6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem sadece binaları değil, binlerce insanın hayatını da yerle bir etti. O sabaha uyanan herkesin hayatı artık eskisi gibi olmayacaktı. Bu büyük felaketin içinden çıkan binlerce yürek burkan hikayeden biri de Ayşegül Nacar’a ait. Eşi ve çocuğuyla birlikte yaşadığı evde depreme yakalanan Nacar, “Ne olduğunu anlayamadık, her yer toz duman oldu” diye anlatıyor o anları. Deprem sonrası birçok yakınını kaybetti, evi ağır hasar aldı, yüreğinde derin izler kaldı.
Hayatta kalmıştı, ama artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Ailesiyle birlikte Düzce’ye taşındı. Yeni bir şehir, yeni bir düzen, sıfırdan başlamak zorundaydı. Bir restoranda bulaşıkçılık yapmaya başladı. Ama asıl hikaye burada başlıyordu. O restoranın duvarlarındaki tablolar Ayşegül’ün içinde bir yerde yıllardır uyuyan resim tutkusunu yeniden uyandırdı.
Çocukluğundan beri çizim yapmayı seven ama hayatın gerçekleriyle boğuşurken 17 yıl boyunca eline fırça bile almayan Ayşegül, o an yeniden kendini hatırladı. Yanında çalışan arkadaşları onun yeteneğini fark etti, destek oldu, cesaret verdi. Ayşegül yeniden çizmeye başladı. Bir yandan bulaşık yıkadı, bir yandan resim yaptı. Ama hayat ona bir sürpriz daha hazırlıyordu.
Bir gün Düzce’de düzenlenen bir film festivaline, Yeşilçam’ın efsane ismi Hülya Koçyiğit onur konuğu olarak katıldı. Bu festival, Ayşegül’ün hayatında unutulmayacak bir dönüm noktasına dönüştü. Yaptığı tablo, Vali’nin eşi tarafından sahnede Hülya Koçyiğit’e takdim edildi.
Koçyiğit bu hediyeyle birlikte sadece bir tablo değil, bir hayat hikayesi de aldı eline. Ayşegül’le tanıştı, onunla ilgilendi, elinden tuttu. “Sanatı bırakma” dedi, destek olacağının sözünü verdi.
Ayşegül’ün yolu bu kez Süleyman Saim Tekcan’la kesişti. Hem oyunculuk hem de resim kariyeriyle bilinen Tekcan, yıllar önce Hülya Koçyiğit ile “Sevgili Öğretmenim” filminde birlikte oynamıştı. Koçyiğit, eski dostunu Ayşegül’le tanıştırdı. Bugün birçok okulda güzel sanatlar bölümü kurmuş, öğrenciler yetiştirmiş ve kendi müzesini açmış usta bir sanatçı olan Tekcan, Ayşegül’ün elinden tutarak ona bu yolda ışık tuttu. Katılabileceği etkinliklerden bahsetti, eserlerini geliştirmesi için cesaret verdi.