Yeni yargı paketinin detayları, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamaları ile gündeme geldi. 60'tan fazla maddeyi içeren reform, cezasızlık algısını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Denetimli serbestlik ve genel af konuları da pakette öne çıkıyor.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 8. yargı reformu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Yeni yargı paketinde yer alan düzenlemeler, özellikle siyasi mahkumlar, denetimli serbestlik ve genel af konularında merak uyandırdı. Vatandaşlar, 60'tan fazla maddeyi içeren bu reformun ayrıntılarını öğrenmek için arama motorlarına yöneldi. Tunç, cezanın caydırıcılığına dikkat çekerek, 2 yılın altında ceza alanların cezaevine girmemesi durumunun değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Özellikle 5 yıl altındaki suçlarda cezanın caydırıcı olması gerektiğini belirten Bakan, yeni düzenlemelerin yargı uygulamalarını doğrudan etkileyeceğini ifade etti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yeni yargı ya da yeni yargı reformu olarak bilinen 8’inci yargı reformuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Tunç şu ifadeleri kullandı:
“Çalışmalarımız sürüyor. Bütün görüşleri aldıktan sonra yargı reformu strateji belgemizi, Türkiye yüzyılının ilk reform belgeleri olacak, Cumhurbaşkanımızın onayından sonra milletvekillerimize sunacağız.
Yargı uygulamalarını ilgilendiren çok husus var. Bu belgeden önce bunları da milletvekillerimizin takdirine sunacağız.
60'tan fazla madde var. Özellikle cezasızlık algısını kaldırmak için büyük bir beklenti var. Suç işleyenin yanına kar kalmaması var. 2 yıl altında ceza alan biri hiç cezaevine girmiyor. Denetimli serbestlikte bir oran belirlenmesi gerekiyor.
1 ay ceza alan bile 12 gün cezaevinde kalması gerekir diye düşünüyorum. 2 yıl ceza alan birisi 9-9,5 ay cezaevinde kalması gerekiyor. Özellikle 5 yılın altındaki suçlarda bir caydırıcılık olmak zorunda.”
8’inci yargı reformuna ilişkin detaylar henüz net değilken 2023 7’inci yargı reformunda alınan kararlar şu şekildeydi:
*Konutlarda hakim kararı olmaksızın haciz işlemi yapılamayacak. Konutlarda yapılacak hacizler bakımından; icra müdürünün verdiği haciz kararının ancak “hakim onayından geçtikten sonra” yerine getirilebilmesi sağlanmaktadır.
*Aile bireylerine ait ibadete özgü veya kişisel eşyalar ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyaları, haczi caiz olmayan mallar arasına alınmaktadır. Buna göre evde ailenin ortak kullanımındaki buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon ve yatak ile baza gibi eşyalar haczedilemeyecek.
*İcra takibine konu alacağa yetecek miktarı aşacak şekilde (taşkın) haciz yapılması açıkça yasaklanmaktadır. Örneğin borç 50 Bin TL ise 50 Bin TL’lik eşya üzerinde haciz yapılabilecek.
*Bağımlılık yapma özelliği fazla olan sentetik uyuşturucu ve uyarıcı maddelere yönelik cezai yaptırımların daha caydırıcı hale getirilmesi amacıyla, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri ile amfetamin ve türevleri uyuşturucu madde olarak kabul edilerek bunlar da ceza kapsamına alınmaktadır.Böylelikle anılan maddelerin imal ve ticareti suçunun cezasının alt sınırı, 10 yıldan 15 yıl hapse çıkarılmaktadır.
*Uyuşturucu imal ve ticareti ile daha etkin mücadele edilebilmesi için uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu için görevlendirilen gizli soruşturmacının hakim tarafından kamuya açık yerlerde ve işyerlerinde ses veya görüntü kaydı yapabilmesine imkan sağlanmaktadır.
*Elkonulan maddenin uyuşturucu madde olduğuna dair kesin rapor alındıktan sonra soruşturma aşamasında sulh ceza hâkimliğince bu maddenin müsaderesine ve imhasına karar verilmesi zorunlu hale getirilmektedir. Böylelikle soruşturma veya kovuşturmanın kesinleşmesi beklenmeden uyuşturucu maddelerin imhası sağlanmış olacaktır.
*Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananlar ile bu amaçla uyuşturucu madde satın alan, kabul eden veya bulunduranlar hakkında uygulanacak tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri sürecinin daha etkin işletilebilmesi öngörülmektedir.
- Tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin uzatma süresi, 1 yıldan 2 yıla çıkarılmakta ve şüphelinin daha uzun süre tedavi ve/veya denetim altında tutulması sağlanmaktadır.
- Ayrıca, Cumhuriyet savcısının, erteleme süresi içinde uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için şüpheliyi yılda en az iki defa ilgili kuruma sevk etmesi zorunlu hale getirilmektedir.
- Cumhuriyet savcısı tarafından şüpheli hakkında verilen erteleme kararının kolluk birimlerine bildirilmesi sağlanmakta ve bu kararın kolluk birimleri tarafından da bizzat şüpheliye tebliğ edilmesine imkân tanınmaktadır.
*Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununa eklenen 12/A maddesiyle, uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü iyileştirme tedbirleri geliştirilmekte ve yükümlülüklerin takibi bakımından Cumhuriyet savcıları ile denetimli serbestlik uygulaması kapsamında görev alan personelin sorumlulukları ayrıntılı bir şekilde düzenlenmektedir.
*Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan hükümlü olanların ceza infaz kurumunda tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılması zorunlu hale getirilmektedir.
- Ayrıca tedavi ve rehabilitasyon programlarının uygulanacağı müstakil ceza infaz kurumlarının açılabilmesine veya mevcut ceza infaz kurumlarının bir bölümünün bu amaç için düzenlenebilmesine imkan tanınmaktadır.
- Yine, uyuşturucu kullanmak suçundan dolayı mahkum olup da denetimli serbestliğe ayrılan hükümlülere, ilaveten tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılma yükümlülüğü getirilmektedir.
*Tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinin bir an önce hayata geçirilmesi ve yürütülecek hizmetlerin aksamaması için ilgili Bakanlıkların bütçesine ödenek konulması ve bu hususta personel görevlendirilmesi yönünde düzenleme yapılmaktadır.
Avukatlık mesleğinin ilk beş yılında baro aidatı alınmaması sağlanarak mesleğe yeni başlayan avukatlar mali olarak desteklenmektedir.
*Kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar (ilamsız icra yoluyla tahliye hariç), ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar, kat mülkiyetinden kaynaklanan uyuşmazlıklar ve komşu hakkıyla ilgili uyuşmazlıklar, zorunlu arabuluculuk kapsamına alınmaktadır.
*Ticari davalar ve iş sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar bakımından, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarının zorunlu arabuluculuk kapsamında olduğu açıkça düzenlenmektedir.
*Uyuşmazlığın asıl tarafının arabuluculuk süreci ile arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen son tutanak hakkında bilgilendirilmesi konusunda arabulucuya yükümlülük getirilmektedir.
*Arabuluculuğa ilişkin Ülkemizin taraf olduğu Singapur Sözleşmesi’nin, iç hukukumuza uyumunun sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılmaktadır.
*Göçmen kaçakçılığı suçuyla daha etkin mücadele edilebilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla suçun cezasının alt sınırı 3 yıldan 5 yıla çıkarılmaktadır.
*Göçmen kaçakçılığı suçu, 6136 sayılı Kanunun ek 12 nci maddesi kapsamına alınmaktadır. Böylelikle, göçmen kaçakçılığı suçu nedeniyle el konulan araç, gereç ve malzemenin, milli savunma veya iç güvenlik hizmetleriyle doğrudan ilgili olması durumunda bunların Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığına tahsis edilebilmesine imkân sağlanmaktadır.
*Adli işlemler çerçevesinde “yurt dışına çıkamamak” şeklinde adli kontrol kararı verilen yabancılar hakkında, ilgili valiliğe Cumhuriyet başsavcılığı üzerinden bu kararın kaldırılmasını talep etme yetkisi verilmekte ve idarenin yurt içinde kalmasını tehlikeli gördüğü yabancıların sınır dışı edilmesini sağlamak bakımından hakim kararı alabilmesine imkan tanınmaktadır.
5202 sayılı Savunma Sanayii Güvenliği Kanununa bir madde eklemek suretiyle Aselsan, Havelsan ve Roketsan gibi Ülkemizin önde gelen savunma sanayi şirketlerinde çalışan mühendislerin, yurt içinde veya yurt dışında aynı alanda faaliyet gösteren başka kurum veya kuruluşlarda çalışmasını veya işletme açmasını zorlaştıracak tedbirler alınmaktadır. Böylelikle savunma sanayii kapsamında yapılan faaliyetlere yönelik rekabet yasağının güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.
Geçici maddeyle, halen Anayasa Mahkemesi önünde derdest bulunan uzun yargılamadan kaynaklı bireysel başvuruların, Adalet Bakanlığı bünyesindeki Tazminat Komisyonuna aktarılabilmesi ve bu Komisyon tarafından incelenerek bir an evvel çözüme kavuşturulmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu ve 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanununda yer alan itiraz, istinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru süreleri “iki hafta” olarak düzenlenmekte ve böylelikle yeknesak hale getirilmektedir.