Antalya Manavgat’in cografi isaretli ürünü altin susamda hasat mevsimi basladi. Kalsiyum bakimindan zengin olan ürün kemik gelisimine fayda saglamakla birlikte kan basinci ve kolesterolü de dengeliyor. Dünyaca ünlü ürün en kaliteli susam olma özelligine sahip. Basta yag orani olmak üzere birçok özellige sahip Manavgat altin susaminin kilosu 80-85 TL’den alici buluyor. Geçtigimiz yil 5 bin ton olarak gerçeklesen rekoltenin bu yil ekim alanlarinin azalmasi ve verimin düsmesi nedeniyle 3 bin ton olmasinin beklendigi bildirildi.
Manavgat’ta altin susam hasadinin baslamasi nedeniyle, Tarim Ilçe Müdürlügü bünyesinde Ziraat Mühendisi olarak görev yapan ayni zamanda Akdeniz Üniversitesinde doktora yapan Sule Han ve Yüksek Lisans ögrencisi Ülkü Kizilkaya’nin doktora ve lisans tezi olarak Manavgat altin susaminin verimi ve besin degerinin artirilmasi konusunda çalismalar yaptiklari susam tarlasinda etkinlik düzenlendi. Etkinlik çerçevesinde susam gümüllerinin bulundugu tarlada Bereket Mahallesi'nin kadin çiftçilerine ikramda bulunuldu.
Manavgat Ilçe Tarim ve Orman Müdürü Hakan Aranmaz, altin susamda rekolteyi “Susam, Manavgatli'nin duygusal olarak ektigi bir ürün. Sadece duygusal sebeplerle ekmek yeterli olmuyor ayni zamanda gelirde elde edilmeli. Susamda dekara 30 kilogram verim alinirsa ekmenin bir anlami yok ama bunu 100-150 kilogramlara çikartabilirsek herkes bunu daha bir içten yapacak. Amacimiz bunu saglamaktir” sözleriyle anlatti.
Ziraat Mühendisi Sule Han ise Akdeniz Üniversitesi’nde doktora ögrencisi oldugunu belirterek, “Doktorami özellikle susam üzerine yapmak istedim. Bu altin susam Manavgat’a ait yerel bir ürün. Yag kalitesi açisindan dünya çapinda önemli bir bitki türü. Biz burada uyguladigimiz gübrelerle susam bitkisinin içindeki verimi ve yag oranini ve üstten uyguladigimiz çinko ile de çinko biyofortikasyonunu yapmaya çalistik. Çinko önemli bir besin elementi. Özellikle çocuklarda ve kadinlarda saglik açisindan önemli bir yere sahip. Biz de yetistirecegimiz üründe çinko ve verim parametrelerini artirmaya çalistik. 2 yillik bir çalisma süreciydi. Bugday arkasi ve bakla arkasi denemelerimizi yaptik. Rotasyona koymamizin sebebi, bakladan sonra nasil bir deger elde ediyor, bugdaydan sonra nasil bir deger elde ediyor. Onu kiyaslamaya çalistik. Önümüzdeki yil haziran ayinda çalismamiz yayinlanacak” diye konustu.
Dogançam Mahallesi'nde susam eken Mehmet Deniz isimli çiftçi, susamin atadan gelme bir gelenek oldugunu, kendilerinden sonra kimsenin susamla ugrasmayacagini belirterek, “Susam, bizim bugdaydan sonra ektigimiz ikinci ürün. Birinci ürün olarak ekilmesi mümkün degil, maliyetleri çok yüksek. Susama taban fiyat verilmeli. Susama hiçbir destek verilmiyor. Çiftçiler bunu kendi gücüyle yapiyor. Hükümetin pamuk, misir gibi mutlaka taban fiyati vermesi gerekir. Dönüme verilen 50 lira ve 100 lirayla bu is dönmez. Bu susam atadan gelme bir ürünümüz. Bu susamin tarihçesini de biliyoruz. Tarihte padisahlara bu bölgenin susami gidermis. Bizde atalarimizdan gördük bunu sürdürüyoruz ama bizden sonraki neslin atalarimiz ekmis bizde ekelim diyecek bir durumlari yok” diye konustu.
Manavgat'ta yetisen susamin Osmanli döneminde saray mutfaginda tercih edilen altin susamin 500 yillik bir geçmisi bulunuyor. Aromasi ve yagi ile diger susamlardan ayri ve önemli bir yere sahip. Diger susamlarin yag orani yüzde 40 civarinda iken Manavgat'ta yetisen susamin yag oraninin yüzde 60 seviyelerinde oldugu bilimsel analizlerle de kanitlandi. Osmanli döneminde saray mutfaginda susamdan yapilan tatli ve tahinin Manavgat'tan gittigine dair bilgilerde akademik tez çalismalarina konu oldu.