Gündem

HDP İl Başkanlığı önünde eylem yapan aile sayısı 17'ye yükseldi

Diyarbakır HDP il binası önünde oturma eylemi yapan ailelerin sayısı 17’ye yükseldi.

HDP İl Başkanlığı önünde eylem yapan aile sayısı 17'ye yükseldi
KAYNAK:
|
GİRİŞ:
09.09.2019
saat ikonu 09:37
|
GÜNCELLEME:
09.09.2019
saat ikonu 09:37

HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan ailelerin sayısı 7'nci gününde 17'ye yükseldi. Çocukları terör örgütü tarafından dağa kaçırılan Saliha Edizer ile Süleyman Aydın, çocuklarının bulunması için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önündeki oturma eylemine katıldı.

Diyarbakır'da anne Hacire Akar, dağa kaçırılan oğlu Mehmet Akar için 22 Ağustos'ta sorumlu olarak gördüğü HDP'nin aracı olduğunu iddia ederek, partinin il binası binası önünde oturma eylemi başlattı.

Hacire annenin çığlığı yüreği yanık annelere umut oldu

Oğlunu teröre kurban vermemek için başlattığı oturma eylemi sonuç veren anne Akar, kararlı mücadelesiyle 24 Ağustos'ta oğluna kavuştu.

Hacire annenin oğlu için gösterdiği mücadele, benzer acıyı yaşayan, yüreği evladına duyduğu özlemle yanan diğer annelere de örnek oldu.

Bunun üzerine 3 Eylül'de eşi Şahap ve 4 çocuğuyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önüne gelen anne Fevziye Çetinkaya, 30 Ağustos'ta oğlu S. Çetinkaya'nın dağa kaçırılmasına HDP'nin aracı olduğunu iddia ederek, oturma eylemine başladı.

Çocuğuna kavuşmadan il binası önünden ayrılmayacağını ifade eden anne Çetinkaya, "Onlardan (HDP) hiçbir şey istemiyorum, çocuğumu bana getirsinler. Bize 'Çocuğunuz burada değil' diyorlar. Çocuğum buraya gelmemişse başka nereye gitmiştir. Köydeki evimin kapısını kapattım, eşim ve çocuklarımla buraya geldim. Çocuğum gelmeden buradan gitmem. Vallahi billahi çocuğumu HDP götürdü. Çocuğumu siz götürdünüz." ifadelerini kullandı.

"Başlarım sizin Kürdistan davanıza"

Oturma eylemine katılan, S. Çetinkaya'nın kuzeni Aysel Bozkurt, HDP'li yöneticilere yönelik şunları söyledi:

"Senin oğlun dağa gitsin, bakalım sen oturuyor musun oturuyor musun? Bizim canımız gitmiş, senin umurunda mı? Gönderdiniz, yalan mı? Kaç tane genç toprağın altında. Diyarbakır'da genç bırakmadınız, ya cezaevinde ya toprağın altındalar. Başlarım sizin Kürdistan davanıza. 'Fakir fukaranın çocuğu dağa, ben koltuklarda.' Alıştınız insanları dağa göndermeye. Size verecek çocuğumuz yok, getirin. Bunların çocukları lüks okullarda okuyor. Yeter artık toprağın altı genç doldu, nereye kadar?"

Aynı gün, çocukları dağa kaçırılan anne Remziye Akkoyun ile yaklaşık 11 ay önce kaçırılan 17 yaşındaki M. Biçer'in annesi Ayşegül Biçer de eyleme dahil oldu. Böylece eyleme katılanların sayısı 3'e yükseldi.

"Yüreklerimizi yakmak için parti kurmuşlar"

Çocuğunun kandırıldığını savunan Ayşegül Biçer, şöyle konuştu:

"Kesin çocuğum onlarla, gelsinler ispat edeyim. Çocuğumu onlar kandırdı. Barışın neresindesiniz? Elin çocuğunu Amerikan uşaklığına gönderen sizlersiniz. Yanan yüreğimin ateşiyle oturuyorum. Diyarbakır sizin rezilliğinizden bıkmış artık. Yüreklerimizi yakmak için parti kurmuşlar. Bunlar neyin barışından bahsediyorlar. Kayyum haklarıdır, kayyum getirilmiş. Yoksa daha çok anaların yüreği yanacak. Biz mücadeleyi bırakmıyoruz. Tehdit edildim, 'oğlunun peşini bırak' diye. Oğlumun peşini bırakmıyorum, mücadeleye devam ediyorum. Hiçbir şeyden korkmuyorum. Yeter artık, her gün ölüyorum. Hiçbir şey yıldırmaz beni bu saatten sonra."

İkinci gün baba da katıldı

Oturma eylemine oğlu Yusuf Begdaş'ın (17) dağa kaçırıldığı iddiasıyla önceki gün baba Celil Begdaş da katıldı.

Parti önüne gelerek, annelerle oturmaya başlayan Begdaş, oğlunun yokluğuna dayanamayan eşinin rahatsızlığı nedeniyle eyleme kendisinin katıldığını dile getirdi.

Begdaş, "Oğlum Yusuf 5 Mayıs'ta HDP il binasının ikinci katına girdi ve bir daha çıkmadı. 4 aydır ulaşamıyoruz. Ölüm orucuna giriyorum, kimse de beni durduramaz. Ya oğlum ya ölüm." ifadelerini kullandı.

Üçüncü gün 6 aile daha dahil oldu

Malatya'dan anne Sadiye Özbey, Gaziantep'ten anne Songül ve baba Şevket Altıntaş, Mardin'den anne Emine ve baba Şehmus Kaya çocuklarının; Mersin'den Rahime Uymaz da yeğeninin terör örgütü PKK tarafından kaçırıldığını belirterek, Diyarbakır'a geldi.

Diyarbakır annelerinin yürüttüğü oturma eylemine katılan aileler, HDP'ye tepkilerini dile getirdi.

"Yüreğimizi yaktılar. Oğlumu HDP'den istiyorum"

Anne Emine Kaya, Kürtçe yaptığı açıklamada, "Yüreğimizi yaktılar. Bunlar Kürt değil, Kürtler için çalışmıyorlar. Oğlumu HDP'den istiyorum.HDP oğlumu götürmüş, onların eline vermiş. Onların çocukları ABD'de okuyor, niye çocuklarını göndermiyorlar? Çocuklarımızı alıp Kandil'e götürecekler. Burası, HDP Kandil'dir. HDP oğlumu nereden getiriyorsa getirsin, ben oğlumu istiyorum." ifadelerini kullandı.

"Anneler uykusuz"

Teyze Rahime Uymaz da "Onlarda biraz vicdan, biraz insanlık varsa, yeter artık. Annelerin suçu ne? Anneler uykusuz, dert sahibi oldu." diye konuştu.

Baba Şevket Altıntaş ise oğlu gelene kadar HDP önünde oturma eylemini sürdüreceğini vurguladı.

Askere gitmeye hazırlanırken 5 yıldır haber alamadığı oğlu Arafat Balta için Dicle ilçesinden gelen anne Sabiha Balta ile 4 yıl önce kaçırılan 17 yaşındaki oğlu Fırat Savur için Bağlar ilçesinden gelen anne Meryem Savur'un da katılımıyla oturma eylemi yapan ailelerin sayısı 10'a yükseldi.

"Oğlumu görmeye gittim, PKK'lılar başıma silah dayadı"

Anne Sabiha Balta, 5 yıldır haber alamadığı oğluna kavuşmak istediğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Oğlumu bu işten rant sağlayanlar götürdüler. Parayla, onu bu yola soktular, oğlumu öldürtecekler. Oğlum askere gidecekken aldılar. Oğlumu HDP'liler götürdü. Çocuğumu istiyorum. Oğlumu görmeye gittim, PKK'lılar başıma silah dayadı, bırakmadılar oğlumu göreyim. Sonuna kadar bunlara davacıyım. Kendi oğullarını okutup, avukat, mühendis yapıyorlar, bizim çocukları öldürtüyorlar."

"Haberlerde duyup buraya geldim"

Anne Meryem Savur da 4 yıl önce 3 çocuğundan Fırat Savur'un 17 yaşındayken kaçırıldığını, oğlundan bugüne kadar haber almadığını aktararak, "Haberlerde oturma eylemini duyup, buraya geldim." diye konuştu.

Eyleme katılan aile sayısı 4 günde 11'e yükseldi

Diyarbakır'ın merkez Yenişehir ilçesinin Dokuzçeltik köyünden gelen Aysel Koyun, 3 çocuğundan dağa kaçırılan N. Koyun'dan 4 yıl, 7 ay, 21 gündür haber alamadığını söyledi.

Oğlunun kaçırıldığında 17 yaşında olduğunu ifade eden anne Koyun beraberinde annesi Azime Koyun ile oturma eylemine katıldı.

Eyleme katılan aile sayısı 13 oldu

Ağrı'dan gelen Necla-Vahit Çur ailesi, çocuklarının 3 yıl önce kaçırıldığını söyleyerek eyleme katıldı. Güzide Demir isimli yeni bir annenin de eyleme katılmasıyla, çocukları için mücadele gösteren aile sayısı 13'e yükseldi.

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan 13 ailenin ses getiren eylemine, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerince destek ziyaretleri sürüyor.

Evlatları için nöbet tutan Diyarbakır annelerine destek

Hacire Akar'ın HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde 4 gün süren oturma eyleminin ardından oğlunu terör örgütü PKK'nın elinden kurtarması sonrası Ayşegül Biçer, Remziye Akkoyun ile Fevziye Çetinkaya'nın "evlat nöbeti"ne sivil inisiyatiften de destek geldi.

Diyarbakırlı annelerin fotoğraflarının da yer aldığı açıklamaya kısa sürede öğretmenlerden ev hanımlarına, esnaftan iş insanlarına, öğrencilerden gazetecilere kadar binlerce vatandaş imza koydu. 

Sanatçılardan Diyarbakır annelerine destek

Sinema, dizi ve tiyatro oyuncusu Ahmet Yenilmez, çocukları dağa kaçırılan Diyarbakır annelerini dün ziyaret ederek, desteğini açıkladı.

Annelere kırmızı gül verip onlarla bir süre sohbet eden Yenilmez, yaptığı konuşmada, yaklaşık 100 yıl önce Gaziantep, Kahramanmaraş, Adana ve Hatay'ın işgal edildiğini hatırlattı.

Düşmanın Diyarbakır'ı anaların dik duruşu nedeniyle işgal edemediğini dile getiren Yenilmez, "Sizin şu bulunduğunuz resim, 100 yıl öncenin intikamını almaya gelmiş düşmanlara verilmiş Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi ve Sünni analarının duruşu. Ben bunun için buraya geldim." ifadelerini kullandı.

Annelerin yaptığı oturma eyleminin önemine işaret eden Yenilmez, şöyle dedi:

"Bu duruşunuzun bendeki karşılığı başka. Bizim gösteremediğimiz erkekliği siz gösterdiniz. Şu duruşunuz, dağdaki o evlatlarımızın da geleceğini ve istikbalini kurtarma duruşudur. Burada barışçıl bir duruş sergileniyor. O yüzden ben hepinizin ellerinden öpüyorum. Vakurunuzu bozmayın, sahipsiz olduğunuza inanmayın. 82 milyon değil, bütün ümmet sizin için dua ediyor. Milletim adına, ümmetim adına teşekkür ediyorum."

"Birbirimizi hissetmek zorundayız"

Yenilmez, bazı annelerin sanatçılardan destek beklediğini belirtmesi üzerine, "Ben Sur'da da buradaydım. Bu benim vatanım, ecdadım yatıyor. Sanatçıları çağırmayı doğru bulmuyorum. Kimi nereye çağırıyorsunuz? Buraya gelmeyi kendine mesuliyet olarak bir insan hissetmiyorsa, senin çağrın ile buraya gelecekse gelmesin. Birileri bir yerlere giderken birbirine çağrı mı yapıyor? Görev ad ediyorlar ve orada bir araya geliyorlar. Biz birbirimizi hissetmek zorundayız, acılarımızla, hatalarımızla." ifadelerini kullandı.

ETİKETLER
#Gündem
YorumYORUM YAZ
Uyarı
Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.