A Milli Takımımız’ın hazırlık maçında Japonya’ya 4-2 mağlup olduğu karşılaşmanın ardından teknik direktör Stefan Kuntz, “Bu yenilgi bizi çok ileri götürecek. Kulakları kapamaktansa gözleri açmak daha önemli” diye konuştu.
EURO 2024 Elemeleri D Grubu’nda Ermenistan ile 1-1’lik beraberliğin ardından teknik direktör Stefan Kuntz, eleştirilerin hedefi oldu.
Alman teknik adamın kariyeri ve A Milli Takım profiline uygun olup olmadığı sorgulanırken; şu an boşta olan Abdullah Avcı, Sergen Yalçın, Rıza Çalımbay, Emre Belözoğlu ve Fatih Terim gibi teknik direktörlerin ismi, sosyal medyada A Milli Takım için önerildi.
Son olarak Ay-yıldızlılarımız, Japonya ile Belçika’da oynanan hazırlık maçında 4-2 mağlup oldu. Mağlubiyetin ardından Stefan Kuntz, Japonya yenilgisinin Milli Takımımız’ı ileri götüreceğini savundu. Alman çalıştırıcı, “Her mağlubiyet insanı üzer. Hem rakibi, hem de sahada denediklerimizi dikkate aldığımızda bu yenilgi bizi çok ileri götürecek. Kulakları kapamaktansa gözleri açmak daha önemli” dedi.
Kendisinin korunmadığını ve olumsuz herhangi bir durumda ilk olarak kendisinin ‘soru işareti’ olduğunu söyleyen Kuntz’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bertuğ bu iki maçta beklediğimizden fazla süre aldı ve kamp sürecinin kazananı oldu. Hocayla ilgili olumlu bir şey söylemek istiyorsa insanlar, genç oyuncuları ne zaman ve hangi maçların içinde oynatmayı bildiğinden bahsedebilirler.
Arda’da da benzer bir durum yaşamıştık. Doğru zamanda oynattık ve karşılığını çok güzel bir şekilde aldık.
Aynı zamanda üzgünüm. İlk devrenin gidişatı farklı olsaydı kesinlikle Kazımcan’a da forma şansı verecektik. İlk devredeki oyundan sonra yapmış olduğumuz değişiklikler o kadar önemli ve gerekliydi ki diğer oyunun gidişatında forma şansı veremedim.
Fiziki yönden ne yazık ki oyunculara çok destek olamıyoruz, fiziksel özelliklerini kulüplerinde geliştiriyorlar. Oyuncularla analizler yapıp tavsiyelerde bulunuyoruz. Neler üzerinde çalışmaları gerektiğine dair konuşmalar yapıyoruz. Buna önem vermeyen bazı oyuncular gördüm ama bazı oyuncular da var ki ciddiye alıp üzerinde çalışıyorlar.
Bugünkü maçla Hırvatistan maçı arasında daha birçok maç oynayacağız. Bazıları yeterince süre alamadığı için rekabet içindeki tempoyu yakalayamamış olabilir. Eğer ki bir şeyleri Milli Takım olarak elde etmek istiyorsak, bir yerlere varmak istiyorsak, oyuncular dahil herkes oyunu ve kendini geliştirmek adına elinden geleni yapmalı.
Ermenistan maçında bazı oyuncular 12 kilometre üstünde koştu ama yeni standartlar artık buna yakın. Tabii ki bugün hava çok sıcaktı ama bazı oyuncular beklediğimiz taktiksel koşuları gerçekleştirmedi. Beklediğimiz koşuları yapmadılar.
Dışarıdan taraftarların Türkçe olarak söylediklerini de anlayabiliyorum. Geçen sene haziran kampında 4 maçı kazandığımızdan bu yana kimse hocayı korumuyor. Hep sorgulanan, hep soru işareti olan hoca. Kesinlikle konunun; hoca olmadığını söyleyebilirim.
Şimdiye kadar 20 maç yaptık ve 5’ini kaybettik fakat bunların hemen hemen hepsi sıralamada üstümüzde olan takımlardı. Üzerinde çalışmamız gereken başka konular var.
Benim sorumluluk alanım kesinlikle oyuncular. Ben oyuncularımdan bazı şeyleri bekleyebilirim fakat oyuncuların da A Milli Takım için yüzde 100’lerini verebilecek şekilde kendilerini hazırlamaları gerekiyor.
Ben de milli futbolcuydum ve Almanya’da oynadım. Ben Alman bir hoca olarak Türkiye Milli Takımı’nın başında bekliyorsam, bu maçları kesinlikle kazanmak istediğim için buradayım. Tüm teknik ekibimle beraber çok fazla efor sarf edip analizler yapıyoruz. Çünkü bizim tek hedefimiz Türk Milli Takımı’nı geliştirmek.
En çok canımı acıtan konu da; eğer ki oyuncularım kendileri için yüzde 100’ünü vermeye razı değillerse, canımı en çok acıtan şey bu oluyor. Sahanın ortasında cevap verilir, röportajlarda değil."