Dijital diş hekimliği ve kişiye özel tasarımların öne çıktığı günümüzde, Dr. Ali Ferhat Karakaş Hollywood gülüşünün tanımını, kimlere uygun olduğunu ve estetik diş hekimliğinde geleceğin trendlerini anlatıyor.
Hollywood gülüşü, sadece beyaz ve düzgün dişlerden ibaret değil. Yüzün anatomik yapısına, dudak hattına, diş eti seviyesine ve kişinin karakterine uygun olarak tasarlanan doğal ama estetik bir gülüş ifadesi. Temel amaç, kişinin hem fonksiyonel hem de estetik olarak en ideal gülüşüne ulaşması. Bunun için özel bir planlama ile ilerliyoruz.

Genellikle dişlerinin formundan, renginden veya diziliminden memnun olmayan herkese uygulanabilir. Ancak burada önemli olan, kişiye özel bir planlama yapılmasıdır. Yüz şekli, cilt tonu, dudak yapısı gibi faktörler değerlendirilmeden yapılan her uygulama yapay durur. Bu nedenle her hasta için “tek bir Hollywood gülüşü” değil, “kişiye özel gülüş tasarımı” vardır.

Günümüzde dijital diş hekimliği bu alanda devrim yarattı. Dijital gülüş tasarımı (DSD), 3D tarama, CAD-CAM sistemleri ve zirkonyum, e-max gibi biyouyumlu materyaller sayesinde işlemler hem çok daha hızlı hem de milimetrik doğrulukta yapılabiliyor. Böylece hasta, tedaviye başlamadan önce kendi yeni gülüşünü dijital ortamda görebiliyor.

Alanında uzman hekimler tarafından doğru planlama yapıldığında risk taşımaz. Ancak gereksiz aşındırmalar, yanlış materyal seçimi ya da hatalı kapanış tasarımları diş sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle estetik kadar biyolojik dengeyi de korumak gerekiyor.

Eskiden diş hekimine yalnızca ağrı veya çürük nedeniyle gidilirdi. Şimdi insanlar sağlıklı bir gülüşün, özgüvenin önemli bir parçası olduğunun farkında. Türkiye son yıllarda estetik diş hekimliği alanında Avrupa’nın öncü merkezlerinden biri haline geldi. Bu hem bilinç düzeyinin artması hem de teknolojinin erişilebilir olmasıyla yakından ilgili.
Gülüş, iletişimin en güçlü ifadesi. Estetik olarak kendini iyi hisseden kişi daha özgüvenli davranır, sosyal ilişkilerinde daha rahat olur. Birçok hastamızda tedavi sonrasında sadece yüz ifadesinin değil, duruşunun bile değiştiğini gözlemliyoruz. Bu aslında psikolojik iyileşmenin fiziksel yansıması. Bir hekim olarak bu mutluluğu hastalarımızda yansımasını görmek, bizim için gurur verici.

Doğallık artık en büyük trend. Fazla beyaz, simetrik ya da mükemmel gülüşler yerini daha karakterli, kişiye özgü ve doğal görünümlere bırakıyor. Ayrıca dijital planlama, yapay zekâ destekli tasarımlar ve minimal invaziv uygulamalar önümüzdeki dönemin merkezinde olacak.