Orta Doğu'daki gerginlik petrol ve altın piyasalarında ciddi dalgalanmalara yol açabileceğini belirten Ekonomist Sefer Şener, TGRT Haber'e özel açıklamalarda bulunarak, gerginliğin uzaması ihtimalinde yaşanabilecek ekonomik gelişmelere dikkat çekti.
Ekonomist Prof. Dr. Sefer Şener, TGRT Haber’e yaptığı özel açıklamalarda Orta Doğu’daki gerginliğin piyasalara etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Şener, son gelişmelerle birlikte petrol fiyatlarında yüzde 8,5 oranında artış yaşandığını ve bu artışın enflasyon üzerinde baskı oluşturabileceğini belirtti.
"Bu durum daha önceki krizlerde olduğu gibi sınırlı mı kalacak, yoksa daha geniş kapsamlı bir çatışmaya mı dönüşecek?" sorusunu gündeme getiren Şener, özellikle İran’ın atacağı adımların belirleyici olacağını ifade etti. Petrol fiyatlarındaki yükselişin küresel ölçekte ekonomik riskler oluşturduğunu vurgulayan Şener, "İran’ın İsrail’e nasıl bir yanıt vereceği önemli. Şu ana kadar önceki saldırılara karşı yoğun bir tepki gösterilmemişti. Bu kez verilecek yanıt cılız kalabilir. Ancak görünen o ki, bugün İran da İsrail gibi her yerde ve gerilimler sürüyor" dedi.
Küresel ölçekte risklerin her zaman var olduğunu söyleyen Şener, piyasaların bu risklere göre hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Borsa İstanbul’da yüzde 5’in üzerinde yaşanan düşüşe dikkat çeken Şener, bu sürecin ne kadar süreceğinin piyasalar açısından belirleyici olacağını ve gelişmelerin zamanla yayılabileceğini belirtti.
Altın ve petrol piyasalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şener, "Altın fiyatları, petrol fiyatlarındaki yükselişten geçici olarak etkilenebilir. Ancak kalıcı bir savaşa dönüşmesi durumunda küresel ticaret ve petrol piyasaları doğrudan etkilenir" diye konuştu.
Şener, olası savaş senaryosunda öncelikle petrol fiyatlarının daha da yükselebileceğini söyledi. "Hürmüz Boğazı’nın kapanması durumunda petrol arzı yavaşlar ve fiyatlar hızla yükselir. Bu, küresel ticaret yollarını da etkiler. Ticari yapı değişir ve risk seviyesi artar" dedi.
Küresel kriz dönemlerinde yatırımcıların altına yöneldiğini hatırlatan Şener, son iki yılda birçok merkez bankasının dolardan çıkarak altına yöneldiğini belirtti. "Bu tarz jeopolitik gerilimlerin uzun vadeli olması altın fiyatlarını yukarı taşır. 3.450 dolar seviyesinin aşılması mümkün hale gelir" dedi.
Şener, son iki yıldır küresel ölçekte süren enflasyonla mücadele sürecinin petrol fiyatlarındaki artış ve ticaret riskleri nedeniyle daha da zorlaşabileceğini ifade etti. “Bu gelişmeler, enflasyonu küresel ölçekte tekrar yükseltebilir. Savaşın uzaması tüm ekonomiler için ciddi bir risk oluşturur. Ülkelerin risk birimleri artıyor, borçluluk oranlarına da olumsuz yansıyor” dedi.
Uluslararası piyasalarda ticari gerilimlerin azaldığı bir dönemde yeniden ortaya çıkan bu jeopolitik risklerin, uzun sürmesi halinde hem borsa, hem petrol hem de altın üzerinden tüm ülke ekonomilerine yansıyacağını vurguladı.
Şener, iç piyasa açısından bakıldığında Türk Lirası üzerinde en büyük etkinin petrol fiyatlarındaki artış olacağını belirtti. Bu durumun hem enflasyon hem de emtia fiyatları açısından ciddi risk oluşturduğunu söyledi. “Böyle dönemlerde en önemli şey panik yapmamak. Borsa yatırımcıları ani kararlar almamalı. Aynı zamanda bu düşüşler alım fırsatı olarak da değerlendirilebilir” ifadelerini kullandı.
Şener, yatırımcıların hem iç hem dış dinamikleri gözeterek hareket etmesi gerektiğini ve yaşanan gelişmelerin kısa süreli olabileceği ihtimalinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydetti. Son olarak, piyasaların şu anda yaşanan gelişmeleri kısa vadeli olarak fiyatladığını belirten Şener, "Aksiyonun boyutu değişirse, petrol fiyatlarında yüzde 20-25 oranında bir yükseliş görebiliriz. Altın fiyatları da daha yüksek seviyelere ulaşabilir" dedi.