İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği son askeri saldırılar, bölgesel gerilimleri artırırken, Türkiye’ye yönelik olası bir saldırının ihtimali tartışma konusu oldu. Türkiye’nin NATO üyeliği, güçlü ordusu ve stratejik konumu, böyle bir senaryonun olasılığını etkileyen önemli faktörler arasında yer alıyor.
İsrail’in İran’a yönelik son saldırıları, bölgedeki gerilimleri tırmandırırken, Türkiye’ye olası bir saldırı ihtimali merak konusu oldu. Uzmanlar, bu senaryonun olasılığını askeri, coğrafi ve diplomatik açılardan değerlendiriyor.
Mevcut koşullarda İsrail’in Türkiye’ye doğrudan bir askeri saldırı gerçekleştirmesi son derece düşük bir ihtimal olarak görülüyor. Türkiye’nin NATO üyesi olması ve güçlü ordusu, böyle bir eylemin uluslararası alanda ciddi sonuçlar doğuracağını gösteriyor.
İsrail’in askeri kapasitesi, özellikle hava kuvvetleri ve istihbarat alanında güçlü olsa da, coğrafi uzaklık ve lojistik zorluklar doğrudan bir saldırıyı zor kılıyor.
Türkiye ile İsrail arasındaki coğrafi uzaklık, doğrudan bir askeri saldırının lojistik zorluklarını artıran önemli bir faktör. İki ülkenin hava sahaları arasında doğrudan bir bağlantı bulunmaması, mesafenin önemini daha da artırıyor.
Ortalama olarak, Türkiye’nin güney sınırlarından İsrail’e olan mesafe yaklaşık 800-1000 kilometre arasında değişiyor.
İsrail’in Türkiye’ye doğrudan bir askeri saldırı başlatması, mevcut siyasi ve askeri dengeler göz önüne alındığında oldukça düşük bir ihtimal. Türkiye’nin NATO üyeliği, herhangi bir saldırının NATO’nun 5. maddesini devreye sokabileceğini ve bunun İsrail için uluslararası alanda ciddi bir kriz yaratabileceğini gösteriyor.
Coğrafi olarak, iki ülke arasında doğrudan bir sınır bulunmaması ve hava sahası bağlantısının olmaması, lojistik açıdan bir saldırıyı zorlaştırıyor. İsrail’in bölgesel bir güç olduğu ve özellikle hava kuvvetleri ile istihbarat alanında gelişmiş yeteneklere sahip olduğu bilinse de, Türkiye’nin büyük ve modern ordusu bu tür bir girişimi caydırıcı bir faktör olarak öne çıkıyor.