Günlük hayatın koşturmacasında pratiklik adına sıkça başvurduğumuz bazı alışkanlıklar, farkında olmadan sağlığımızı ciddi şekilde tehdit edebiliyor. Bunların başında ise “her şeyi bulaşık makinesine atma” kolaycılığı geliyor. Ancak bazı eşyalar var ki, yüksek ısı ve deterjanla temas ettiklerinde adeta zehir saçan bir dönüşüm geçiriyor. Yapılan son uyarılara göre, evlerde sıkça kullanılan belli başlı ürünlerin bulaşık makinesine konması, zamanla hem insan sağlığına hem de makinenin performansına ciddi zarar veriyor. Özellikle gıda ile doğrudan temas eden bu ürünler, yüksek sıcaklıkta kimyasal bileşimlerini değiştirerek adeta zehirli birer maddeye dönüşebiliyor. Peki hangi ürünler bu risk grubunda yer alıyor? İşte cevabı…
Uzmanların son uyarıları, artık sadece hijyen açısından değil, sağlık açısından da dikkatli olmamız gerektiğini ortaya koyuyor. “Ne olacak canım, yıkansın tertemiz olur” diyerek makineye atılan birçok ürün, sandığınız kadar masum değil. İşte bulaşık makinesine asla girmemesi gereken o tehlikeli parçalar…
Günlük hayatımızda sıkça kullandığımız plastik kaplar, saklama kutuları ve su şişeleri çoğu zaman elde yıkamaya üşenilip doğrudan makineye atılıyor. Ancak bu alışkanlık, uzun vadede sağlığımızı tehdit eden önemli bir hata olabilir. Özellikle ince plastikten yapılan ürünler, makinedeki yüksek sıcaklıkla karşılaştığında yapısal bozulmalar yaşar. Bu bozulmalar, mikroplastik parçacıkların ortaya çıkmasına ve sonrasında bu parçacıkların gıdalara karışmasına neden olabilir.
Üstelik bu parçacıklar çıplak gözle fark edilemediği için tehlike sessizce büyür. Uzmanlar, bu ürünlerin makinede değil, ılık su ve yumuşak sünger yardımıyla elde yıkanmasını öneriyor. Hem plastiğin ömrü korunuyor, hem de bu yolla sağlık riski de önlenmiş oluyor.
Mutfaklarımızda doğal ve sağlıklı olduğu için tercih ettiğimiz ahşap ya da bambu ürünler, bulaşık makinesiyle kesinlikle uyuşmayan malzemelerin başında geliyor. Çünkü bu tür ürünler, suya karşı oldukça hassas bir yapıya sahip. Yüksek sıcaklık ve deterjan etkisiyle yüzeyleri çatlamaya başlar ve zamanla iç kısımlarda nem birikir. Bu durum ise bakterilerin hızla çoğalması için ideal bir ortam oluşturur.
Ayrıca makinede yıkandıkça yapısını kaybeden tahta kaşık ya da kesme tahtaları, yalnızca estetik olarak değil, hijyen açısından da kullanılamaz hale gelir. Her ne kadar temiz görünseler de, aslında içten içe zararlı organizmalarla dolu olabilirler. Bu yüzden bu tarz doğal malzemeleri mümkün olduğunca elde ve dikkatli şekilde yıkamakta fayda var.
Termoslar ve kaplamalı metal bardaklar genellikle dış yüzeyleriyle güven verir. Ancak bu ürünlerin iç yüzeyinde kullanılan özel kaplamalar, makinedeki sıcaklıkla birlikte zarar görebilir. Kaplama çatladığında ise içeceklere karışabilecek zararlı maddelerin önüne geçmek imkansız hale gelir.
Özellikle kahve termosları gibi iç yüzeyi parlak ve yalıtımlı olan ürünlerin bulaşık makinesinde yıkanması, hem içerdikleri sıcak-soğuk koruma teknolojisine zarar verir hem de sağlık açısından bir risk doğurur. Dış temizliği kolay olsa da, iç kısmı dikkatle ve elde yıkanmalı. Aksi halde günlük kullanımda farkında olmadan sağlığımızı tehdit eden bir eşyaya dönüşebilir.
Paslanmaz çelikten yapılmış olsa bile, bıçak ve rende gibi kesici aletlerin bulaşık makinesine girmesi önerilmiyor. Bunun en önemli nedeni, bu ürünlerin zamanla körelmesi ve paslanmaya başlaması. Deterjanla temas eden metal yüzeyler, zamanla incelir ve dayanıklılığını kaybeder. Bu da hem kullanım kolaylığını azaltır hem de gıdayla temas eden yüzeylerde bakteri oluşumunu hızlandırır.
Ayrıca bu ürünlerin makinelerdeki diğer eşyaları çizebileceği, hatta makinenin iç yüzeyine zarar verebileceği de bir gerçek. Kesici aletlerin hijyenik ve uzun ömürlü kalması için elde, dikkatli bir şekilde yıkanmaları şart.
Kullanım kolaylığı açısından tercih edilen bulaşık makinesi, görüldüğü gibi her ürün için doğru bir temizlik yöntemi olmayabiliyor. Bazı malzemeler için elde yıkama yöntemi, uzun vadede hem daha hijyenik hem de sağlık açısından çok daha güvenli bir tercih.