Şehit Savcı Kiraz’ın babası o günü anlattı: Eşimle göz göze geldim…
İstanbul Adalet Sarayı'ndaki makam odasında terör örgütü DHKP-C üyelerince 7 yıl önce rehin alındıktan sonra şehit edilen 46 yaşındaki Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın anne ve babasının acısı ilk günkü tazeliğini koruyor.
İstanbul Adalet Sarayı'nda düzenlenen anma törenine katılan Şehit Savcı Kiraz'ın babası Hakkı Kiraz, konuşmasıyla herkesi duygulandırdı.
Kiraz, o gün rehin alma olayıyla ilgili haberi nasıl öğrendiklerini ve neler yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Zaten televizyondan izlemezden önce arkadaşları haber almışlardı. Bize gelip oturdular, baktım ki anormal bir durum var. Sonra daha 5 dakika geçmeden arka odadan benim torunum geldi, elini dizime koydu, 'Dede kalk, babamla ilgili çok kötü bir haber var televizyonda, ama çok kötü' dedi. 'Kızım yok, bir şey olmaz' dedim. 'Ama dede çok kötü, ciddi bir haber' dedi. 7 yaşında, ne günahı var bu çocuğun? Eşim geldi, bana baktı, 'Bu oğlan gitti' dedi. 'E hanım ne yapalım, bir şey olmaz' dedim. Eğer kaderimizde varsa gidecek. Bir saniye bile ileri geri alamayız biz.
Eşimin yüreği tunç değil, çelik değil, taş değil, anne yüreği. Oturduk kalktık birbirimize baktık. Arkadaşları bizleri teselli etmeye başlıyorlar. 'Acaba bu olay bize karşı mı yoksa başka bir amaçları mı vardır' diye düşündüm. Oğlumun suçundan dolayı, eksikliğinden dolayı değildir, kimseye de haksızlık etmemiş. ve ben inanıyorum, elhamdülillah çok da mutluyum. Bilerek oğlumun kursağına bir haram lokma da sokmamışım. Düşündüm taşındım, dedim, 'Bu devlete karşı yapılan bir saldırıdır.' E madem ki bu devlete karşı yapılmıştır, madem ki biz de devletin bir vatandaşıyız, eğer bu devlete yapılıyorsa bu saldırı bize de yapılmış oluyor. 'Hanım gel Allah'a teslim olalım, kaderde ne varsa olacak, biz Allah'a yalvaralım, Allah imanımızı ve aklımızı başımızdan almasın, şaşırmayalım, yanlış bir şey söylemeyelim, olacaksa olsun' dedim. Düşünebiliyor musunuz? ya gözünüzden sakınıyorsunuz, yememişsiniz yedirmişsiniz, içmemişsiniz içirmişsiniz. Herkesten sakınıyorsunuz ve iki tane terörist geliyor, gidiyor adliyede çalıştığı odada rehin alıyor ve o manzaralar. Unutamıyorsun, unutamıyoruz, mümkün değil. ya zaman geçmiyor biliyor musunuz?"