Türk pop müziğinin güçlü seslerinden Göksel, sosyal medyadaki son paylaşımıyla adından söz ettirdi. At çiftliğinde geçirdiği bir günün karelerini takipçileriyle paylaşan ünlü şarkıcı, beklenmedik bir yorum yağmuruna tutuldu. Göksel’in doğayla iç içe verdiği pozlara gelen yorumlar sanatçıyı paylaşım yaptığına pişman edecek türdendi. Sosyal medya kullanıcıları ‘Estetik mi yaptırdı?, Bu nasıl değişim?, ‘Bi insan kendine neden bunu yapar?’ şeklinde yorum yağdırdı.
Göksel’in son hali sosyal medyanın gündeminde. Ünlü şarkıcının son paylaşımına bazı takipçileri, ‘Tanıyamadım’, ‘Bütün kadınlar birbirine benziyor’ ve ‘Göksel’e çok benziyorsun sandım, meğer oymuş’ gibi yorumlarla tepki gösterdi. Özellikle mimiklerinin donuk göründüğünü düşünen bazı kullanıcılar, botoks ve estetik iddialarını da dile getirdi. Göksel’in bir süre önce araç içinde çektiği video da yeniden gündeme geldi. Bazı sosyal medya kullanıcıları, sanatçının yüzündeki değişimin belirgin olduğunu öne sürerek, doğal görünümünü kaybettiğini söyleyen eleştirilerde bulundu.
Her ne kadar estetik yorumları dikkat çekse de, Göksel’in hayranları arasında ona destek verenler de vardı. ‘Hala çok zarif’, ‘Ne yaparsa yakışıyor’ ve ‘Yıllara meydan okuyor’ diyen kullanıcılar, sanatçının tarzına ve duruşuna övgü yağdırdı.
25 Kasım 1971’de İstanbul’da dünyaya gelen Göksel Demirpençe, felsefeyle başlayan akademik hayatını müziğin çağrısına kayıtsız kalamayarak bambaşka bir yöne çevirdi. Henüz üniversite öğrencisiyken, birçok orkestrada solistlik yapmaya başladı.
1995 yılında Onno Tunç’la yollarının kesişmesi ise kariyerinin dönüm noktası oldu. Aynı yıl Sezen Aksu’nun orkestrasında vokalist olarak sahneye çıktı. Böylece profesyonel müzik kariyerinin temelleri hem ustalardan aldığı ilhamla hem de sahnedeki disipliniyle güçlendi.
Göksel’in ilk albümü Yollar 1997 yılında dinleyiciyle buluştu. Prodüktörlüğünü Sarp Özdemiroğlu’nun üstlendiği albüm, sanatçının kendi bestelerine ağırlık veriyordu. Ancak albümün en dikkat çeken parçası, adını bugün hala hafızalarda koruyan ‘Sabır’ oldu. Yavuz Çetin’in eşsiz gitar solosu ve Göksel’in teatral yorumu, şarkının klibiyle birleşince dönemin müzik dünyasında farklı bir ses olarak öne çıktı.