Toplantının ardından yayımlanan sonuç bildirgesinde, Filistinliler ile İsrail arasındaki barış sürecine Birleşmiş Milletler (BM) şemsiyesi altında gözlemcilik yapacak uluslararası çok taraflı bir mekanizma kurmak için tüm taraflarla çalışma kararı alındığı belirtildi.
Güvenilir, süresi belirlenmiş, 1967 sınırlarında iki devletli çözüme, uluslararası meşru kararlara ve "barış karşılığında toprak" esaslarına dayanan barış sürecini yeniden başlatmak için uluslararası bir konferans düzenlenmesi çağrısında bulunulan bildirgede, tüm ülkelerden Kudüs'te diplomatik misyon açmaktan kaçınmaları istendi.
Filistin halkının her türlü yöntemle işgale karşı koyma hakkına sahip olduğunun ve Filistin devletinin BM'de tam üye olma yöneliminin desteklendiği vurgulanan bildirgede, Filistin devletini tanımayan ülkeleri başkenti Kudüs olan Filistin devletini tanımaya teşvik etmek için o ülkelerle derhal çalışma başlatılması, ikili ve çok taraflı iletişim kurulması ve ziyaretlerde bulunulması çağrısında bulunuldu.
İsrail'in Filistin halkına yönelik işlediği suçlardan dolayı yargılanması için yürütülen çalışmaların desteklendiği ifade edilen bildirgede, İsrail işgalini ve sömürge rejimini boykot etmenin, ona karşı koyma ve iki devletli çözüm ile barış sürecini kurtarmanın meşru yollarından biri olduğu aktarıldı.
Bildirgede, Filistinli güçler ile gruplara 2011 ve 2017 yıllarında Kahire'de imzalanan anlaşmaya uygun şekilde ulusal uzlaşıyı tamamlamaları, Filistin Ulusal Uzlaşı Hükümetine Gazze'de tüm görevlerini yerine getirme imkanı tanımaları ve en kısa zamanda genel seçimlerin düzenlenmesi çağrısında bulunuldu.
BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşunun (UNRWA) rolünü sınırlama ya da bitirme çabalarının kınandığı bildirgede, herhangi bir ülkenin bu konuda çaba sarf etmesi ya da maddi yardımı kısıtlama kararı almasının tehlikesi konusunda uyarıda bulunuldu.
Google Play
App Store
Haberi Paylaş
02:53
YORUM YAZ