Suriye ve bölgedeki diğer gelişmelerle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı SDG hakkında kritik ifadeler kullandı.
Fidan NTV canlı yayınında SDG ile Suriye ordusunun bütünleşmesi konusunun önemine işaret ederek vakit kaybedilmemesi uyarısında bulundu. Fidan "Belli şeyleri bahane ederek bu ülkede silahlı yapıların varlığını devam etmesi kabul edilebilir değil." dedi.
Bakan Fidan "Suriye’nin bölünmesi bizim için milli güvenlik sorunudur, müdahale ederiz" açıklamasının hatırlatılması üzerine "Suriye'nin Türkiye'nin milli güvenliği için olan önemi tartışılmaz." şeklinde konuştu.
Sözlerine devam eden Fidan "Komşularımız bizim için hayati yaşam alanları. Buradaki problemlerle meşgul olmak istemiyoruz. Bu topraklarımıza göç, ekonomik durgunluk vb olarak geri dönüyor. Bir numaralı hedefimiz bölgede istikrarı, sükuneti ve güvenliği sağlamak. Bizde hegemonik bir yaklaşım yok." ifadelerini kullandı.
"Suriye'nin bölünmesinden, istikrarsızlığından faydalanacak aktörlerin Suriye'nin içinde bulunduğu çaresizlik ve ümitsizlik çukurunda debelenmesini görüyorduk. Başta İsrail'in böyle bir amacı olduğunu düşünüyoruz. Netanyahu bunu açıkça ifade etti." diyen Fidan Suriye'nin güneyinde yakın zamanda yaşanan gerilim hakkında da konuştu.
Fidan "Süveyda'daki olayları fırsat bilen bazı diğer grupların hareketlendiğini gördük. Biz iktidar olarak uyarımızı vermek zorundaydık. Çünkü Suriye'de birlik bütünlük istiyoruz. Oradaki grupların bunun altın dengesini bulup o formülle gitmeleri gerekiyor.
Biz İsrail'e hem kendi istihbarat kanallarımız üzerinden, ister muhataplarımız üzerinden aynı mesajı gönderiyoruz. Bizim gizli ajandamız yok. Biz diyoruz ki hiçbir ülke Suriye'ye tehdit oluşturmasın, Suriye de kimseye tehdit oluşturmasın. Bizim anlayışımız bu. Bizlerin bölgenin evlatları olarak barış içinde yaşamayı becermemiz, bu sistemi kurmayı becermemiz lazım." ifadelerini kullandı.
Fidan, Suriye'deki SDG yapılanmasıyla ilgili de şu sözleri sarf etti: "Süreç devam ederken şimdi Süveyda'daki durum ortaya çıkınca bir gündem kayması ister istemez ortaya çıkıyor ancak bizim gündemimiz kaymıyor. SDG'nin vakit kaybetmeden, gönüllük içerisinde merkezi hükümetle bir anlaşmaya varması, bu anlaşmanın harekete geçmesi için sahici ve aması olmayan adımlar atması, güvenlik için Türkiye'nin şahit tutulması önemli. Belli şeyleri bahane ederek bu ülkede silahlı yapıların varlığını devam etmesi kabul edilebilir değil. YPG'nin silah bırakmasını bekliyoruz. Tom Barrack'ın SDG'ye yönelik açıklaması yerinde bir çağrıdır."
Terör örgütü PKK'nın silah bırakma süreciyle ilgili de konuşan Fidan şu ifadeleri kullandı: "Biz Irak’taki, Suriye’deki PKK senaryosunu tekrar tekrar yaşayıp ülkemizin, halkımızın gelecekteki 40 yılını önceki 40 yılı gibi yaşatmaya hakkımız yok. Süreç devam ederken vatandaşımızın endişelenmemesi lazım. Beklentimiz hiçbir tehdidin kalmaması. Irak’ta, Suriye’de İran’da silahlı unsurlar var. Bunların hepsi takip edilmesi gereken hususlar.
Son 10 yıldır PKK’yı bu topraklardan attık Suriye’de Irak’ta bela. Biz ‘bana ne’ diyebiliriz buna. Silah ve çatışma dilini kullanmadan daha medeni bir anlayışla dönüşüm mümkün. Biz örgütün, halkın ve diğer ülkelerin başına bela olmasını önlemeyi çalışıyoruz."