IIF’in son raporuna göre, ABD Hazine tahvillerindeki oynaklık, küresel piyasalara sıçrayabilir. Yükselen borç seviyesi, sadece Washington’u değil, gelişmekte olan ekonomileri de zor durumda bırakabilir.
ABD’de son dönemde hızla yükselen borç seviyesi, artık yalnızca Amerikan ekonomisini değil, dünya genelinde piyasa dengelerini de tehdit ediyor. Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) 22 Mayıs tarihli raporuna göre, ABD Hazine tahvillerindeki dalgalanmalar küresel borç piyasalarına da yayılabilir.
ABD Kongresi’nden geçmesi beklenen yeni bütçe tasarısının, gelecek yıllarda trilyonlarca dolarlık ek açık yaratacağı öngörülüyor. Bu da piyasada, borçlanma iştahının azalacağı yönündeki endişeleri artırmış durumda. Özellikle son dönemdeki 20 yıllık tahvil ihalesine gelen zayıf talep, bu kaygıları iyice körükledi.
IIF ekonomistleri, ABD tahvil piyasasında yaşanabilecek olası bir oynaklığın sadece içeride değil, dış piyasalarda da ciddi dalgalanmalara neden olabileceğini vurguluyor:
“ABD’nin artan borçlanma ihtiyacı ve yatırımcı ilgisindeki değişim, tahvil piyasasında dalgalanma yaratabilir. Bu oynaklık, farklı ülkelere de bulaşabilir, ancak etkisinin boyutu ülkeden ülkeye değişecektir.”
ABD, Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık gibi büyük ekonomilerin tahvil getirileri genellikle birbirine paralel hareket ediyor. Bu da piyasalar arası etkileşimin ne kadar derin olduğunu ortaya koyuyor.
Japonya’da bu hafta gerçekleştirilen 40 yıllık devlet tahvili ihalesine olan düşük talep, sadece Japon tahvil getirilerini değil, ABD Hazine tahvillerini de yukarı çekti. Deutsche Bank’ın döviz araştırma direktörü George Saravelos ise, Japon yatırımcıların yüksek getirili yerel varlıklara yönelmesinin, ABD varlıklarından kaçışı hızlandırabileceğini öne sürdü.
IIF’in raporuna göre gelişmekte olan ülkeler, yükselen ABD borç seviyelerine karşı daha hassas hale geliyor. Nedeni ise oldukça net: Küresel çapta dolaşan sermayenin büyük bölümü gelişmiş ülkelere yönelmiş durumda.
Google Play
App Store
Haberi Paylaş
11:24
İLGİLİ HABERLER
YORUM YAZ