Varşova yönetiminin bu hamlesiyle Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya'nın toplam tank sayısını geride bırakması bekleniyor. Bu dört ülkenin toplam tank sayısı şu anda 950 civarında.
Yeni alımla birlikte Polonya, NATO içinde en fazla tanka sahip üçüncü ülke olacak. Türkiye, yaklaşık 2.238 tankla zirvede yer alırken; onu 1.344 tankla Yunanistan takip ediyor. Polonya'nın ise 1.100 tanklık hedefiyle, Batı Avrupa'daki tüm büyük orduları geride bırakması öngörülüyor.
Alınan 180 tankın 61 adedi Polonya'da üretilecek. Bumar Labedy tesislerinde üretilecek olan bu yerli versiyonlar, "K2PL" olarak adlandırılıyor.
Polonya'nın Güney Kore ile imzaladığı bu ikinci büyük çaplı sözleşme, 2022'de yapılan çerçeve anlaşmanın devamı niteliğinde. O anlaşmada toplamda 1.000 adet K2 tankının tedariki öngörülmüştü: 180'i Güney Kore'de üretilecek, kalan 820'si ise Polonya'da lisans altında imal edilecek.
Tank alımları, Polonya'nın savunma harcamalarındaki büyük artışın yalnızca bir parçası. Ülke, milli gelirinin yüzde 4,7'sini savunmaya ayırarak NATO ülkeleri arasında zirveye oturmuş durumda. Bu da hem Belarus sınırında yaşanan kriz hem de Ukrayna'daki savaş nedeniyle artan güvenlik kaygılarının bir sonucu olarak görülüyor.
Polonya'nın Güney Kore'den yaptığı alımlar sadece K2 tanklarıyla sınırlı değil. Son yıllarda K239 Chunmoo roketatarları, FA-50 savaş uçakları ve K9 obüsleri de Polonya envanterine katıldı. Ayrıca ABD'den alınan Abrams tankları, Apache helikopterleri, HIMARS sistemleri ve Patriot hava savunma sistemleriyle birlikte Polonya, tam anlamıyla bir "vuruş gücü" haline gelmeyi hedefliyor.
Polonya'nın aldığı K2 tankı, Türkiye'nin geliştirdiği Altay tankına da referans olmuştu. Türkiye, 2028'e kadar 85 adet Altay tankı almayı planlıyor. İlk 40 tankta Güney Kore yapımı güç grubu kullanılacak, ardından yerli 1500 beygirlik BATU motoruna geçilecek. Toplamda 250 Altay tankının envantere girmesi bekleniyor.