Kırklareli'nin Kıyıköy beldesinde Belediye Başkanı Ender Sevinç hakkında, 4 kadını taciz ettiği iddiasıyla, 34 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddia hakkında konuşan mağdurlardan biri, Sevinç'in kendisine 'Seni işe ben aldım, vefa borcu olarak da seni istiyorum' dediğini öne sürdü. Bir diğer mağdur ise, işe başlamadan önce Ender'in, fotoğraflarını başkalarına göstererek kendisi hakkında 'Sekreter dediğin böyle olur' dediğini iddia etti.
Kırklareli’ne bağlı turistik Kıyıköy Beldesi’nin CHP’li Belediye Başkanı Ender Sevinç hakkında, yanında çalışan 4 kadını taciz ettiği iddiasıyla 34 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Mağdurların ifadeleri durumun vahametini gözler önüne sererken konuya ilişkin resmi bir açıklama henüz yapılmadı.
Sabah’ın haberine göre, Kırklareli'nin Vize İlçesine bağlı Kıyıköy Beldesinin CHP'li Belediye Başkanı Ender Sevinç'in, belediyede çalışan 4 kadını taciz ettiği öne sürüldü. Evli ve iki çocuk babası Sevinç'in tacizleri üzerine şikayette bulunan 4 kadın, Vize Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek şikayetçi oldu. Bunun üzerine Sevinç hakkında, "Sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı" ve "Cinsel taciz" suçlarından 9 yıldan 34 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlenerek dava açıldı.
Mağdurlardan B.Ç ve M. I., halen belediyede çalışmaya devam ederken, D. S. ve M. K.'nin baskılara dayanamayarak belediyeden ayrıldığı öğrenildi.
Vize Asliye Ceza Mahkemesi'nde tutuksuz yargılanacak olan Sevinç hakkında hazırlanan ve iddianameye göre, mağdurlardan, belediyede mimar olarak çalışan 28 yaşındaki D. S. isimli kadın, Sevinç'in kendisine kaçak yapılaşma konusunda tutanak tutmaması ve malzemeye ihtiyaçları olmamasına rağmen ihtiyaç varmış gibi alt evrak düzenlemesi konusunda baskı yaptığını açıkladı.
Sevinç ile arasında bu sebeple tartışma çıktığını belirten D.S. "Tartışmada elini kaldırarak üzerime yürüdü ancak vurmadı. Sandalye fırlatarak, 'Kendini benden üstün mü sanıyorsun. Emrimde çalışan personelsin, belediye başkanı ne derse onu yapacaksın, haddin değil, seni görevden alırım, kapının önüne koyarım. Kıyıköy'ü ben yönetiyorum. Kaçak inşaatı tespit et bana getir. Şikayet olursa başkan göndermedi dersin. Ulan benimle inatlaşma. Çık dışarıya' dedi. Bu tartışmayı ses kaydına aldım.” şeklinde konuştu.
Geçen Haziran'da ise mesai saati dışında, görüşmek için kendisini alkollü bir mekana çağıran ve kendisinin alkol almadığını, başkan ise alkollü olduğunu belirten S.D., “Bana, 'vefa borcun var. Vefa borcu olarak seni istiyorum' diyerek elimi tuttu. Elimi çektim. Alkol almaya devam etti. 'Seni işe ben aldım neden tedirgin oluyorsun. Sen bana aitsin. Çalışmayı boş ver ben çalışmak istemiyorum. Seni istiyorum" diyerek tacize devam etti" dedi.
Ağustos 2019 - Nisan 2020 arası sekreter olarak çalışan ayrılmak zorunda kalan 25 yaşındaki M.K. ise "Beni sık sık yemeğe davet ediyor, mesai dışında görüşmek istiyordu. Başkalarıyla gördüğünde de tavır alıyordu. 3-4 kez istifa ettim. Dilekçeleri yırtıp attı. 'Sen benimsin. Gitmeni istemiyorum. Seni görmek bana çok iyi geliyor. Sabahları seni gördüğümde çok iyi hissediyorum. Benimle birlikte olmayı dene, belki benden hoşlanacaksın, beni seveceksin' diyordu.
Saplantılı bir şekilde fiziksel dokunmaya, elimi tutmaya çalışmaya ve dışarda görüşmeye davet etmeye devam etti. Odasına her girdiğimde elini belime atmaya çalışıp, saçlarıma dokunmaya çalışıyordu. Bir defasında sarılarak başımdan öptü. Bana ahlaksız tekliflerde bulundu. Bu nedenle işten ayrılmak zorunda kaldım" dedi.
Yine mağdur kadınlardan olan ve sekreter olarak çalışmaya devam eden 33 yaşındaki M. I. da "İşe başlamadan önce, başkan benim fotoğraflarımı diğer çalışanlara göstererek, 'sekretere bakın, sekreter dediğin böyle olur' demiş. İşe başladığımda, hayatıma birini almamam gerektiğini söyledi.” dedi.
Sürekli ceketini kendisinin giydirmesini istediğini belirten M.I., “Fondötenini bana sürdürüyordu. Otelde baş başa yemek yemeye davet etti. Belediyeye alkollü bir şekilde geldiği bir gün bana yaklaşınca kendimi geri çektim. Bunun üzerine, 'bu çalışanlar benim, burası benim, bu köy benim' dedi" ifadelerini kullandı.
Sevinç'in suçlamaları reddettiği ifadesini suçtan kurtulmaya yönelik bulan savcılık, B. Ç. ve M. I.'nın şikayetlerinden vazgeçmelerine rağmen şüpheliye yönelik suçun şikayete tabi olmadığını da vurguladı.