Bir dönem umudu yeniden yeşerten Bir Zamanlar İstanbul dizisinden izleyicileri üzecek haber geldi. Cihangir Ceyhan ve Alina Boz’u başrolde buluşturan yapım, kısa süreli umut ışığına rağmen ekrana veda etmeye hazırlanıyor. Final kararı resmen duyuruldu, bugün ekip son kez sete çıkıyor. Dizinin 16. bölümde final yapacağı bir süre önce duyurulmuştu. Ancak reytinglerde yaşanan küçük çaplı toparlanma sonrası senaryo revize edilmiş, tanıtım videolarında final ibaresine yer verilmemişti. Bu da izleyicilere dizinin devam etme ihtimalini düşündürmüştü. Birsen Altuntaş’ın haberine göre dizi için final kararı netleşti, bugün sete son kez çıkılıyor.
Reytinglerde yaşanan kısmi yükseliş üzerine yapımcılar diziyi yeniden masaya yatırdı. Birkaç bölüm daha uzatılması planlanan senaryo, Bozdağ Film’in kararıyla askıya alındı. Yapım şirketi, oyuncu ve set ekibine gönderdiği mesajda bugün itibarıyla çekimlerin sona erdiğini duyurdu.
Kulis bilgilerine göre, Bozdağ Film, oyunculara ve set çalışanlarına emekleri için teşekkür ederken, projenin final yapacağı bilgisini de resmi olarak paylaştı. Bugün ise dizinin son sahneleri çekiliyor. Duygusal veda anları yaşanırken, kamera arkasında da hüzün hakim. Bir Zamanlar İstanbul, seyirciyle buluştuğu günden bu yana dönem atmosferi ve güçlü oyuncu kadrosuyla dikkat çekmişti. Ancak ekran ömrü beklenenden kısa sürdü. Final bölümüyle ilgili detayların ve yayın tarihinin önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor.
1990’ların karanlık ve karmaşık atmosferinde geçen Bir Zamanlar İstanbul, sadece dönemin ruhunu değil, aynı zamanda adalet arayışının köklerine inen bir hikayeyi ekranlara taşıyor. Çağdaş bir Köroğlu anlatısı olarak kurgulanan dizide, güç, ihanet ve intikam üçgeni içinde ayakta kalmaya çalışan insanların hikayesi anlatılıyor.
Kenan Gencer, daha fazla güç ve para uğruna silah ticaretine adım atar. Emniyetle iç içe geçmiş bir düzen kurmak için Emniyet Müdürü Çetin’le kirli bir iş birliğine girişir. Bu karanlık ağın bir diğer halkası olan Celal ise, yasa dışı operasyonlar için bir depo ararken gözünü İlyas Usta’nın çalıştığı mütevazı atölyeye diker. Ancak İlyas Usta’nın hayır cevabı, acımasız sistemde bir meydan okuma sayılır.
Atölyeye yapılan saldırı, sadece mekanı değil, insanların kaderini de yerle bir eder. Bu saldırının ardından hayatı altüst olan Ali, gerçeğin peşine düşer. Olayın tanığına ulaşsa da, tanık Celal’in adamları tarafından ortadan kaldırılır. Gerçeğe yaklaşan Ali, bu kez hedef olur. Sokak ortasında dövülüp ölüme terk edildiğinde, sadece bir genç değil, bir isyan yeniden doğar.