İçinde bulunduğumuz teknoloji çağının yaşam biçimini iliklerimize kadar hissettiğimiz bu günlerde hemen her yaş aralığındaki çocukların ellerinden düşürmek istemedikleri; telefon, tablet ve bilgisayar içindeki bir oyunun içinde yaşamak istemesinin nedeni ne? Çocuklar sanal hayatı, gerçek hayata neden tercih ediyorlar? Çocuğumun oyun bağımlısı olduğunu nasıl anlarım? Çocuklara telefon, tablet ve bilgisayarı yasaklamak çözüm mü? Çocuğumu bilgisayar bağımlılığından nasıl kurtarırım, Çocuğum bilgisayar bağımlısı ne yapmalıyım, Oyun bağımlılığı nasıl bırakılır, Çocuğumu bilgisayar oyun bağımlılığından nasıl kurtarırım, Bilgisayar oyunu bağımlılığı nasıl tedavi edilir, Çocuğum oyun bağımlısı ne yapmalıyım?" diye kaygı taşıyan tüm anne ve babaların sorularının cevaplarına gelin hep birlikte bakalım...
Akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlar artık hayatımızda büyük bir yer işgal ediyor. Covid-19 pandemi sürecinden sonra eğitim hayatına online olarak devam eden çocukların eğitimi tabletlerle yapıyor oluşu neredeyse bütün çocukların kendilerine ait cep telefonu ve tablet sahibi olmasını sağladı. Çocukların teknolojiyle iç içe bir hayat yaşamasının elbette çok iyi yanları olduğu kadar olumsuz yanları da bulunuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre, ülkemizde gençlerin yüzde 10.5’i "teknoloji bağımlısı" olarak tanımlanıyor. Teknolojik bağımlılıkların altında incelenen ve günümüzde neredeyse her anne-babanın derdi olan “oyun bağımlılığı” çocukların hem okul hayatlarını hem de günlük aktivitelerine engel olacak sıklıkta oyun oynamasına deniyor.
Peki çocuğunuzun oyum bağımsılı olup olmadığını nasıl anlarsınız?
Video oyun ve internet bağımlılığı, DSÖ'nün tıbbi referans kitabı olan Uluslararası Hastalık Sınıflandırması’nın 2018 yılındaki yayınında; “bilgisayar oyunu bağımlılığı” olarak eklenmişti. Bu durum bağımlılıklar arasında listelenmese de kitabın üçüncü ekinde tanısal kriterleri kumar bağımlılığına benzer bir şekilde izah edilmişti.
Söz konusu kitapta yapılan tanımlamaya göre:
gibi kriterlerden 5'ini ya da daha fazlasını en az bir yıldır gösteren çocuklarda oyun bağımlılığı vardır.
Oyun bağımlılığının çocuklar üzerinde sadece psikolojik bir etkisi bulunmaz. Bununla birlikte fiziksel olarak bir takım etkiler de görülür.
Bunlar:
gibi durumlar etkisini göstermeye başlar ve gelişim çağını henüz tamamlamamış olan çocuklarda bu durum ileride ciddi hastalıklara zemin hazırlar.
Diğer taraftan, bu bağımlılıktan kurtulamayan çocuklar kendilerini yaşıtlarından tecrit ederek aile etkinliklerini, arkadaşlarıyla gezileri veya diğer sosyal etkileşimleri bilinçli bir şekilde kaçırabilirler. Bu durum şayet uzun süre devam ederse bağımlılığı sebebiyle kendilerini toplumdan tamamen izole olmuş bulurlar. Böylece bağımlılık uzun vadede bir çocuğun hayatını gerek finansal, akademik ve gerekse mesleki alanda olumsuz sonuçlarla karşılaşmasına sebep olabilmektedir.
Video oyunlarının kalitesi veya başarısı oyuncunun sayısı ile değil, oyunun içerisinde geçirilen vakitle ölçülür. Bu sebeple, piyasadaki oyunların çoğu çocukların daha fazla oyun oynamalarını sağlamak için içeriklendirilir.
Örneğin video oyunları çok zor olduklarında oyuncular yenilgi üstüne yengilgi de oyunu eğlenceli bulmayarak oyunu oynamak istemez. Çok kolay oyunlarda ise çocuklar başarılı olduklarını basit oyunda tatmin edemezler. Demek ki bir oyundaki asıl başarı çaba gösterince kazanılan oyunda kendini belli eder. İşte tam olarak bu özellik oyun bağımlılığı ile kumar bağımlılığı gibi garip bir benzerlik gösterir.
Her çocuğun ruh hali farklı farklıdır. Çocuğun hangi oyuna bağımlılık yaptığını önceden kestirmek mümkün değildir. Özellikle online olarak oynanan oyunlarda çevrimiçi olmak sonu olmayan, sonu gelmeyen oyunların ağına düşerek çok daha fazla çocuğun bağımlı olmasını sağlar. Bu tip oyunlarda çocuklar kendilerine video oyunundaki asıl karakterle arasında bir bağ kurarak oyundan daha fazla haz duyarak oynamaya çalışır. Sosyal ortamlarda zorluk çeken gençler, bu tip gruplarda daha fazla kabul gördüklerini hissedebilir, dolayısıyla çevrimiçi platformda daha fazla zaman geçirebilir. Bir diğer husus bu oyunlarda online olarak karşılıklı ekiptekilerle görüşme şansı yakalar ki en büyük tehlikede çocuklar için işte tam olarak bu durumdur diyebiliriz. Çocukların online olarak kimlerle konuştuğundan ya da yazıştığından habersiz olmak tehlike içermektedir. Anne ve babaların bu sebeple çocuklarının oynadığı oyunda chat yapılabilen oyunlardan uzak tutması gerekmektedir.
Dünya genelinde 14-17 yaş arasındaki gençlerde yapılan video oyun bağımlılığı ile ilgili anket çalışmasında yedi farklı Avrupa ülkesinin dahil edildiği çalışmada 12.938 kişilik ergen grubunun %1,6’sının kriterlerin hepsini karşıladığı, %5,1’inin ise risk altında olduğu tespiti yapılmıştır.
Bu durum hakkında İstanbul'da 95 gencin üzerinde yapılan bir çalışmada oyun bağımlılığı yaygınlık oranının %9,4 olabileceği belirtilmiştir. Yani bu durum da demek ki her 10 gencimizden birinin oyun bağımlısı olduğu tespiti yapılmıştır. Bu korkunç bir rakamdır!
Teknolojik aygıtlarla yakından ilişkisi olan, bilgisayar ve şahsi telefona sahip ergenler en büyük risk altındaki guruplar arasında gösterilmektedir. Bununla birlikte oyun bağımlılığına ergenlikten önceki evrelerden başladığını da bilvesile paylaşmış olalım. Küçük yaşlarda bağımlı olan çocukların Asperger sendromlu ya da dikkat bozukluğu ve hiperaktivite öyküsünün oyun bağımlılığı noktasında daha yüksek risk altında olan guruplar olduğunu da söylemiş olalım.
Özellikle ebeveynlerin çocuklarındaki oyun bağımlılığını engellemek için uygulayabilecekleri birkaç önlem vardır.
Bunlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
Kişi kendisinde ya da yakınında oyun bağımlığı riski hissediyorsa öncelikle oyuna harcanan süreye bir limit getirmeli ve bu limite uyulması için aktif olarak çaba göstermelidir. Oyun haricinde yapılacak diğer hobi ve aktivitelere yönlenmeli ve egzersiz yapmalıdır. Bütün bunlar işe yaramıyorsa bir uzmandan destek almak gerekebilir.
Bağımlılıkların altında genellikle psikolojik faktörler bulunur. Bu nedenle tedavi hedefi öncelikle bağımlılığın altında yatan psikolojik faktörlerin tespit ve tedavi edilmesidir. Oyun bağımlılığın tedavisinde doktorunuz ilaç ya da psikoterapi uygulayabilir. Özellikle bilişsel davranışçı terapi internet/video oyunları ya da teknoloji bağımlılığında yaygın olarak kullanılır. Bilişsel davranışçı terapide kişinin oyun oynamayla ilgili kalıplaşmış yanlış düşüncelerini fark etmesi ve bunları sağlıklı düşünce ve fikirlerle değiştirmesi sağlanır. Bu davranış kalıplarından kurtulabilmesi için kendisiyle bazı çalışmalar yapılır ve bazı somut ödevler verilir. Terapinin sonunda, kişi kendisiyle ilgili gerçekçi inanışlar geliştirir ve kötü davranış kalıplarını bırakır.