Son dakika! Merkez Bankası yılın ilk faiz kararını açıkladı: Bu ay da pas geçildi
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) piyasaların merakla beklediği yılın ilk faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu, bir önceki toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 10,5’ten yüzde 9’a indirilmesine karar verdi. Banka, ocak toplantısında beklentiler doğrultusunda faizleri sabit bıraktı. Merkez Bankası, Şahap Kavcıoğlu başkanlığında gerçekleşen toplantı sonrası alınan kararları bankanın internet sitesinden yayımladı.
Son dakika haberi: Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) ocak ayı toplantısının ardından yılın ilk faiz kararını açıkladı. Para Politikası Kurulu, ilk olarak Eylül 2020 toplantısında faizleri çift haneye çıkarmaya başladı.Yaklaşık iki yıllık süreç içinde pandemi dönemi boyunca faizler çift hanede uygulandı. Para Politikası Kurulu, Kasım ayının 25'inde yaptığı toplantının ardından politika faizini iki yıl sonra ilk kez tek haneye indirdi.
İNDİRİM DÖNGÜSÜNÜN SONUNA GELİNDİ
Büyüme odaklı politika hamlelerinin bir sonucu olarak faiz oranları 2022 yılına yüzde 14,00 ile başladı. Kasım ayında ise yüzde 9’a çekildi. Aralık ayında faiz kararında herhangi bir değişiklik yapılmadı. TCMB aralık ayı toplantısının ardından yayımladığı metinde faiz indirim döngüsünün sonuna gelindiğine dair mesajlar verdi. Uzmanlar faiz kararı beklentisi hakkındaki görüşlerinde PPK’nın bu ay bekle gör politikası uygulayarak herhangi bir değişiklik yapmayacağı yönündeydi. Para Politikası Kurulu aralık ayı açıklamasında "Kurul, mevcut politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde olduğunu değerlendirmiş, ağustos ayında başlatılan faiz indirim döngüsünün sonlandırılmasına karar vermiştir" ifadelerine yer verdi.
FAİZ SABİT KALDI
Piyasaların merakla beklediği faiz kararını saat 14.00'te TCMB internet sitesinden yayınladı. Piyasaların beklentisi oldu ve Merkez Bankası faizi sabit bıraktı.
https://twitter.com/tgrthabertv/status/1616028743322976257
"MERKEZ BANKALARININ FAİZ ARTIRIM DÖNGÜLERİNİ SÖNDÜRECEĞİNİ BEKLİYORUZ"
Karar metninde şu ifadelere yer verildi:
''Yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan veriler tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesine rağmen, jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisi ile gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişeleri sürmektedir. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini sürdürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir. Ayrıca finansal piyasalar, artan durgunluk risklerine karşı faiz artışı yapan merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıtmaya başlamıştır.
"FİYAT İSTİKRARI İÇİN ÖNEM ARZ EDİYOR"
2022’nin ilk üç çeyreğinde güçlü bir büyüme gerçekleşmiştir. Yılın son çeyreğine dair göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlama eğiliminin iç talepteki görece güçlü seyir ile telafi edildiğine işaret etmektedir. İmalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerindeki etkilerinin şimdilik sınırlı düzeyde kaldığı görülmektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam etmektedir. Bunun yanında, iç tüketim talebi, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir.
"LİRALAŞMA STRATEJİSİ'Nİ TÜM UNSURLARIYLA UYGULAYACAK"
Sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlanmıştır. Azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
PPK METNİNDEKİ AYRINTI DİKKAT ÇEKTİ
Öte yandan 2022'nin son faiz kararına ilişkin PPK metninde yer alan “Kurul, mevcut politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde olduğunu değerlendirmiştir” ifadesi, bugünkü karar metninde yer almadı.