Bosna Hersek Federasyonu Parlamentosu Temsilciler Meclisi Başkanı Music, "(15 Temmuz) Bosna Hersek, bunu kaygıyla takip ediyordu fakat Türk halkının gücünün bu kötülüğü yeneceğini düşünüyorduk çünkü iyilik her zaman kötülüğü yenecektir." dedi.
Bosna Hersek Federasyonu Parlamentosu Temsilciler Meclisi Başkanı Edin Music, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili, "Bosna Hersek dost millet, bunu kaygıyla takip ediyordu fakat Türk halkının gücünün bu kötülüğü yeneceğini düşünüyorduk çünkü iyilik her zaman kötülüğü yenecektir." dedi.
Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortağı olduğu ve 26 ülkeden 187 katılımcının sunacakları bildirilerle darbeler düzeninin karanlıkta kalan yüzlerini ortaya çıkaracağı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nce The Green Park Kartepe Otel'de düzenlenen Kartepe Zirvesi'nde moderatörlüğünü eski TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in yaptığı "Demokrasi, Parlamento ve Darbeler" başlıklı özel oturumda Bosna Hersek Federasyonu Parlamentosu Temsilciler Meclisi Başkanı Edin Music, Hollanda Türkevi Araştırma Merkezi Başkanı Veyis Güngör, KKTC 3. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı Prof. Dr. Ata Atun ve Galatasaray Üniversitesinden Prof. Dr. Beril Dedeoğlu görüşlerini paylaştı.
Edin Music, burada yaptığı konuşmada, toplantının gelecek için çok önemli olduğunu belirterek, 21. yüzyılda önemli olaylar yaşandığını söyledi.
Bu olayların dünyadaki ilişkileri etkilediğini ifade eden Music, darbede asıl amacın hükümeti ele geçirmek olduğunu kaydetti.
15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde Türk halkının darbeyi engellediğini anlatan Music, "Bosna Hersek dost millet, bunu kaygıyla takip ediyordu fakat Türk halkının gücünün bu kötülüğü yeneceğini düşünüyorduk, çünkü iyilik her zaman kötülüğü yenecektir. 15 Temmuz'u yaşayan insanların devlete sevgisinin ne kadar güçlü olduğunu gördük. İnsanların devlete bağlılığı darbe girişimini engellemiştir." diye konuştu.
Türkiye'nin kalkınmasının ve demokratik şekilde seçilen hükümetin "göze battığını" belirten Music, "Hak ve hukuk için savaşan insanları hiç kimse yenemez. Bir kez daha bunu görmüş olduk. Siyasi, ekonomik, turizm ve insan hakları anlamında birçok açıdan bunu değerlendirmek zorundayız. Demokrasi ve ülkeyi korumak bizim en önceliğimiz olmalıdır. İki halkların arasındaki bu koparılmaz bağlar hem tarih boyunca hem de şimdi çok nettir." ifadesini kullandı.
"2. Dünya Savaşı'nda bu güne dünyada 494 darbe ve darbe girişimi oldu"
Şahin de bilim ve teknolojinin hızla geliştiği dünyada demokrasi kültürünün buna paralel olarak gelişmediğini belirterek, hala dünyada darbe girişimi ve darbelere tanıklık edildiğini kaydetti.
Bu konuyla ilgili bir inceleme yaptığını aktaran Şahin, şöyle konuştu:
"1950'den yani 2. Dünya Savaşı'nda bu güne 2017'ye kadar dünyada 494 darbe ve darbe girişimi gerçekleşmiş. Bunun 8 tanesi de Türkiye'de. 494 darbe dünyanın hangi bölgelerinde meydana gelmiş diye baktığınızda, yüzde 43'ünün Afrika ülkelerinde gerçekleştiğini görüyoruz. Yüzde 30'unun da Latin Amerika'da yani ikisini toplarsanız yüzde 73 ediyor. En düşük oranda darbe gerçekleşen bölge de Avrupa, yüzde 3 oranında. Bu analiz edilirken oradan bir takım sonuçlar çıkarmak gerekir."
Şahin, 15 Temmuz'dan sonra artık Türkiye'de ya da başka ülkelerde ellerinde silah gücüyle yönetimleri alaşağı ederek iktidara gelmeye çalışacak grupların eğer bunlar silahlı kuvvetlerse sayılarının azalacağını, bunun ciddi caydırıcı rol oynayacağını düşündüğünü anlattı.
"Darbeyi yapanların işaret ettiği hiçbir siyasi parti iktidara gelmemiştir"
Dedeoğlu ise normalde demokrasi ve parlamento kelimelerinin darbeyle yan yana gelemeyeceğini aktararak, Türkiye'de demokrasinin darbenin gerçekleşmesine engel olduğunu söyledi.
Darbeler tarihi açısından 15 Temmuz'un dönüm noktası olabileceğini ifade eden Dedeoğlu, darbelerin ortaya çıkış sürecini ve gelişimini katılımcılara anlattı.
Dedeoğlu, darbe tarihlerinde darbeci grupların yaptıklarının makbul bir şey olduğuna toplumun inanmasını sağlamaya çalıştığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bu bazı darbelerin yaşandığı toplumlarda tutmuş bir senaryodur ancak Türkiye'deki darbeler tarihine baktığımızda bunun tutmadığını söylemekte yarar var. Zira hemen her darbe ve darbe girişimi sonrasında darbeyi yapanların işaret ettiği hiçbir siyasi parti iktidara gelmemiş. Toplum gidip tam tersine destekleye geldiği eğilimleri iktidara taşımıştır. Demek ki bu senaryo Türkiye'de hiçbir zaman tutmamış. Toplumsal tabanın yönlendirilmesine dair girişimler Türkiye'de her zaman karşılıksız kalmış. 15 Temmuz zaten bu toplumsal tabanın ne tür tepki gösterebileceğini açıkça ortaya koyan bir sürece karşılık gelmiştir."