Bolu'nun Seben ilçesine bağlı Kartalkaya'da 78 vatandaşın ölümüne neden olan yangınla ilgili ilk duruşma bugün görüldü. Duruşmada elektrik teknisyeninin "Yangın paneline bakım yapmadık, sadece vidosunu çektik." ifadesi facianın göz göre göre nasıl geldiğini ortaya koydu. Sanıkların hiçbirinin sorumluluğu kabul etmeyip beraatlerini istemesi de dikkat çekti..
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin, aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davada sanıklar savunma yapıyor.
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yangında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Verilen aranın ardından savunmasını yapan teknik personel tutuksuz sanık Bayram Ütkü, otelin kurucusu Mazhar Murtezaoğlu döneminde 1992'de Kartal AŞ'de işe başladığını, o günden beri aynı firmada çalıştığını, telesiyej ve liftlerin bakımı, arıza ve elektrik kontrolleriyle ilgilendiğini söyledi.
Ütkü, bağlı olduğu amirinin olmadığını belirterek, "Mazhar Bey'in zamanında olduğu gibi ben işimi takip ederim. Arıza olursa müdahale ederim, yapamazsam servisi çağırırım. Sabah erken kalkarım. Önce teleferik hatlarının kontrollerini yapıyorum. Daha sonra kayak müşterilerimize hizmet veriyorum. Kartal AŞ'nin otelle ilgili hiçbir sorumluluğu yoktur. Sadece teleski ve teleferiklerin işletmesinden sorumludur." diye konuştu.
Yangın çıktığı sırada otelin 3. katındaki odasında olduğunu, bağrışmaları duyarak uyandığını anlatan Ütkü, "Yangın esnasında ne olduğunu anlamak için mutfağa girmeye çalıştım. Dumandan etkilendim, dışarıya çıkarken yere düştüm. Dışarıya çıktığımda büyük kalabalık vardı. AFAD ve itfaiye ekipleri elektriklerin kesilmesini istediler. Bunun üzerine Murat arkadaşımızı jeneratörü kapatmaya gönderdim. Kendim de gaz vanalarını kapattıktan sonra elektriği kapattım." ifadelerini kullandı.
Teknik personel şefi tutuklu sanık Tahsin Pekcan da Grand Kartal Otel'in sorumluluk alanının dışında olduğunu, 2 yıl öncesine kadar Grand Kartal Otel ve Kartal Otel'in teknik işlerinden Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü'nün sorumlu olduğunu ileri sürdü.
Yangın çıktığında Grand Kartal Otel'de olmadığını söyleyen Pekcan, "Yangın haberini aldıktan sonra saat 05.00 gibi otele gittim. Kartalkaya'daki jandarma karakoluna gittiğimde 2 kamera kayıt cihazı gördüm. Bunların şifreleri bende vardı. Olayın aydınlatılması için şifreleri savcılara verdim." dedi. Pekcan, hakkındaki suçlamaları reddederek, tahliyesini talep etti.
Teknik personel tutuklu sanık Hüseyin Özer ise 1996'dan beri otelde çeşitli işlerde çalıştığını, liseden mezun olduktan sonra elektrik işlerine kaydırıldığını belirtti.
Her zaman işçi olarak çalıştığını, hep başında talimat aldığı bir usta veya şef olduğunu ileri süren Özer, "Ben yanan otelin çalışanı değilim, sigortam Gazelle Otel'dedir. Kartal Otel AŞ'den emekli oldum. Evime istirahate çekilmiştim. Emir Bey'in yoğun ısrarı üzerine Gazelle Otel'de işe başladım. Grand Kartal Otel'de hiç çalışmadım." diye konuştu.
Özer, görevinin aydınlatma sisteminin bakımını yapmak, ethernet kablosu çekmek gibi basit işleri kapsadığını savunarak, şöyle devam etti:
"Yangının çıktığı ürün, benim sorumluluğumda değildir. Alarm sistemlerine dahlim yoktur. Yangın anında aktif mi pasif mi olduğunu bilmiyorum. Yangının olduğu gece ameliyat olan oğlumun yanındaydım. Yangın haberini aldığımda evimden çıkmasaydım, belki şu an burada olmayabilirdim. Tahsin Pekcan'ın amacı, olayı üzerime yıkmaktır. Hakkımda söylediği tüm ifadeler yalandır."
Grand Kartal Otel'in sabit bir teknik elemanı olmadığını söyleyen Özer, "Grand Kartal Otel ve Kartal Otel'in teknik departmanı yoktur. Bu sezon ben, Kadir Çelik, Bahadır, Tahsin geldi ara sıra. Kartal Otel AŞ'nin personeli de bize destek oldu. Yangın paneline bakım yapmadık. Tahsin benden muhasebenin panelin videosunu istediğini söyledi. Bunun üzerine panelin videosunu çektik. Bunun dışında bir şey yapmadık." diye konuştu.
Özer, üzerine atılı suçları kabul etmediğini belirterek tahliyesini istedi.