Bilim insanlarından ilginç araştırma: Balıklar birbirlerinin duygusunu hissediyor!
Balıklar üzerinde yapılan bir araştırmada balıkların birbirlerindeki korku duygusunu algılayabildikleri ve bundan etkilendikleri ortaya çıktı. Bunun nedeni ise tıpkı insandaki gibi oksitosin hormonu.
Balıklarla ilgili bugüne dek pek çok araştırma yapıldı. Şimdiye kadarki birçok araştırma, balıkların duygusal sıkıntı yaşayabileceğini göstermişti. Ancak yeni bir araştırmada balıkların karmaşık iç dünyalarına dair hayli ilginç bilgiler verdi. Hakemli bilimsel dergi Science'ta yayımlanan ve zebra balıkları üzerinde yapılan araştırma, korkunun bu deniz canlıları arasında "bulaşıcı" olduğunu ortaya koydu. Diğer bir deyişle zebra balıkları birbirlerinin korkusunu hissedebiliyor ve sanki kendileri korkuyormuş gibi tepki veriyor.
OKSİTOSİN HORMONU SORUMLU
Oksitosin, insanlarda ve diğer memelilerde her türlü duygusal tepkiye aracılık ettiği kanıtlanmış önemli bir kimyasal haberci. Bu yüzden balıklarda da büyük rol oynadığının görülmesi açısından son derece önemli.
ABD'deki Teksas Üniversitesi'nden nörobiyolog Hans Hofmann ve meslektaşları, oksitosinin azaltıldığında zebra balıklarındaki empatik tepkinin de büyük ölçüde ortadan kalktığını tespit etti. Yapılan deneyde farklı tanklarda tutulan bir dizi zebra balığına korkuyu tetiklediği bilinen kimyasallar verildi. İndependent'in haberine göre bunun sonucunda kimyasal verilemeyen, başka tanklardaki balıklarda bile korku davranışları görüldü.
375 MİLYON YILLIK İZ
Aynı deney oksitosin hormonunu üretme yeteneğinden yoksun, genetiği değiştirilmiş balıklarla da yapıldı. Bu balıkların diğerlerinin korkularına tepki verme seviyesi yarı yarıya azaldı. Araştırmacılar daha sonra "mutant" balıkların bir kısmına oksitosin vermeyi denedi. Bunun sonucunda balıkların tepkilerinin değiştiği ve doğal versiyonlarına daha çok benzedikleri görüldü.
Oksitosinin balıkların duygusal tepkilerinde tıpkı insanlarda olduğu gibi büyük rol oynuyor. Araştırmacılara göre empati yeteneği, 375 milyon yıl önceye, yani balıklar ve insanlar arasındaki son ortak atanın varlığından bile eskiye dayandığına işaret ediyor. Hofmann, "Bu, insan olmanın gerçekte ne anlama geldiğine dair soruları akla getiriyor" dedi:
