Güneşten gelen yoğun ısıyla oluşan yanıklar, çoğu kişinin evde kendi yöntemleriyle müdahale ettiği bir sorun. Ancak yaygın inanışların aksine, bu yöntemler bazen cilde daha fazla zarar verebiliyor. Özellikle yoğurt gibi serinletici etkisi olduğu düşünülen maddeler, uzmanlara göre tahmin edilenden çok daha riskli olabiliyor. Peki güneş yanığına karşı ne yapmak gerekiyor? Yoğurt güneş yanığı sonrası sürülür mü? Detaylarda öğrenelim…
Yıllardır en çok başvurulan yöntemlerden biri olan yoğurt sürmek, aslında cilt için risk oluşturabiliyor.
Güneşten zarar gören hassas cilt üzerine sürülen yoğurt, yapısında bulunan bakteri ve proteinler nedeniyle enfeksiyona açık hale geliyor. Aynı zamanda yoğurdun asidik yapısı, ciltteki tahrişi artırabiliyor. Dermatologlar bu nedenle, gıda ürünlerinin doğrudan cilde uygulanmaması gerektiği konusunda net bir uyarı yapıyor.
Ciltte yanık oluştuğunda yapılacak ilk müdahale, iyileşme süreci açısından büyük önem taşıyor. Uzmanlar, bölgenin öncelikle buz kullanmadan, sadece soğuk suyla yıkanmasını öneriyor. Ardından, parfüm ya da alkol içermeyen, cildi yatıştıran ve nemlendiren kremler kullanılmalı. Aloe vera içeren ürünler bu konuda oldukça etkili. Eğer yanık geniş bir alandaysa ya da ağrılıysa, evde müdahale etmek yerine bir doktora başvurmak en doğrusu.
Yanık bölgeye buz koymak, diş macunu sürmek ya da evde bulunan başka malzemeleri kullanmak, sık yapılan ama yanlış uygulamalar arasında yer alıyor. Bu tür yöntemler, cildi rahatlatmak yerine daha fazla tahriş edebilir. Bunun yerine, yanık için özel olarak üretilmiş, nemlendirici özelliği yüksek kremler tercih edilmeli.
Bol su içmek, gölgede kalmak ve cildi güneşten korumak da iyileşme sürecine destek olur. Güneşe çıkmadan önce mutlaka yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanmak gerekiyor.
Evde uygulanan bazı geleneksel yöntemler, her ne kadar zararsız gibi görünse de cilt sağlığı üzerinde olumsuz etkiler oluşturuyor.
Yoğurt, buz, domates veya ev yapımı karışımlar gibi maddeler, cildin koruyucu tabakasını zayıflatabiliyor. Bu da iyileşmeyi geciktirmenin yanı sıra daha büyük sorunlara yol açabiliyor. Türk Dermatoloji Derneği, bu alışkanlıkların bırakılması ve yerine dermatolojik olarak test edilmiş ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor.