Masumiyet karinesinin korunması amacıyla hayata geçirilen "lekelenmeme hakkı" kapsamında 2021 yılında 165 bin 286 kişi asılsız ihbarlara karşı korundu. Asılsız şikayete konu olan kişilerin yerli yersiz 'şüpheli' sıfatıyla anılmasının önüne geçilirken mağduriyetlerin önüne geçiliyor.
694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2017 yılında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 158'inci maddesinde yapılan değişiklikle getirilen "lekelenmeme hakkı", sonraki dönemde yapılan yargı reformlarıyla güçlendirildi. Bu kapsamda 4 yılda yapılan 734 bin 795 ihbardan 469 bin 288 dosyada "Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar" (SYOK) verildi. Böylece yaklaşık 470 bin kişinin lekelenmeme hakkı, "soyut ve mesnetsiz iddialar" karşısında korundu.
Kişilerin vazgeçilmez ve devredilmez haklarından olan masumiyet karinesinin korunması amacıyla hayata geçirilen lekelenmeme hakkı kapsamında 2021 yılında ise 165 bin 286 kişi hakkında ihbarların asılsız olduğu gerekçesiyle soruşturmaya yer olmadığına karar verildi. Uygulama ile yargılamalarda soyut ve maddi dayanaktan yoksun soruşturma dosyalarıyla kişilerin herhangi bir denetimden geçmeksizin "şüpheli" olarak nitelendirilmesinin önüne geçildi. Asılsız, soyut ve maddi dayanaktan yoksun ihbar ve şikayetlerin önüne geçilerek vatandaşların şeref ve itibarının zedelenmemesi sağlandı.
Lekelenmeme hakkı ile bir araştırma yapılmasını gerektirmeyecek derecede açık şekilde anlaşılan ihbar ve şikayetler doğrudan soruşturma konusu yapılmıyor, kişiler yersiz şekilde adli kayıtlarda "şüpheli" sıfatıyla anılmıyor. Böylelikle telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verilmesi ve lekelenmeme hakkının zedelenerek masumiyet karinesinin ihlal edilmesi engelleniyor.
Uygulama kapsamında Cumhuriyet başsavcılıklarınca kişilerin lekelenmeme hakkı gözetilerek soyut ve genel nitelikte olmadığı veya konusunun suç oluşturmadığı açıkça anlaşılan ihbar ve şikayetlerle ilgili "Soruşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar" veriliyor. Bu durumlar için Cumhuriyet başsavcılıklarında ayrı bir kayıt tutulurken soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair kararlar, ilgili kolluk birimine bildirilip kolluk kayıtlarının da düzeltilmesi temin ediliyor. Böylece asılsız şikayete konu olan kişilerin, iradesi dışında oluşmuş suç ve soruşturma kayıtları üzerinden yeni mağduriyetlere uğramasının önüne geçiliyor.
Düzenleme ile ayrıca lekelenmeme hakkı ve hak arama hürriyeti arasında bir denge kurulabilmesi de sağlandı. Hak arama hürriyeti kapsamında soruşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin kararlara karşı, ihbar ve şikayette bulunanlara itiraz hakkı da tanınıyor.