın?”
• Alternatif davranışlar öğretilmeli: “Kızdığında vurmak yerine ‘sinirliyim’ diyebilirsin.”
• Yaptığı hatalı davranışın sorumluluğunu almalı: Özür dilemek, zarar verdiği kişiye
yardımcı olmak, ilişkiyi yeniden kurmak. Disiplin, otorite ceza değildir. Doğru sınırlar çocuğun içsel kontrolünü güçlendirir. Sınırsızlık tehlikelidir.

Asli 9 1


ZORBALIK YAPAN ÇOCUK ASLINDA NE HAYKIRIYOR?

Her çocuk “Anne, ben zorbalığa uğradım.” diyemez. Ama davranışları, ses tonu, yüz ifadesi bunu söyler. Ebeveynlerin dikkat etmesi gereken çocuğun verdiği sessiz işaretler vardır.
Dikkat edilmesi gereken davranışlar:
• Okula gitmek istememe, sürekli bahaneler üretme,
• Notlarda düşüş, ödev yapmayı reddetme,
• Uyku, iştah veya enerji değişiklikleri,
• Sosyal içe çekilme, eskiden sevdiği oyunlara karşı ilgisizlik,
• “Kimse beni sevmiyor.” gibi genellemeler yapabilir.
Ebeveyn ne yapmalı?
• Eleştirmek yerine anlamaya çalışmalı.
• Açık uçlu sorular sorulabilir:
“Bugün seni üzen bir şey oldu mu?”
“Son zamanlarda biraz yorgun görünüyorsun, paylaşmak ister misin?”
• Günlük rutinler oluşturmalı: kısa sohbetler yapılabilir, yatmadan önce günün özeti
yapılabilir.
• Okulla iletişimde kalmak önem taşır, öğretmenin gözlemleri süreç içerisinde çok değerlidir.
Sessizlik çocuklarda çok şey anlatabilir. Ebeveynin görevi ise o davranışın altındaki hikâyeyi
duymaktır.

Asli 11


AİLELER FARKINDA OLMADAN ZORBALIĞI NASIL BESLİYOR
OLABİLİR?

Hiçbir ebeveyn çocuğunun zorbalık yapmasını istemez. Ancak farkında olmadan bazı ebeveyn
tutumları bu davranışları besleyebilir:
Riskli ebeveyn tutumları nelerdir:
• Evde bağırmanın, eleştirmenin normalleşmesi.
• “Abartma, ağlanacak şey mi bu?” diyerek duyguları küçümsemek.
• Aşırı koruyucu tutumla çocuğun sosyal dayanıklılığını zayıflatmak.
• “Erkek adam ağlamaz.”, “Zayıf görünmez.” gibi güç takıntılı mesajlar.
• Tutarsız sınırlar ve kurallar.
• Negatif davranışa dikkat vererek farkında olmadan çocuğu ödüllendirmek.
Çocuklar nasihatle öğrenmez. Evde duyguların konuşulduğu, özür dilenebilen, sınırların net olduğu
bir ortam zorbalığın panzehiridir.

Zorbalık, bastırılmış duyguların kabuğunu kırma biçimidir.
O çocuk aslında şunu söylüyor olabilir:
“Beni fark edin.”
“Beni sevin.”
“Ben de hissediyorum ama anlatamıyorum.”
Zorbalık çoğu zaman korku, öfke, utanç ya da değersizlik duygularının yansımasıdır.
Bu nedenle, sadece davranışa değil, davranışın altındaki duygusal mesaj’a bakmak gerekir.
Çünkü davranış değişir, ama duygusu anlaşılmadan iyileşmez.

Asli 10


ZORBALIĞIN PANZEHİRİ NEDİR?

Benim için zorbalığın panzehiri üç kelimede saklı: Duygu İfadesi, Sınırlar ve Sorumluluk

Duygu İfadesi; Çocuğun duygusunu fark etmesi, adlandırması ve sözcüklerle ifade etmesi. Bu beceri duygusal okuryazarlığın temelidir.
Sınırlar; Kendisini nasıl koruması gerektiği çocuğa öğretilmelidir. Sınırlar sevgisizlik değil, tam aksine kişiyi koruyucudur.
Sorumluluk; Hatalı davranış ya da davranışlardan sonra ilişkiyi yeniden kurma becerisidir. Özür dilemek, telafi etmek, yeniden bağ kurmak önemlidir. Kişiye sorumluluk bilinci kazandırır. Evde duygular konuşulabiliyorsa, çocuk öfkesini şiddetle değil sözlerle ifade eder. Toplumda empati değer olarak benimsediğinde, zorbalık yavaş yavaş etkisini yitirir.