Gündem

Akıncı Üssü'ne 'yurtta sulh' parolasıyla girmişler

Darbe girişimi gecesi Akıncı 4. Ana Jet Üssü’nde yaşananlara şahitlik eden bir asker, tanık olarak verdiği ifadede, cuntacıların nizamiyeden giriş yapmak için 'yurtta sulh' parolasını kullandıklarını anlattı

Akıncı Üssü'ne 'yurtta sulh' parolasıyla girmişler
KAYNAK:
|
GİRİŞ:
30.09.2016
saat ikonu 13:41
|
GÜNCELLEME:
30.09.2016
saat ikonu 13:41

Tanık asker E.C: “2 nolu Yenikent  Nizamiyesi'ne geldik. Uzun boylu kompozit başlıklı bir kişi elindeki lazerli  silahı doğrulttu. Albay Ali Eraslan araçtan inerek sağ elini kaldırıp 'Yurtta  sulh, yurtta sulh kardeş' diyerek bağırdı. Halkla SAT’çılar arasında tartışma  devam ediyordu. Nizamiyede bulunan, daha sonra yüzbaşı olduğunu kendi beyanından  anladığım SAT’çı, Ali Eraslan ve yanındakilere arka taraftan ‘emir komuta bende  hizaya geç, ayaklara nişan al’ diyerek bağırdı ve ateş emri verdi. Ateş üzerine  halktan ölenler ve yaralananlar oldu”
 
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15  Temmuz darbe girişimi sırasında, cuntacıların Akıncı 4. Ana Jet Üssü'ne girmek  için “yurtta sulh” parolasını kullandıkları ortaya çıktı.     
 
Kazan Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ soruşturması  kapsamında tanık olarak ifadesi alınan asker E.C, İnsani Yardım Tugay Komutan  Vekili Albay Ali Eraslan’ın, Akıncı Üssüne girmek için nizamiyedeki askere yüksek  sesle “Yurt sulh, yurtta sulh kardeşim” dediğini aktardı.  
 
Tanık askerin ifadesinde, SAT komandolarının Yüzbaşı H.İ.Ş'nin emri  ile darbecileri protesto eden vatandaşlara ateş ettiği bilgisi de yer aldı.
 
AA muhabirinin ifadesine ulaştığı E.C, Hasan Şahan Kışlası'nda  konuşlanan İnsani Yardım Tugayı’nda görev yaptığını, 15 Temmuz günü saat 21.00  sularında Albay Ali Eraslan'ın bir grup subayla makamına geldiğini söyledi.
 
Daha sonra Ani Müdahale Mangasından mühimmat, çelik yelek ve kompozit  başlıklar alan grubun kışladan ayrılmak üzereyken Albay Eraslan’ın bir askerden  zarf aldığını belirten E.C, Akıncı 4. Ana Jet Üssü'ne geldiklerini söyledi.
  
Nizamiye girişinde silahlı askerlerin kendilerini durdurduklarını  anlatan E.C, "2 nolu Yenikent Nizamiyesi'ne geldik. Uzun boylu kompozit başlıklı  bir kişi elindeki lazerli silahı doğrulttu. Araçta Albay Ali Eraslan’ın olduğunu  söyledim. Albay Ali Eraslan araçtan inerek sağ elini kaldırıp 'Yurtta sulh,  yurtta sulh kardeş' diyerek bağırdı. Kapı açılmadı. Ali Eraslan telefonla  görüştükten sonra kapı açıldı ve bizi içeriye aldılar." dedi.
 
“Selayı susturmak için minareye ateş ettiler”
 
İlerleyen saatlerde Akıncı Üssü yakınlarındaki camiden sela okunmaya  başlandığını, bunun üzerine bazı SAT komandolarının sesi kesmek için camiye  gittiğini, merkezi sistemin devrede olması nedeniyle sela sesini kesmekte  başarılı olamayan askerlerin minareye ateş açmaya başladıklarını ifade eden  E.C,  "İkinci sela okunmaya başlayınca SAT'çılar nizamiyenin önünden camiye doğru gidip  minareye doğru ateş ettiler. Ardından cami hoparlöründen imam, ‘4. Ana Jet  Üssü'nden camimize saldırı yapıldı’ diye anons yaptı. Halk toplanmaya başladı."  diye konuştu.
 
Akıncı Üssü önüne gelen vatandaşlar ile askerler arasında arbede  yaşandığını, bunun üzerine SAT’çıların doğrudan halka ateş etmeye başladığını  ifade eden E.C, şunları söyledi :  
 
“Ali Eraslan ve yanındaki 7-8 SAT komandosu halkla münakaşa ve itiş  kakışa başladı. Bu sırada bizimle beraber gelen M.Z, kendisini Yenikent  Nizamiyeye bırakmamı istedi. Ali Eraslan'dan izin alıp M.Z'yi bırakıp geri  döndüm. Geldiğimde halkla SAT’çılar arasında tartışma devam ediyordu. Nizamiyede  bulunan, daha sonra yüzbaşı olduğunu kendi beyanından anladığım SAT’çı, Ali  Eraslan ve yanındakilere arka taraftan, ‘emir komuta bende hizaya geç, ayaklara  nişan al’ diyerek bağırdı ve ateş emri verdi. Ateş üzerine halktan ölenler ve  yaralananlar oldu. Emri veren SAT'çı yüzbaşıyı görsem tanırım."
 
Vur emrini veren yüzbaşıyı teşhis etti
 
Bunun üzerine savcının, soruşturma dosyasında yer alan Yüzbaşı  H.İ.Ş'ye ait fotoğrafı göstermesi üzerine E.C, “Lojman nizamiyesinde vur emrini  veren ve yüzbaşı olarak bildiğim kişiyi hem kompozit başlıklı hem de başlıksız  haliyle gördüm, bana gösterdiğiniz fotoğraftaki kişi vur emrini veren kişidir.”  dedi.
 
Nizamiyeden halka kimlerin ateş açtığını belirleyemediğini belirten  E.C, “Kapıda kimlerin ateş ettiğini tam olarak tespit edemedim ancak Ali  Eraslan'ın elinde beylik tabancası vardı ve mermi ağzındaydı. H.İ.Ş'nin vur  emrini verdiği sırada Ali Eraslan da hizaya gelen grup arasındaydı.” diye  konuştu.  
 
Ateş açılmasıyla vatandaşlardan çok sayıda kişinin yaralandığını,  bazılarının ise yaşamını yitirdiğini anlatan E.C, "Ateşten sonra yaralananlar  oldu. Ali Eraslan bize geri çekilmemizi söyledi. Kendisi de bitkin bir vaziyette  nizamiyede bir köşeye oturdu. Daha sonra bize boş kovanları toplamamız söylendi.  Gün ağardıktan sonra ambulanslar geldi, cenazeler alındı. Biz de kovanları boş  bir kovanın içerisine toplayıp oraya bıraktık." ifadelerini kullandı.
 
Daha sonra Albay Ali Eraslan ve beraberindeki subayların 143. filoya  gelerek silah ve teçhizatlarını oradaki bir araca bıraktıklarını söyleyen E.C,  Yarbay Mustafa isimli bir subayın kendilerine hitaben "Sizler bizi nasıl  biliyorsanız biz öyleyiz, söylenenlere inanmayın hakkınızı helal edin." dediğini  aktardı.
 
15 Temmuz darbe girişimi sırasında FETÖ’cü askerler kendilerini  "yurtta sulh konseyi" olarak tanıtmış, sözde bildirilerini bu isim altında  yayınlamışlardı.

 

ETİKETLER
#Gündem
YorumYORUM YAZ
Uyarı
Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.