Mescid-i Aksa baskınına protesto

 İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) üyeleri, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa baskınını protesto etti, gruptakiler İsrail'in Ankara Büyükelçiliği bahçesine kullanılmış çocuk bezi attı.

İsrail'in Ankara  Büyükelçiliği önünde toplanan İHH üyeleri, slogan atıp, Mescid-i Aksa baskınını protesto etti. İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filisliler için Kur'an-ı Kerim okundu.

Grup adına açıklama yapan Zeynel Abidin Özkan, Filistin'den gelen haberleri endişeyle takip ettiklerini söyledi. Özkan, Mescid-i Aksa'nın Müslümanların ilk kıblesi olduğunu hatırlatarak, "yaşanan olaylara Müslüman halkların ve yöneticilerin sessiz kalmasının İsrail'i cesaretlendirdiğini" belirtti.

İsrail'in yeni birimleri inşa etme bahanesi altında mazlum Filistin halkına ait toprakları gasp ettiğini belirten Özkan, şunları ifade etti:

"Evleri ve ticaret alanlarını yerle bir etmekte. İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa kompleksine taciz, ibadete kapatma, ve nihayetinde kirli çizmeleriyle Mescid-i Aksa'nın içine girerek işgal, ibadethaneyi tahrip etme, mihrabı çiğneme ve Kur'an-ı Kerimleri etrafa savurma alçaklığı ve kışkırtmasıyla devam etmiştir. Son olarak ülkemiz yöneticilerine de diyoruz ki: İşgalci İsrail terör örgütüyle gerçekleştirdiğiniz bütün ticari, askeri ve diplomatik ilişkilerinize derhal son verin. Yeni atanan İsrail konsolosunu derhal ülkesine gönderin."

Denizli

İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Denizli Temsilcisi Mehmet Ali Öner, İsrail askerlerinin Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'ya yaptıkları baskını şiddetle kınadıklarını belirtti.

Aynı zamanda Medeniyet ve İnsani Yardım Derneği (MEDENİYAD) Başkanı da olan Öner, yaptığı açıklamada, İsrail askerlerinin postallarıyla Mescid-i Aksa'ya girdiğini, bir haftadır Mescid-i Aksa üzerinde kirli oyunlar düzenleyen İsrail'in, Müslümanlar için kutsal mekanda bir başka skandala imza attığını ifade etti.

Mescid-i Aksa'nın mihrabını postallarıyla çiğneyen İsrail askerlerinin Kuran'ı Kerimleri yerlere atarak burayı tahrip ettiğini söyleyen Öner, "İslam dünyasını harekete geçmeye ve uluslararası bir baskı oluşturmaya çağırıyoruz. Avazınız çıktığı kadar susmaya devam mı edeceksiniz? İlk kıblemize yapılan bu saldırıları şiddetle kınıyoruz. Aliya'nın dediği gibi Müslüman halkların gerçek bağımsızlığı için mücadele her yerde ve yeniden başlamalıdır" dedi.

Bolu

Bolu İnsan Hak ve Hizmetleri  Derneği üyelerince İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yaptığı saldırı protesto edildi.

Belediye Meydanı'nda ellerinde Türk bayrakları ve dövizlerle toplanan yaklaşık 150 kişilik gurup,  İsrail aleyhinde slogan attı.

Bolu İnsan Hak ve Hizmetleri Derneği Başkanı Fethi Sarımsakçı, grup adına yaptığı konuşmada, Mescid-i Aksa içerisinde bulunan Kıble Camisine sığınan Müslümanların kovalandığını belirterek, "İsrail askerleri Kıble Camisi'nin içerisinde postallarıyla gezerek göstericileri tartakladı. Bu esnada cami içerisindeki Kuran'ı Kerimlerin etrafa saçıldığı görüldü. Olayın ardından terör devleti yönetimi Aksa'ya giriş çıkışları kapattı" dedi.

"Terör devleti yönetiminin Mescid'i Aksa'nın bölünmesi için parlamentoda çalışmalar yaptığı, bu tür uygulamalarla Müslümanların nabzını ölçtüğü dile getiriliyor" diyen Sarımsakçı, "Bizler Müslüman olarak nabzımızın attığını bugün göstermeliyiz. Biliyoruz ki Bolu ölü değil, asla da siyonistlere sessiz kalmayacak. Siyonistlerin saldırıları ancak bizim mücadele azmimizi arttıracaktır. Mescid'i Aksa'ya yönelik saldırıyı kınıyoruz" diye konuştu.

Konuşmanın ardından gruptakiler, sloganlar atarak Hükümet Meydanı'na kadar yürüdükten sonra dağıldı.

Sakarya

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Sakarya Şube Başkanı Ruhi Ademoğlu, "Kuran'ı Kerim'in ayaklar altına alınması zannetmeyin ki bilinçsizce yapılıyor. İsrail, tüm bunları bilinçli olarak yapıyor" dedi.

Adapazarı Kültür Merkezi (AKM) önünde toplanan grup adına açıklama yapan Ademoğlu, Mescid-i Aksa'ya yapılan saldırıların tek sorumlusunun İsrail olmadığını, İsrail'e göz yuman ülkelerin de bu suça ortak olduğunu söyledi.

İsrail'in Türkiye'ye konsolos göndermesinin doğru olmadığını savunan Ademoğlu, şöyle konuştu:

"Bizim kutsalımıza el uzatıyorlar. Kuran'ı Kerimimiz yerlere fırlatıyorlar ve ellerini, kollarını sallayarak bu ülkeye girip çıkıyorlar. Türkiye'nin devreye girip siyonizmin dünyaya bela olduğunu Birleşmiş Milletler'e anlatması gerekir. İslam dünyası, neden bir araya gelmiyorsunuz? Kuran'ı Kerimin ayaklar altına alınması zannetmeyin ki bilinçsizce yapılıyor. İsrail, tüm bunları bilinçli olarak yapıyor. Vallahi, Kuran'ı Kerim'e yapılan bu hakaret ne İncil'e ne de Tevrat'a yapılabilir. Buna izin vermezler."