Kadının değdiği her alan güzelleşirken, “yapamaz” denilen önyargıları yıktığı sektörlerden biri de şoförlük oldu. Bu alanda önyargıları kıran isimlerden biri de İETT şoförü Duygu Fulya Karatoruk. Mavi Kadın Özel Haber ve içerik editörü Melisa Aslı Bekerenli, Karatoruk ile mesleğe dair ilham verici bir röportaj gerçekleştirdi.
Kadınlar tarih boyunca sadece yaşamın içinde değil, aynı zamanda yolların da öncüsü oldu. Dünyada Karl Benz’in eşi Bertha Benz, 1888 yılında yaptığı tarihi yolculukla otomobil kullanımında öncülük ederken; Türkiye’de ise ilk kadın tıp doktoru ve ilk tıp eğitimi veren kadın Safiye Ali’den, direksiyon başına geçen Sâmiye Cahid Morkaya’dan, Seher Aytaç’a, Hatice Yücel’den daha nice öncü kadına kadar birçok isim “kadın yapamaz” önyargısını cesaretle yıktı. Onların açtığı yolda, yıllar geçtikçe daha çok kadın önyargıları yıkmaya devam ediyor; ilham aldığı öncü kadınlardan, ilham veren kadınlara dönüşüyorlar.
Önyargıları kıran mesleklerden biri de şoförlüktür. Yıllarca süregelen ve hâlâ tam anlamıyla yıkılamamış olan mesleklerden biri olan şoförlükte, kazada, yolculukta ,tamirde hatta araç satışlarında bile “kadından araç” şeklinde belirtilerek pek çok meslekte kadınlar ötekiselleştirilirken toplumsal, hatta dünya genelinde oluşmuş bu algıyı yıkmak için pek çok değerli kadınlar çalışarak, belki de daha fazla çabalayarak, kadının elinin değdiği her yerin daha da güzelleştiğini kanıtlayarak öncü olmaya devam ediyor.
Kadının pek çok alanda gücünü gösterdiği gibi, bugün de direksiyonda gücünü gösteren kadınlar hem şehrin sokaklarında hem de yolcularında iz bırakıyor.
Bugün bu mirası taşıyan isimlerden biri, İETT şoförü Duygu Fulya Karatoruk. Kadının dokunduğu her alanı güzelleştirdiğini bir kez daha kanıtlayan Karatoruk, mesleğine olan sevgisi ve azmiyle sadece direksiyon başında değil, önyargıların karşısında da dimdik durmaya devam ediyor. Röportajımızda, Karatoruk ile mesleki deneyiminde karşılaştığı zorlukları ve mesleki hayatına dair yaşanan sorunları da ele aldık.
İETT şoförü Duygu Fulya Karatoruk, ilk direksiyon dersinin unutulmaz anını ve o an “bu işi yaparım” dediği hislerini şöyle paylaştı:
“Evet, hatırlıyorum. Çok heyecanlıydım. İlk direksiyona çıktım, ilk otobüs deneyimimdi. O gün özellikle korkunç bir heyecan vardı ama ben zaten bu işe, o direksiyonun başına çıkarken ‘bu işi yaparım’ diye geldim. O yüzden sıkıntım olmadı.”
Karatoruk, yolculardan aldığı olumlu geri bildirimlerden de büyük motivasyon duyduğunu belirtti.
“Yolculardan gelen en unutamadığım iltifat ya da teklif neydi diye sorarsanız… O kadar çok ki, gerçekten çok sağ olsunlar. Her gördüklerinde, bindikleri gibi kafalarını kaldırıp bana baktıklarında çok mutlu oluyorum. O kadar çok iltifat ediyorlar ki, inanılmaz motive oluyoruz. Onlarla etkileşimimiz hep çok güzel geçiyor; bu konuda çok mutluyum.”
Kadın şoför olduğu için önyargıları kırdığı anları da anlatan Karatoruk, şunları söyledi:
“Evet, bazı arkadaşlar, özellikle erkekler diyebiliriz, ‘Binerken bir kadın otobüs kullanabilir mi?’ diye önyargılıydı. Trafikte bizi gördüklerinde farklı bakıyorlar ama biraz izleyip takip ettiklerinde tepkileri değişiyor. Araçlarımızı kullanışımızı görünce birçok kişi gelip ‘Gerçekten tebrik ediyoruz’ diyorlar. Dışarıda onları izleyip tepkilerini görmek ise bizi çok daha mutlu ediyor.”
İETT şoförü Duygu Fulya Karatoruk, çocukluğundan beri hayran olduğu ve tanışmak istediği, pek çoğumuzun da Selvi Boylum Al Yazmalım filminden canlandırdığı Asya karakteriyle, Kara Gözlüm filminden Balıkçı Kızı Azize olarak bildiği Türkan Şoray ile karşılaşmayı çok istermiş.
Karatoruk, bu konu ile ilgili şunları paylaştı:
“Şu ana kadar hiçbir ünlüyle karşılaşmadım, denk gelmedi. Ama karşılaşmak istersem, Türkan Şoray’la karşılaşmak isterim. Kendisine küçüklüğümden beri hayranım. Çok değerli bir oyuncu ve karakterleriyle bana her zaman ilham verdi. Onunla tanışmak benim için çok özel olurdu.”
Bu cevap, sadece bir hayranlık değil; daha derin ve ötesinde, kadınların kendi mesleklerinde ve hayallerinde nasıl cesur olduklarını, cesaretlerini ortaya koyduklarını ve başkalarına ilham verdiklerini gösteren bir örnek niteliğindedir.
İett şoförlüğü önyargıları kıran kararlı kadınların tercih ettiği mesleklerden biri haline geldi son dönemde gün geçtikçe otobüs tır ve pek çok araç kullanan bunu meslek olarak yapan kadın nüfusu gittikçe artıyor. Peki iett şoförü olmak isteyenleri nasıl bir süreç bekliyor neler yapmaları gerekiyor? Ayrıca İETT, son 3 yılda başlattığı ve hali hazırda 115’e ulaşan kadın şoför sayısını da artırmak için özellikle kadınların da başvuru yapmasını arzu ediyor.
İETT şoförü olabilmek için adayların aşağıdaki şartları taşıması gerekmektedir:
En az 1 yıllık E sınıfı veya yeni D sınıfı sürücü belgesine sahip olmak
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak
Tercihen SRC-2 belgesine sahip olmak
Tercihen lise mezunu olmak
Asli kusurlu olarak ölümlü veya yaralanmalı trafik kazası yapmamış olmak
Ceza puanından dolayı ehliyetine el konulmamış olmak
Son 3 yılda alkollü araç kullanmaktan dolayı trafik cezası almamış olmak
Psikoteknik testleri ve sağlık kontrollerinden geçmek
Başvurular, İŞKUR aracılığıyla alınır ve başvuru sahiplerinin üç katı kadar aday; yazılı sınav, psikoteknik test ve uygulamalı mülakata tabi tutulur. Başarıyla geçen adaylar, İETT tarafından düzenlenen mesleki eğitim programına katılır. Eğitim programı şunları kapsar:
Trafik ve yol güvenliği dersleri
Araç bakımı ve teknik bilgileri
Müşteri ilişkileri ve hizmet eğitimi
Pratik sürüş eğitimleri
Şoförler, eğitim süreci boyunca ve sonrasında simülatörlü sürüş eğitimi ve farkındalık eğitimlerine katılır. Ayrıca performansları, puanlama sistemiyle sürekli izlenir ve denetlenir. Bu uygulama, hem yolcuların güvenliği hem de şoförlerin mesleki gelişimi için önem taşır.
Kesinlikle evet. Duygu Fulya Karatoruk gibi kadınlar, direksiyon başında yeteneklerini ve disiplinlerini göstererek “kadın yapamaz” önyargısını yıkabiliyor.
Karatoruk, ilk otobüs deneyimini heyecanla hatırlıyor ve o an “bu işi yapabilirim” diyerek kendine güvenini pekiştirmiş. İlk adımda cesaret ve motivasyon çok önemli.
Olumlu geri bildirimler, moral ve motivasyonu artırıyor. Yolcuların iltifatları, kadın şoförlerin güven kazanmasına ve önyargıları kırmalarına yardımcı oluyor.
Özellikle erkek yolcular veya diğer sürücüler, “kadın otobüs kullanabilir mi?” gibi önyargılar taşıyabiliyor. Ancak kadınların başarılı bir şekilde araç kullanmaları, bu önyargıları kırıyor ve takdir topluyor.
Başarı ve disiplinle çalışmak, güven vermek ve performansı göstermek önyargıları kırmanın en etkili yolu. Kadın şoförler trafikte ve meslek hayatında bunu sürekli sergileyerek toplumsal farkındalık yaratıyor.