Danıştay’ın kritik kararıyla yemek kartlarıyla yapılan ödemeler artık “ayni yardım” sayılacak ve SGK primi kesilmeyecek. Bu düzenleme, yemek kartı kullanan işçiler için önemli kazanımlar getiriyor. İşte kararın işçiye yansıması..
Artık yemek kartıyla alınan yardımların tamamı kesintisiz olarak çalışana ulaşacak. Gelir vergisinden de günlük 240 TL’ye kadar muafiyet devam edecek. Böylece hem işçi daha yüksek net yemek yardımı alacak hem de tercih ettiği lokanta veya markette esnek harcama yapabilecek.
Yalnızca yemek ve tüketime hazır gıda alımında kullanılabilen yemek kartlarıyla yapılan ödemeler “ayni yardım” olarak değerlendirilecek ve SGK prim matrahına dahil edilmeyecek. Yeni karar, işçinin cebine daha fazla para girmesini sağlarken, sosyal haklarını da koruma altına alıyor.
Yemek kartı kullanan bir işçi açısından Danıştay’ın bu kararı doğrudan bazı mali ve sosyal faydalar sağlıyor:
SGK primi kesilmeyeceği için:
İşveren, çalışanın brüt ücretinden ek bir SGK kesintisi yapmak zorunda kalmaz.
Bu sayede işveren, yemek yardımı için işçiye daha yüksek bir tutarı doğrudan sağlayabilir.
İşçiye net olarak daha fazla yemek yardımı ulaşır.
Yemek kartları ayni yardım sayıldığı için prime esas kazanca dahil edilmez:
Bu yardım emeklilik, kıdem tazminatı, işsizlik maaşı gibi hesaplamalarda kısıtlı etkisi olur.
Ancak bu, dezavantaj gibi görünse de uzun vadeli yükler yaratmadığı için işverenin maliyet düşürmesi, çalışana daha yüksek net yardım olarak geri döner.
Gelir vergisinden istisna sınırı yüksek tutulduğu için (günlük 240 TL):
İşçinin maaş bordrosuna yansıyan vergi matrahı düşer,
Bu da dolaylı olarak daha az gelir vergisi kesintisi anlamına gelebilir.
Yemek kartı, işçiye farklı restoran, market veya yemek yerlerinde tercih özgürlüğü sunar.
Evine yemek almak isteyen de dışarıda yemek isteyen de bu yardımı esnek şekilde kullanabilir.
Ancak kartın yalnızca yemek/gıda alımında kullanılabilir olması gerekir.